Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin son yıllarda turizm alanında önemli mesafeler aldığını belirterek amaçlarının maviyi kirletmeden yeşili yok etmeden kalkınma olduğunu söyledi.
Trabzon'da bugün Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 16. Olağan Meclis Toplantısı'na katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay burada bir konuşma yaptı. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyeli bakamından oldukça zengin olduğunu kaydeden Bakan Ertuğrul Günay, "Doğu Karadeniz seyahatinin başlangıç noktasındayım. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nin son halini görmek istiyordum, bakanlık olarak katkı yaptık. Burada doğru birşey yaptığımızı görüyorum. Trabzon, dünyada ismini duyurmaya başladı, yeşili, yaylaları, inanç turizminin önemli merkezi haline geliyor. Özel destinasyon olarak öne çıkıyor” dedi.
Bakan Ertuğrul Günay, Türkiye’nin 2011 sonu verilerine göre turizm giderleri bakımından ilk 10 ülke içinde yer aldığını hatırlatarak “Bu yıl 7’den 6’ya yükseldik. İngiltere 30 milyon eşiğinde biz 31 milyona çıktık. İngiltere bizim gerimizde ancak onlarda gelir bakımından ilk 10 ülke arasında. Ülkemizde deniz turizmi güneye yığılmış durumda, farklı turizm çeşitliliği bakımından bunu mümkün olduğunca Anadolu içine çekmemiz gerekir. Bu hedeflerimizin başında Trabzon gelmekte. Denizi, turizmin içine kattığımız için buna yeşili de eklemek istiyoruz ki bu alanda Trabzon’u yenilemeyi düşünüyoruz. Kış turizm ve golf turizmini ülkemize yaymak maksadı ile projeler yapıyoruz. Bursa'da Arap turizmcileri büyük buluşma gerçekleştirdi. Bu buluşmada 9 ülkeden, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz turizm yatırımcıları yer aldı. Yeşili turizmin içine katmamız gerekir. Sağlık turizmi üzerinden yeni bir alanlar geliştirmemiz gerekli. Yaşlanan Avrupa için, kalitesi yüksek sağlık imkanları son derece önemli. İnanç, kongre, kış turizmi bütün bu alanların Türkiye'nin turizm sunumu içine katmamız gerekir. Doğu Karadeniz'in büyük bir potansiyeli var. Bütün bölge milletvekilleriyle çalışıyoruz. 2010 yılından bu yana turizm odaklı kalkınma projesi çalışmalarını başlattık. Maviyi kirletmeden yeşili yok etmeden kalkınma. Çevreye duyarlı mavinin her yıl daha da temizlenmesi sağlayan yeni bir turizm konsepti. 3-5 yıldır çevreye duyarlı enerjiyi suyu dikkatli kullanan tarihi doğayı özenle koruyan, tesisleri yeşil yıldız uygulaması başlattık. Sağlıklı kentler çevreye duyarlılık arasında paralellik var. Hiçbir alan tek başına kendi alanında bile başarılı olamıyor. Topyekün yaşam kalitesini yukarıya çekmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin doğası zengin bir ülke olduğuna dikkat çeken Bakan Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Şehirlerde maalesef altyapı yok. Kolay yapı malzemesi plansız kentlere yol açmış. Tarihsel dokuları bozmuşuz. Kent merkezlerini yıkıp hiçbir estetiği olmayan kentler kurmaya başlamışız. Cadde, meydan sokak bırakmamışız. Türkiye siyaseti kentleşmeyi estetiğe dayanan kentleşmeyi yeni yeni konuşmaya başladı. Bu sefer rant kavgası başladı. Tavizkar olmamamız gerekli. Küçük gruba verdiğimiz taviz gelecek kuşaklara karşı büyük haksızlığa dönüşebilir. Türkiye dünyanın en güzel tarihsel topraklarında şehircilik hatalarından hızla dönmemiz, yaşanabilir kentler haline gelmemiz gerekli. Parkları, bahçeleri estetikle buluşturmamız gerekir. En iyi 100 otelin 20-30'u her yıl Türk'lerden seçiliyor. Otelin dışına çıktığımız zaman ne yazık ki sunabileceğimiz fazla bir şey yok. Taklit İtalyan, Çin yemeği değil, Karadeniz'in, Ege'nin, Bursa'nın, İstanbul mutfağını sunan, güzel lokantalar, balkonlarından çiçekler sarkan evlerimiz olsun. Bizim geleneğimizde bunlar vardı. Göç sürecini yönetememe ve rant merkezine dönmesi bizi bu yanlışlara itti. Türkiye turizmden daha fazla gelir elde edecek."