Giresun'da, fındık hasadı ve depolama sürecinde ortaya çıkan sorunlar araştırılacak, çözümüne yönelik öneriler ortaya konulacak.
Giresun Üniversitesi Fındık İhtisas Koordinatör Yardımcısı Doç. Dr. Ali Turan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca desteklenen, "Erken Hasadın Fındığın Fiziksel ve Kimyasal Özellikler Üzerine Etkisinin Araştırılması" projesinin 2023 Temmuz'da başladığını söyledi.
Turan, Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü ve Ordu'da faaliyet gösteren bir fındık firması işbirliğinde sürdürülen araştırmanın, 3 yılda tamamlanmasının planlandığını belirtti.
Projeyle farklı dönemlerde hasat edilen fındıkların çeşitli analizlerinin yapılacağını ifade eden Turan, bu sayede verim ve kalite parametreleri arasındaki farklılıkların ortaya konulmasının hedeflendiğini aktardı.
Turan, fındığın önemli bir ihraç ürünü olduğunun altını çizerek, "Yurt dışına ürünlerin daha sağlıklı gitmesi, hangi aşamalarda ne tür sorunlarla karşılaşıldığı ve bunların çözümlerinin belirlenesi üzerinde çalışıyoruz. 2026 yılında sonuçlanacak araştırmalarımızda ortaya çıkacak sonuçları kamuoyuna, ihraç firmalarımıza bildireceğiz." dedi.
Fındıkta geçmiş yıllarda erken hasatla ilgili çeşitli çalışmalar yapıldığına işaret eden Turan, "Ama bizim çalışmamız çok daha geniş ve kapsamlı. Fındıkların depolanmasına yönelik günümüze kadar hiç dikkate alınmayan bazı parametreler var. Erken hasatta peroksit, serbest yağ asitliği, ransimat gibi değerlerle alakalı çalışmalar yapılmamış. Bunları ilk defa yapacağız. Bu bakımdan da bu alanda yapılmış ilk çalışma olacak." diye konuştu.
"Fındığın besin değerinin koruması için çalışmalar yapıyoruz"
Turan, projeyle muhafaza sürecindeki fındıklarda böcek emgisi nedeniyle ortaya çıkan sorunların da tespit edilmesini amaçladıklarına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Böceğin emgi yaptığı yerden itibaren meyvede renk değişimi başlıyor. Burada serbest yağ asitliğinde bir yükselme görüyoruz. Dolayısıyla bu da fındıklarda bozulmanın ilk göstergesi olarak biliniyor. Bu sebeple yurt dışına çıkan fındıklarda dönem dönem çeşitli sorunlarla karşılaşılıyor. Biz de bunlara yönelik sorunları nasıl çözebileceğimizi, muhafaza sürecinde ürünün nasıl daha iyi korunabileceğine yönelik çözüm önerileri ortaya koymayı hedefliyoruz."
Fındığın insan sağlığına yararlarının bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Turan, ürünün sağlıklı ve iyi koşullarda muhafaza edilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Turan, iyi muhafaza koşullarının fındığın kalite ve veriminin düşmesini önleyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kolesterol, kalp damar hastalığına karşı çok önemli. Son dönemlerde bazı çalışmalar var ki beyin fonksiyonları üzerine de etkilerinin olabileceğini söylüyor. Biz de burada diyoruz ki 'Fındığı nasıl daha kaliteli yetiştirebiliriz? Biyokimyasal değişiminde bir hasar olmadan, sağlıklı bir şekilde nasıl üretebiliriz?' Bunun yollarını arıyoruz. Günde 25-30 gram iç fındık tüketilmesi insan sağlığı açısından çok faydalı. Fındığın sağlıklı, besin içeriğinin yerinde olması çok önemli. Dolayısıyla biz de fındığın besin değerinin koruması için çalışmalar yapıyoruz."