Haydar Revi Haber61'e konuştu

1962 yılında Trabzon’da doğan ve koyu bir Trabzonspor fanatiği olan Trabzon il Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi, mesleğini ve İl Genel Meclisi Başkanlığını yoğun bir tempoda sürdürürken Haber61.net Genel Yayın Yönetmeni Hande Alemdar’ın sorularını yanıtl

1962 yılında Trabzon’da doğan ve koyu bir Trabzonspor fanatiği olan Trabzon il Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi, mesleğini ve İl Genel Meclisi Başkanlığını yoğun bir tempoda sürdürürken Haber61.net Genel Yayın Yönetmeni Hande Alemdar’ın sorularını yanıtladı.

Keyifli bir röportaj gerçekleştirdiğimiz Başkan Revi tahsilinde gösterdiği üstün başarıyı Trabzon İl Genel Meclisinde de göstermeye çalışıyor. Sohbet niteliğinde gerçekleştirdiğimiz röportajda Trabzon’u, Trabzonspor’u, siyaseti, sporu kısacası Trabzon için her şeyi konuştuk. İşte o keyifli röportaj;

GÖREV SÜRENİZ BOYUNCA NELER YAPTINIZ?

İl Özel İdareleri çok eski kurumlardır. 2005 yılında bir yasa geldi ve değişiklik oldu. Meclis Başkanı daha önce şehrin valisiydi. Yasayla birlikte seçilmişlerden biri meclis başkanı oldu.

Trabzon’da önceden hem Köy hizmetleri il Müdürlüğü vardı hem de Köy hizmetleri Bölge Müdürlüğü... Yasanın değişmesiyle birlikte bir personel fazlalığı yaşandı. Bu fazlalık nasıl giderilebilir bunun üzerinde çalıştık. Bu çalışmaları yaparken ilçeleri tek tek ele aldık. Yüz ölçümüne, alanına, nüfusuna… göre değerlendirmeler yaptık ve buna göre ihtiyaçları belirledik.

KÖYDES ÖDENEKLERİ

2005’te ayrıca yeni bir uygulama olan 3,5 milyon gibi bir KÖYDES ödeneği de geldi. Bu miktar 2006’ta 48 milyon 2007’de 54,5 milyon gibi rakamlara ulaştı. Bu ödenekler hala geliyor. Ve çoğu zaman KÖYDES ödeneklerinin fazlası Trabzon’a geliyor. Trabzon’da yüz ölçümü küçük olmasına rağmen, beldeler, ilçeler ve il merkezi haricinde 12 bin km yol var. Tabi bu ödeneklerin ödenmesiyle ilgili kriterler var. Biz de bu kriterler çerçevesinde dağılımı yapıyoruz. Eskiden yılın 2 ayında toplantı yapılıyordu, şimdi ise her ayın ilk 5 gününde toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Her ay 35 civarında dosya geliyor. Bunlar tek tek meclisimizde görüşülüyor.

 

MASRAFLI YERLERDEN TASARRUF ETMEYE ÇALIŞTIK

Özel İdarenin mülkleri vardır. Bu mülklerin değerlendirilmesi ile ilgili bir çalışma yaptık. Mesela 2 nolu iş hanının (Bulutlar İş Hanı) giderleri çok artmıştı. Gelirleri giderlerinin çok altındaydı oranın satışını gerçekleştirdik. Sürekli masraf çıkaran lojmanlarımız vardı. Lojmanlarında satışını gerçekleştirdik, içerisinde oturan kişiler aldı. Daha sonra diğer mülklerimizi yeniden ele aldık. Yeniden kira ve sözleşmelerini ele aldık. Başka bir şey daha yaptık.

OTEL YERİ

Özel İdarenin arsaları vardı, bu arsaları değerlendirilmesi ile ilgili bir çalışmamız oldu. Otel konusu ile gündeme gelen 1 nolu sosyal tesisimiz vardı. Bu alanda hem yemekhane hem misafirhanelerimiz vardı. Biz buraları yatırımcılara açmakla öncelikle buradaki giderleri ortadan kaldırdık.

2011 İÇİN SPOR SALONU YAPILDI

Pelitli mevkiinde bir yerimiz daha vardı. 36 dönümlük bir alandı. Bunun 13.200 metrekaresini Spor Salonu kullanılmak üzere Gençlik Spor İl Müdürlüğüne devrettik. 2011 Olimpiyatları da düşünülerek 7400 kişilik çok güzel bir salon yapıldı.

AVRASYA ÜNİVERSİTESİNİN YERİ

Bir kısmını da vakıf üniversitesi olarak kullanılması kararı verildi. Bununla ilgili Avrasya Üniversitesi çalışmalarını sürdürüyor. Biz bu alanı da o şekilde değerlendirdik. Ve tabi oradaki o binanın kullanılması ile ilgili olarak yine giderlerimiz vardı. Hem onları ortadan kaldırdık hem de bu alanların kullanılması ile ilgili bir gelir de arttı. Durum böyle olunca tüm özel idare Yalıncak’taki alanda toplanmış oldu. Bütün birimler aynı alanda. Bu durumla birlikte ciddi bir tasarrufumuz oldu.

 

KIZILAY AFET EVİ NE OLDU?

Aynı zamanda Yalıncak’taki alan içerisinde Kızılay afet evi lojistik bir merkez oluşturdu. Onunla ilgili bir tahsis yapıldı.

ADLİ TIP BİNASI

Yine Yalıncak’a Trabzon’un ciddi bir sorunu olan çok güzel bir Adli Tıp Binası yapıldı. Eski harabe halinden de bu nedenle kurtulmuş oldu. Çünkü Adli Tıp Binası sadece Trabzon’a değil 14 ile hizmet veriyor.

ÇOCUK YUVASI İÇİN TOKİ İLE PROTOKOL

Fatih Çocuk Yuvası ve yanındaki dükkanlar da özel idarenindir. Onunla ilgili olarak da TOKİ ile bir protokol yapıldı. Oraya bir kültür merkezi yapılacak. Ayrıca Çimenli’de ve Bahçecik’te sevgi evleri yapılıyor. Sevgi evleri kimsesiz çocuklarla ilgili bir proje. Bu projede kimsesiz çocuklara ev ortamı oluşturulacak. Son 5-6 yıl içerisinde ciddi reformlar yaşandı. Şahsen ben daha fazlasını da bekliyorum.

 

NERELERE ÖDENEK VERİLİYOR?

Bütçemizin %20’si otomatik olarak Milli Eğitime gidiyor. Köylere ayırdığımız ödenekler kadar tarıma, Sağlığa, Kültür Turizme, Gençlik Spora, Sosyal Hizmetlere de ödenek ayırıyoruz. Çok önemli bir şey daha yaptık.

MOBESE’YE EN BÜYÜK DESTEK İL ÖZEL İDARESİNDEN

MOBESE’ye büyük katkı sağladık. MOBESE’nin kurulmasında en büyük katkı Özel İdarenin ve Karayolları meclisinindir. Hatta onun kurulmasıyla bütçemizden MOBESE’ye ödenek ayrıldı. Trabzon Valilik makamınca düzenlenen her şeye destek oluyoruz. Tabi bu kararlar meclisten çıkıyor. Yani nerede Trabzon’un tanıtımı ile ilgili bir faaliyet varsa İl Özel İdaresinin kaynaklarından karşılanıyordur. Trabzonlu olduğumuza göre bizi ilgilendiriyor.

EN ÇOK KARŞILAŞTIĞINIZ SORUN NEDİR?

-Halk Bizi Takip Etmiyor

Yeniden yapılanmada elbette sorunlarla karşılaştık. Meclis üyelerinin yaşanan reformla eksiklikleri oldu. Aslında çok işler yapıyoruz ancak vatandaşımız bunlardan pek haberdar olamıyor. En büyük sorunumuz bu. Biz istiyoruz ki sadece basın değil halkımızda toplantılarımıza katılarak bizi takip etsin.

12 PROJE OLUŞTURULDU

Şuan en büyük sorunlarımızdan birisi kırsaldaki yapılaşmadan kaynaklanıyor. Belediye sınırları dışındaki imar ve çalışma sınırlarının bir düzen altına alınması gerekiyor. Bununla ilgili en son 12 proje oluşturuldu. Bu projeleri vatandaşlarımıza duyurmak için bayağı çaba sarf ediyoruz. Vatandaş zaman zaman kendi imkanları ile kendi geçebilecek kadar bir yol yapıyor. Sonra geliyor bize stabilize yapalım diyor. Gidiyoruz oraya ki hem kayıt dışı bir yol hem stabilize yapılabilecek bir yol değil. Bu sefer ortaya sorunlar çıkıyor.

VATANDAŞ BİZİMLE BİRLİKTE OLSUN

Vatandaşlarımızın imar, içme suyu, yol konusunda, çevresel bir çalışma yaparken muhakkak bizimle birlikte olması gerekiyor. Bu bizi yoruyor. Daha büyük projelerle sorunları çözmeliyiz. Karadeniz Bölgesi zengin gibi görünse de su kaynakları yönünden çok da iyi olduğu söylenemez.

 

460 KÖYDE ÇÖP TOPLANIYOR

TRABRİKAB çalışması ile birlikte merkezdeki katı atıkları Trabzon’un Maçka ilçesinde topladık, şimdi ise 460 köyümüzde taşeron firma vasıtasıyla çöp topluyoruz. Bu inanılmaz bir olay. Çevresel problemleri çözmeden ne yol ne de su problemini çözebilirsiniz. Şimdi Kanalizasyon çalışması yapmamız lazım. İçme sularının sorunlarını halledip atık suların sorunları ile ilgilenmemiz gerekiyor. Önümüzdeki en büyük hedeflerden biri de bu. Vatandaş kendi başına bir şey yapmasın. Sorunları bize getirsin daha büyük projelerle sorunları kökten halledelim.

KÖYDES ÖDENEĞİ HANGİ KRİTERLERE GÖRE DAĞILIYOR?

Merkez ilçe ile 18 ilçemiz var. Öncelikle ilçenin nüfus hareketine bakılıyor. Ödeneklerde temel kriter budur. Sonrasında yüz ölçümüne bakılıyor ve yol ağına bakılıyor. Daha sonra köy sayısına bakılıyor. Bir de gelişmişlik kriteri var. Kırsalda gelişmişliği az olan ilçelere daha bir pay vermeye çalışıyoruz. Bu kriterler normalde KÖYDES’te var ancak biz bunu özel idare bütçesinde de uyguluyoruz.

İL ÖZEL İDARENİN BÜTÇESİ

Özel İdarenin bütçesi Kasım ayında yapılır. Bütçe için ta… Haziran’dan başlayan bir çalışma olur. Encümene gelir, encümenden meclise gelir, meclisten ilgili komisyona havale edilir, komisyon çalışırken bütün il müdürlükleriyle görüş alışverişinde bulunulur.

Bu sene genel merkezden 29 milyon Tl’lik bir ödenek geldi. 3 milyon TL artacağını düşünerek, buradan gelen parayı 32 milyon TL, 6 milyon TL’de diğer gelirlerimizi hesaplayarak 38 milyon TL’lik bir bütçe yaptık. Bu bütçenin içerisinde her şey var. Buradan tabi yatırıma da bir pay ayrılıyor. Köylere ayırdığımız yatırım miktarı ile bahsettiğim iş birliği halinde olduğumuz il müdürlüklerine aktardığımız paralar eşittir. Ama ayrıca köylerle ilgili KÖYDES’ten çok güzel paralar geliyor. Bunun dışında afetten de para geliyor. İlla afet olunca değil tedbir amaçlı da para geliyor.  Geçmişten kalan personelin ücretlerini biz ödemiyoruz. O para ayrıca merkezden geliyor.

ARAPLARA VERİLEN OTEL YERİ

Biz il özel idaresi olarak oradaki sosyal tesisi kullanabilirdik. Orada hem yemekhane hem misafirhane vardı. Denize de yakın bir yer biz burayı kullanalım diyebilirdik ama biz bunu söylemedik. Yatırım teşvik yasası çıkmadan önce Hilton’un bu arsa ile ilgili bir teklifi oldu. Ama bu somut bir teklif olmadığı için geri çevirmiştik. Sonra yeni teşvik yasasıyla birlikte Trabzon 4. Bölge olunca yeniden böyle bir şey gündeme geldi.

ULUSLAR ARASI BİR FİRMA OLSUN

Biz meclis olarak o zaman bir karar aldık ve dedik ki, tamam burada bir şeyler yapılsın ama sıradan bir şeyler olmasın. Uluslar arası bir zinciri olan büyük bir şey yapılsın istedik. Hilton’un bu başvurusunu değerlendirdik. Şartlar şu şekildedir: Alanın değeri X 2 katı yatırım yapmak zorunda. Emlak değeri ile ilgili de: Emlak değerinin %1’i kadar da bize bir miktar ödemek durumunda.

 

BİZ O ALANI KEYFE DE KULLANABİLİRDİK

Aracı firma vasıtasıyla konuşuldu. Anlaşmaya varıldı, protokoller oluşturuldu ama daha sonra bu işten vazgeçildi. Niye vazgeçtiniz diye tabi ki bunu valilik sorguluyor. Yasal yollara başvuru yapıldı. Biz o alanı bu şekilde kullanıma açtık. Orada ciddi bir harcama vardı. Biz harcamayı ortadan kaldırdık, keyfe kullanmayıp yatırıma açtık. Herkes bunun farkına varmalı.

BİZ TGİAD’A TEŞEKKÜR ETTİK

Bu alanla ilgili yeni teklifler alındı. Bu otel yeri için 4 ayrı teklif geldi. Çok konuşulan ikisi oldu. TGİAD üyeleri bizi de ziyaret ettiler. Biz kendilerine teşekkür ettik. Bu bir girişimdir. Bizim onlara karşı bir ön yargımız asla olamaz. Hatta kriz döneminde de TGİAD’ın istihdamla ilgili bir açıklaması vardı. Onun içinde ayrıca teşekkür ettim. Bu teklifin değerlendirilmesi için bir komisyon kuruldu. Bu bir ihale değildi. Komisyonumuz acil durumda teknik konuda iyi uzmanlara havale ettiler bu konuyu. Süreç bu şekilde işlenerek teklifler ele alındı. Sonrasında bu konu üst komisyona geldi ve ben inanıyorum ki komisyonumuz bunu objektif olarak değerlendirdi. Komisyon bunu aldı. Tekliflerdeki mali durumuna baktı, en yüksek mali durum kimde ise 100 puan ona göre diğerleri oransal olarak hesaplandı. Projeye bakıldı ona göre hesaplandı. En yüksek değer 100 alınarak hesaplama yapıldı. Bu değerlendirmeyi biz değil komisyon yaptı. Bu arsa 294’e 234 gibi bir puanla Arap firması Al-Rubeaan Group’a verildi.

TGİAD DİSKALİFİYE OLMUŞ GİBİ BİR DURUM OLUŞTU

Bu olay basında geniş yankı buldu. Hepsini elimden geldiğince takip etmeye çalıştım. Burada TGİAD iş adamları sanki buradan diskalifiye edildi gibi bir izlenim oldu. Ben bu şekilde düşünmüyorum. Öyle bir mantığın olduğunu düşünmüyorum. Yerli yabancı diye bir ayrım yok. Bu firmaların isimleri kapatılır, geriye kalan güçleri değerlendirilir. Ben TGİAD’ı kutluyorum. Gerçekten iyi hazırlanmış. Sonuçta 4 tekliften en iyi 2. Teklif olmayı başardılar. Al-Rubeaan Group olmasaydı demek ki TGİAD’ın grubu olacaktı.

DAYAĞI BİZ YEDİK

Onların hevesinin kırıldığı şeklinde demeçler de oldu. Geçenlerde bir yerel TV’de konuşan TGİAD Başkan vekili Recep Keleş’i uzun süre izledim. Heves kırma diye bir şey yok. Daha önce de neden Hilton’a veriliyor diye çok eleştiri aldık. Trabzon’da vakıf üniversitesi olsun dedik, yine esas dayağı biz yedik. Basında benim için de ağır şeyler yazıldı. Aydın Üniversitesine pazarlıyor falan… Şimdi Avrasya Üniversitesi gündemde. Elbette gönül ister ki Trabzon’dan bir organizasyon olsun. Ama bir ihaleye çıktığınız zaman ben sadece Trabzonluları kabul ediyorum diyemezsiniz.

 

BAKALIM AL-RUBEAAN SÖZÜNÜ TUTABİLECEK Mİ?

Bu işlerin aşaması var, taahhüt vermiş Al-Rubeaan, geçici sözleşme imzalanacak. Bakalım bu verdikleri sözleri tutabilecekler mi? Takip edilecek. Söylediler ama yapabilecekler mi? Şuanda meclisin kararı belli değil ama prosedüre baktığınız zaman böyle bir şey gelişti. Bunun içerisinde bir ihmal bir objektiflik dışı bir şey varsa yargı yolu açıktır.

-BAŞKA BİR OTEL FİRMASI TRABZON’DA BİR OTEL YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR-

Bahsettiğimiz 1 nolu tesis Köy Hizmetlerinin Bölge Müdürlüğünden kalan yerdir. 2 nolu tesis de 1 nolu tesisin biraz daha ilerisinde Telekom’la sınırı olan bir yerdedir. 2 nolu sosyal tesis özel idarenin yeri değil, Milli emlağındır. Biz de Milli emlağın yerini tahsis ediyoruz. Buranın değerlendirilmesi ile ilgili de bir çalışma var. Geçmişte de bir çalışmamız olmuştu ama biz tek başımıza karar veremeyiz. Bu son söylenilen firma ismini duymadım. Sonuçta Trabzonluların burada işlettiği oteller var. Ben şunu söylüyorum. Biz turizmde iddialıysak, burada marka otellerde olmalıdır. Yurt dışındaki otellerde kaldım bizim otellerden kötü ama adı var. Bir otel markasını internette yazdığınızda Trabzon’daki şubesi de çıkacaktır yanında. İl Özel İdaresi tüm yerlerini değerlendirdi. Keşke yerimiz olsa da TGİAD’ın projesi için de değerlendirsek.

TGİAD’IN ŞEVKİ KIRILMAMIŞTIR

Turizm için elimizden geleni yapmalıyız. Ben bu yıl ki iznimde Uzungöl’e, Zigana’ya… gittim. Çok fazla yoğunluk vardı. Düşünün ki bu yoğunluk 2 katına çıktı. Yaz mevsiminde Sümela’da yapılan ayinde yaşanan sıkışıklığı gördük. Alt yapımızın hazır olması lazım. Turizm gelişmezse Trabzon zarar eder. Eskiden gelen misafirlerimizi sayılı otellerde ağırlayabilirdik. Müthiş bir sıkıntı yaşardık. Bunları aştık, daha da aşacağımıza inanıyorum. TGİAD’ın da umuyorum ki şevki kırılmamıştır ve Trabzon’a iyi şeyler yapacaktırlar.

 

OLİMPİYATLARDA İL GENEL MECLİSİNİN ROLÜ NEDİR?

2007 Karadeniz Gençlik Oyunlarından tecrübeliyiz. Gençlik Spor İl Müdürlüğüne büyük bir bütçe ayırdık. Bugünkü rakamların 3-5 katı. Biz sadece maddi olarak desteklemedik, yarışmaları izleme anlamında ilçelerden, köylerden büyük katkılarımız oldu. Bu 2007’ye oranla daha büyük bir organizasyon. Bizim en büyük desteğimiz spor salonu oldu. Düşünülenden de daha güzel bir salon yapıldı. Trabzon’a korkunç bir yatırım işte. 250 milyon TL diyin 300 milyon TL diyin inanılmaz bir rakamdır.

FARUK ÖZAK’IN OLİMPİYATLARDAKİ BAŞARISI GÖZ ARDI EDİLEMEZ

İlçelerde kullanılan salonların yapımı da özel idare tarafından karşılanıyor. 2005’te bir karar aldık, her sene bir salon yapalım. Kurum onun aciliyetini belirlesin. Ama olimpiyatlar için Bakanlık’tan gelen ödenek çok ciddi bir rakam. Bakanımızın Olimpiyatlardaki katkısı göz ardı edilemez. Olimpiyatlarda yol sorunu yaşanabilir, bunun için asfaltlama, makine gibi katkılarımız olacak aynı zamanda da tüm meclis üyelerimizle birlikte olimpiyatların içerisinde olacağız.

 

AKYAZI STADIYLA İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Akyazı ile ilgili meclisimizin bir çalışması yok. Ancak kişisel görüşlerimi söylemek istiyorum. Toplum içerisinde orada değil de burada olsaydı gibi konuşmalar devam ediyor. Çimento fabrikasının olduğu yer ve sanayi bölgesi çok iyi bildiğim yerlerdir. Orası kaldırılıp da Stat yapılamaz mıydı, yapılırdı. Ama süreç çok gecikti. Bir de orada yapıldığını düşündüğümüzde, oradaki işletmelerin boşaltılması çok sıkıntı olabilirdi. Bazıları çıkmayacaktı, mahkeme süresi, zemin etüdü derken süre çok uzardı. Şimdi bile çok fazla geç kalındı.

PROJEYİ ÇOK BEĞENDİM

Projeyi gördüğüm günden beri çok beğendiğimi ifade ediyorum. Trabzon’a hangi ulaşım yoluyla gelirseniz gelin Akyazı’yı görebileceksiniz. Havadan, karadan ve denizden görünecek o manzarayı düşünelim. Bu sadece bir stadyum değil. Şuan ki otoparkımız çok kötü durumda. Sahil yolu da tartışıldığı gibi bunlar da tartışmaya açık şeylerdir. Siz bir yerde bir faaliyet görüyorsanız bunun mutlaka çevre ile bir bağlantısı vardır. HES’lerde tartışılıyor. “0” zararla hayata geçirilmesini elbette isterim. Hepimiz çevreciyiz.

TRABZON AKYAZI’YI FAZLASIYLA HAK EDİYOR

Görüyoruz Kayseri’deki stadı, TT Arena stadını. Trabzon bunları fazlasıyla hak ediyor. Destek verilmesi gereken bir projedir. Elbette zararları olacaktır. Gidiş- gelme konusunda sıkıntı yaşanacağı söyleniyor. Bunlar artık bu kadar yatırımın yanında basit şeylerdir. Avni Aker’i herkes istiyor ama şehrin göbeğinde stat olmuyor. Eskiye rağbet olsaydı gökten nur yağardı.

KAYABAŞI YAYLAKENT’TE SON DURUM NEDİR?

Bu konu yakından takip ettiğim bir konu. Trabzon’a 3 ayrı yaylakent yapılmış. Tabi bu yaylakentler özel idare bünyesindeki yerlere yapılmamış. Çevre ve orman bakanlığı yaylakentlere yerler tahsis etmiş. Çevre ve Orman bakanlığının Yaylakentlerden bir takım talepleri var. Tahsis edilmesindeki kira bedeli gibi… Antalya’da fiyat neyse Trabzon’da da fiyat bu. Sezon azsa bunu uzatmak için de bir şeyler yapmalıyız. Bizler alt yapıyı yapmakla sorumluyuz. Masrafları kısmalıyız. Organize sanayi bölgelerine de ortak oluyoruz. Ama hiçbir gelirimiz olmuyor. Trabzon’da turizm için kiracı bulmak zorundasınız. Bu nedenle ihale yapıyoruz, bunun da bir bedeli oluyor. Kıymet- takdir komisyonu burası bu kadar eder diyor, kiracı bize bir şeyler ödemek zorunda. Bu çalışma esnasında da epey bir masraf çıkıyor. Kalkıp “Biz buradan kar etmek istemiyoruz özel idare olarak bir şey istemiyoruz. Buna bir rakam koyalım dediğimizde de insanlar “aaa.. kendi adamına verdi orayı” gibi şeyler söylüyor.

TRABZONSPOR DÜZKÖY YAYLAKENT’TEN VAZGEÇTİ

Düzköy’deki Yaylakenti bitirememiştik. Kızılay’la bir anlaşma yaptık. Buradaki eksikleri gider burayı kullan. Onlarla da protokolü bu şekilde yaptık. Bunun tamamlayıp bir süre kullandı, sonrasında Trabzonspor’a verdi. Şimdi Trabzonspor kullanmaktan vazgeçti. Düzköy’ü Trabzonspor’dan yeni aldık. 2013’te süresi doluyor. Bu sürenin uzatılması ile ilgili faaliyetimiz sürüyor. Bu 3 yaylakenti Yine değerlendireceğiz. Hıdırnebi ile ilgili yasal bir süreç var. Kiracımızla mahkemeliğiz. Kayabaşı’nın ihale hazırlığı devam ediyor. Düzköy’deki için ise bakanlıktaki çalışma devam ediyor. Trabzon’da turizm adına biraz daha çaba gösterilirse yaylakentler çok büyük önem kazanacaktır ve sezon süresi uzayacaktır kanaatindeyim.

 

MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞI İÇİN BİR GİRİŞİMİNİZ OLACAK MI?

Ben kamuda hiç çalışmadım. Hep özel sektörde oldum. Böyle bir kültürün içerisinden geliyorum. 2004’te il genel meclisi üyesi oldum. Hemen il daimi encümeni verdi partimiz bize. Daha sonra komisyonlarda çalıştım. 3 yıldır da meclis başkanlığı görevini yürütüyorum. Başkanlık için büyük bir efor sarf ediyorum. Bu yapılanmada meclise çok görevler verildi ama sonuçta bizim geçimimizi buradan sağlamamız mümkün değil. Sonuçta bizim kendi işlerimiz de var. Daha önceleri de ismim geçtiğinde şunu söyledim. Eğer tek başımıza olacaksak yokum. Parti olarak seçilirken de parti listesinden seçiliyoruz.

REVİ MİLLETVEKİLLİĞİNE GÖZ KIRPTI, BU ŞEHRE TECRÜBELİ İNSANLAR VEKİL OLMALI

Başkan olduğum süre içerisinde meclisi yönetirken bir parti duruşum olmamalı. Bunu dikkatli şekilde sürdürmeye çalışıyorum. 7 yıl önce milletvekili olsaydım, hiçbir şey bilmeden vekil olacaktım. Şehirle yerel yönetimle ilgili hiçbir şey bilmeden vekil olacaktım. Şimdi 7 yıllık bir birikimim var. Bu şehri öğrendim, vekillik söz konusu olsa bu bir avantaj olur. Milletvekili olmak ister misiniz sorusuna ise, siz de vekil olmak istersiniz bende olmak isterim tabi ki. Siz haber61.net’te vekil olursanız haber61’de sizinle gurur duyar. Aynı şey benim içinde geçerlidir. Mecliste vekil olması çok olumludur. Bu ben veya diğer arkadaşlarım, hiç fark etmez. Bu bir artıdır. Daha önce partim bana hangi görevi verirse onu yaparım gibi bir ifadem olmuştu. Sevgili Mehmet Atalay Bey de bunu daha güzel ifade etmiş, “Bizim bir tane teknik direktörümüz var, nerede oyna derse orada oynarım” şeklinde idi. İlla bir teklif bekliyorum diye söylemiyorum ama bu meclis bana 7 senede çok şey kattı. Bundan sonra da vekil olacakların bir elemeden geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Şehre karşı dolu gelmeliler.

TRABZONSPOR İLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

74-75 yıllarında Cumhuriyet Ortaokulunda okuyordum, sonra endüstri meslek lisesine geçtim ki iki okulda stada çok yakındı. Trabzonspor’un müthiş yıllarıydı o zamanlar. İnanılmaz bir heyecan… Stadın oralara gidip oralarda dolaşmamız, bir tanıdığa rastlasak da bizi de maça getirse heyecanlarımız, bir bilet yanında bir çocuk misaliydi.

 

BENİ GİŞEDEN MAÇA SOKTULAR

Kapalının ön tarafında geniş bir bilet gişesi vardı. Oradan bile dostlarımız bizleri içeriye sarkıtarak maça sokmuştur. Erdoğdu Kışlasının oradan bile maçı izlemek için heyecanlanırdık. (Ne kadar görünürse) biz o muhteşem yılları yaşadığımız için daha fanatiğiz. Ama ben çok stresli bir seyirciyim. Sağlığımı etkiliyor. Zaman zaman maçlara bile bile gitmiyorum. Hatta protokolde bize yer veriyorlar ama orada çok sıkıntılı maç seyrediyorum. Kalkacaksın, sevineceksin, sinirleneceksin… ama olmuyor tabi.

96 VE ŞİMDİ Kİ STRES

96’da yaşanan olay ve şimdi de son haftalarda kaçırdığımız puanlar, sonuç inanılmaz bir stres. Bu stresi bende çok yaşıyorum. Geçenlerde Nevzat Şakar Bey’e de söyledim, “Buralarda mı oynamak lazım yoksa ortalarda bir yerde mi?” bizim bu şampiyonluğa ihtiyacımız var. Son dönemlerdeki şanssızlığımıza üzülüyoruz. Zaten çok pozisyon yakalayıp az golü bulan bir takımız, bunun da etkisi var.

ŞAMPİYONLUĞU KENDİM İÇİN DEĞİL YENİ NESİL İÇİN İSTİYORUM

Ben şampiyonluğu kendimden çok yeni nesil için istiyorum. Sonuçta şimdi ki çocuklar da Trabzonsporlu ama Galatasaray’ın başarılı kuşağında yetişen çocukların bir çoğu hala Galatasaraylı. Çünkü yeni nesil kupaları Galatasaray’la hatırlıyor. Ama bunun yanı sıra Trabzon’la alakası olmayan bir çok arkadaşım var ki Trabzonspor’u benden daha iyi takip ediyor. Nasıl yeni nesilde Galatasaray’ın şampiyonluklarıyla Trabzon’da Galatasaraylı varsa benim gençliğim döneminde de Türkiye’nin çok yerinde Trabzonsporlu vardı. Şampiyonluk gelmeli ancak daha çok çalışmalıyız. Onlarla bizim şartlarımız maalesef bir değil…

Röportaj: HANDE ALEMDAR/HABER61.NET

 


 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri