Köyün tek merasında 14 dönüm arazi üzerine ruhsatı alınan taş ocağı hakkında yürütmeyi durdurma istemiyle Trabzon Bölge İdari Mahkemesi'ne dava açan köy halkı, bilirkişi heyetinin alana geldiği sırada pankartlar açarak sessizce eylem yaptı. Yağmur ve dolu yağışı altında eylemlerine devam eden köylüler, Urartular döneminden kaldığını belirttikleri kaya mezarlıklarına yakın bölgede yapılan çalışmaların bir an önce durdurulmasını istedi.
Aralarında kadınların da bulunduğu grup, "Köyümü Seviyorum Satılık Değildir", "Birlik İçerisinde Hakkımızı Arayacağız", "Satılık Araköyü" gibi pankartlar açarak bilirkişi heyetinin çalışmalarını takip etti.
Merkezi İstanbul'da bulunan Gümüşhane Şiran Araköyü Dayanışma Kalkındırma Derneği üyelerinin 4 otobüs ile köye gelerek düzenlediği protestoyla ilgili bir açıklama yapan dernek başkanı Erol Yılmaz, köyün içme suyunun bu bölgeden geldiğini belirterek, "Urartu döneminden kalma kral kaya mezarlıklarının olduğu ve hepsinden önemlisi kısıtlı olan köy meramızın büyük bir kısmı bu bölgede bulunuyor. Taş ocağının işletilmesi demek köyümüzün bir anlamda sonu olur. Biz hukuk mücadelemizi sürdürüyoruz. Yetkililerin de bu konuda daha duyarlı olmasını istiyoruz. Taş ocağı tam olarak faal çalıştığı zaman su kaynaklarımız, meramızın ve hepsinden önemlisi tarihin yok olacağı endişesini taşıyoruz" dedi.
Jandarma ekiplerinin geniş güvenlik tedbirleri aldığı bölgede mahkeme ve bilirkişi heyetine savunma yapan avukat İsmail Taştan, konu hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine bilgi verdiklerini birkaç gün önce gelen yetkililerin mevcut belirledikleri yerlerle ilgili tutanakları tuttuklarını ve bölgenin sit alanı ilan edilmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
Davayı açtıkları günden itibaren mevcut ruhsat sahibi vatandaşın taşları çıkarmaya ve köyü tahrip etmeye devam ettiğini iddia eden Taştan, dava devam ederken kayraktaşı çıkarılmaması gerektiği konusunda mahkemenin tedbir kararı vermesini talep etti.
Mahkeme heyeti ve uzmanlardan oluşan bilirkişi heyeti, daha sonra alanda incelemelerde bulundu.