Giresun'daki Kapalı Çarşı'da gelinlik satışı üzerine mağazası bulunan Murat Akyazıcı (53), gençlik yıllarından itibaren eski eşyalara merak salmaya başladı. İlk olarak pul koleksiyonuyla başlayan Akyazıcı, daha sonra merakı daha fazla artınca elindeki eşya sayısını binin üzerine çıkardı. Zamanla eşyalarını koyacak yer sıkıntısı yaşamaya başlayan Akyazıcı, birçok kattan oluşan mağazanın bir katını, hem eşyalarına ayırdı, hem de ilgi duyan müşterilerin ziyaretine açtı.
Mağazanın bir katında tamamen özel olarak yaptırdığı rafları iş yerinin uygun yerlerine monte eden Akyazıcı, binin üzerinde bulunan köstekli saat, sarkaçlı duvar saati, kol saatleri, fotoğraf makineleri, radyo, plak çalar, çakı, tesbih, dikiş makinesi, gaz lambaları, video oynatıcı, kamera ve makasları gibi eski eşyalarla iş yerini adete müzeye çevirdi. İş yerine gelen müşterilerin de ilgisini çeken eski eşya koleksiyonda en çok dikkati çeken ise asırlık olan köstekli saatler oluyor.
Görenler geçmişte yolculuğa çıkıyor
Eski eşya merakına pul biriktirmeyle başladığını anlatan Murat Akyazıcı, daha sonra eski eşya sayısının her geçen gün artmaya başladığını ifade ederek "Vitrindeki bu eşyalar adeta tarih kokuyor. Bu eşyaların içerisinde üçüncü kuşak bir konfeksiyoncu olarak dikiş makinesi ve makaslardan tutunda içlerinde en az 100 yıllık olan köstekli saatlerden, eski radyolara, teşbihlere, radyolara, gaz lambaları, video oynatıcı, kameraya kadar bini aşkın obje var. Bu da bende bir bağımlılık yaptı. Birkaç kattan oluşan mağazanın bir katında bu eşyalara yer ayırdım. Her birine gözüm gibi bakıyorum. Her biri ilk günkü gibi çalışıyor. Çalışmayan hiçbir eşya burada bulunmuyor. Bunları tamamen merak ve ilgi duyduğum için aldım ve almaya devam ediyorum. Hiç biri satılık değil. Buraya gelenler adeta geçmişte bir yolculuğa çıkıyor. Çok kişi burayı bilmez ama bileler de özellikle ziyaret etmek istiyor. Şuanda en eski eşyamız 100 yılık köstekli saattir. Sadece saat değil, diğer eşyalardan da asırlık olanları var" diye konuştu.
Asırlık mağazanın da geçmişi yaşatılıyor
Adeta müzeye dönüşen eşyaların arasında tarihi değeri olan evrak ve fotoğrafların da bulunduğunu ifade eden Akyazıcı, “Aynı zaman da dedemden babama babamdan biz çocuklarına kalan bu mağazanın bir asırlık hikayesi var. Önceleri ahşaptan dışı çinko kaplamalı bir tekstil olan işyeri zamanla modernleşerek bugünkü haline gelmiş olsa da tarihin izlerini hep yaşatmaya çalıştık. Bunlarda biri de 1940'lı yıllarda Türkiye genelinde basılan Ticaret Rehberi var. Bu rehberde yer alan adresimizi hala muhafaza ediyoruz. Yine Osmanlı Bankası'ndan alınan çekler, senetler de koleksiyonumuzun önemli bir parçası. Ayrıca babam ve amcamın Adnan Menderes'in yargılandığı duruşmalara katıldığında çekildiği fotoğraflar da bulunmaktadır” dedi.