BAHAR KURBAY'IN KALEMİNDEN!
‘Herkesin bir hikayesi var’ cümlesi herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bizde sizin gerçek hikayelerini kaleme almak için yola çıktık. Hemen hemen her gün bir kişinin hayat hikayesini sizlerle paylaşacağım.
Bugün Trabzon sokaklarında gezinirken bir elinde sopa bir elinde çantası, tıpkı görmeden bize dünyayı anlatan Aşık Veysel gibi görme engelli, engeline rağmen bir başına yürümeye çalışan bir kişi gözüme çarptı. İlk önce biraz gözlemledim, aynı zamanda empati kurmaya çalıştım. Kendimi henüz ismini bilmediğim o kişinin yerine koydum. Kalbimde oluşan derin acıyla yavaş yavaş korkutmadan eli sopalı görme engelli amcanın yanına yaklaştım. Selam verdim kendimi tanıttıum ve sohbete başladık.Sohbet sırasında gözüne 9 yaşında kalem battığını öğrendim.
9 YAŞINDAN ÖNCE GÖREBİLİYORDU
Henüz küçücük bir çocukken gözlerini acı bir olay ile kaybeden 55 yaşında ki Hikmet Gedikli, hayat hikayesini şu ifadelerle anlattı;
‘Trabzon'da yaşıyorum. Gülbaharhatun mahalesinde oturuyorum. Küçük yaşlarda gözüme kalem battı. Gözümden sarı sular akmaya başladı. Ailem hastaneye getirdi müdahale yaptırdı. Ama imkanları olsaydı ve Ankara’ya getirseydiler belki bu gün görebilecektim. Doğuştan görme engelli olsaydım belki bu kadar zoruma gitmezdi. Hiç bir şey görmeden yaşamaya başlasaydım belki bu kadar keşkelerim olmazdı. Bir zamanlar gördüğüm cisimleri, canlıları ve insanları şimdilerde göremiyorum. Karanlık bir dünyada esir kalmışım.
'ALLAH'TAN UMUT KESİLMEZ'
Yine çok şükür diyorum yüzlerini bir kere dahi olsa göremediğim 4 evladım var. Sigorta emeklisiyim. Evlatlarımın sevgisini kalpten yaşıyorum elimden geldiğince onlara da bunu hissettiriyorum. Onların anlattığı kadar görünüşlerini biliyorum. Saçları, gözleri ne renk, kime benzerler bilmiyorum. Eşimde de aynı durumu yaşıyorum. Sevgim tarifsiz. Ama onları görememenin derin acısı içimde. Geldim 55 yaşına ama hala bir umudum var. Allah’tan umut kesilmez ölmeden önce belki ailemi görmeyi nasip eder. ’