Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, hidroelektrik santrallerin (HES), Türkiye'de elektriğin sigortası olduğunu belirterek, "HES'lerden getirdiğimiz elektrikle evlerdeki 4 ampulden biri aydınlanıyor. Yılda 15 milyar dolar daha fazla döviz ödenmesini önledik. 'Karadeniz'de türbinden çıkan sular zehirli, çay bahçelerinizi kurutacak' diye kuyruklu yalan söylüyorlar. Türbine giren su belli, tertemiz su. Derelerin kurumasına müsaade etmiyoruz" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, hidroelektrik santrallerin (HES), Türkiye'de elektriğin sigortası olduğunu belirterek, "HES'lerden getirdiğimiz elektrikle evlerdeki 4 ampulden biri aydınlanıyor. Yılda 15 milyar dolar daha fazla döviz ödenmesini önledik. 'Karadeniz'de türbinden çıkan sular zehirli, çay bahçelerinizi kurutacak' diye kuyruklu yalan söylüyorlar. Türbine giren su belli, tertemiz su. Derelerin kurumasına müsaade etmiyoruz" dedi. Afyon’un Çobanlar ilçesinde vatandaşlarla bayramlaşan Eroğlu, bir gazetecinin, HES'lerin çevreye zarar verdiği iddiasına ilişkin sorusunu yanıtladı. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğunu ve enerjinin yüzde 70'inin dışarıdan temin edildiğini bildiren Eroğlu, ülkede üretilen elektriğin yüzde 55'inin doğalgaz çevrim santrallerinden sağlandığını anlattı.
Rusya'nın HES'lerde elektrik üretip bunu kullandığını ve Türkiye'ye doğalgaz sattığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
"Bizden 30-40 yıl önce Japonya, Kanada, ABD gibi ülkeler, hidroelektrik santrallerinin yüzde 80'ini, yüzde 100'ünü kullanmışlar. Çünkü bu temiz, yenilenebilir bir enerji kaynağı. 2003 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün başına geldiğimiz zaman baktım ki su akıyor. Hatta yabancılar da bizimle alay ediyorlar, 'Su akar, siz bakarsınız' diyorlardı. Türkiye'nin HES potansiyeli şu anda 185 milyar kilovat saat iken bizden önce 50-60 yılda 26 milyar kilovat saatini kullanabilir hale gelmiş. Yüzde 15-20 bile değil. Öbür taraftan yılda 50-60 milyar dolar yılda döviz ödüyoruz. Bunun için ne yaptık? DSİ hızlı bir şekilde HES'leri tamamladı. Özel sektörün potansiyelinden faydalanıyoruz. Temiz, yenilenebilir enerji bütün dünyada teşvik ediliyor. Ayrıca küresel iklim değişikliğine karşı en önemli çare."
"DERELERİN KURUMASINA MÜSAADE ETMİYORUZ"
Enerji pastasından pay alanların, HES projelerinden rahatsız olduğunu vurgulayan Eroğlu, bazı basın yayın kuruluşlarının, kimi sivil toplum örgütleri tarafından "Dereler kuruyor" denilerek kandırıldığını savundu. Eroğlu, bu iddianın doğru olmadığını ve derelerin zaten yaz aylarında kuruduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Şu anda yaptığımız barajlarla kuruyan derelere can suyu verme imkanımız var. Derelerin kurumasına müsaade etmiyoruz. Ne diyorlar? 'Karadeniz'de türbinden çıkan sular zehirli, çay bahçelerinizi kurutacak' diye kuyruklu yalan söylüyorlar. Türbine giren su belli, tertemiz su. Türbine gelmeden önce kumu, çakılları alınıyor. Çıkan su tertemiz su olarak çıkıyor. 'Bunlar çevreyi kirletiyor' diyorlar, 'Ormanları yok ediyor' diyorlar. HES'ler koca bir havzada küçük bir nokta gibidir. Ormandan HES'lere verdiğimiz alan binde 1,5 bile değildir. HES'ler, Türkiye'de elektriğin sigortasıdır. HES'lerden getirdiğimiz elektrikle evlerdeki 4 ampulden biri aydınlanıyor. HES'ler sayesinde yılda 15 milyar dolar daha fazla döviz ödenmesini önledik."