Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, ''Türkiye, 2025 yılına kadar nüfus dinamiği artarak devam edecek olmasından dolayı sürekli açık iş yaratmak ve işsizlikle ilgili mücadele politikasını canlı tutmak zorunda. Bu kapsamda Türkiye İş Kurumuna büyük bir görev düştüğünü biliyoruz'' dedi.
Doğu Karadeniz'deki kurum müdürleri ile Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Birliğinde bir araya gelen Biçerli, ''İşveren hizmetleri, iş gücü piyasası analizleri ve iş gücü yetiştirme analizleri'' konulu toplantıdan önce gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Göreve yaklaşık 3 ay önce başladığını, bu tür toplantılarla hem çalışma arkadaşlarını tanıma fırsatı bulduğunu hem de fikir alışverişi yaptıklarını anlatan Biçerli, işsizlikle mücadelenin süreklilik arz eden, zorlu bir süreç olduğunu ifade etti.
Nüfusu gelişen dinamik toplumlarda piyasaların nabzının sürekli elde tutulmasının zorunlu olduğunu belirten Biçerli, şunları söyledi: ''Piyasa sürekli olarak yeni açık iş yaratmak durumunda. Bu, aslında yokuş yukarı bisikletle çıkmak gibi, belirli bir tempoda pedala basmalısınız ki geriye gitmemelisiniz. Türkiye, 2025 yılına kadar nüfus dinamiği artarak devam edecek olmasından dolayı sürekli açık iş yaratmak ve işsizlikle ilgili mücadele politikasını canlı tutmak zorunda. Bu kapsamda Türkiye İş Kurumuna büyük bir görev düştüğünü biliyoruz.''
İşsizlikle mücadele için yapılan çalışmalara değinen Biçerli, geçmiş yıllara oranla gelinen noktanın iyi olduğunu savunarak, ''Bir başarı olduğu çok net ortada. Önümde son hane halkı iş gücü anketleri var. İşsizlik geçen yılın bu dönemine nazaran yüzde 14,9'dan yüzde 12'ye düştü. Bu önemli bir düşüş. 'Geçen yıl kriz yılıydı, iyi bir karşılaştırma olmayabilir' denilse de aynı kriz döneminden geçen Avrupa Birliği ülkelerini dikkate aldığımızda Türkiye'nin önemli bir başarı elde ettiği taraflı tarafsız bütün uzmanlar tarafından kabul ediliyor'' diye konuştu.
Bunda hükümetin işsizlikle mücadele konusunda kararlı bir politika yürütmesinin etkili olduğunu vurgulayan Biçerli, ''Kriz ortada konuşulmazken 2008 yılında kamuoyunda teşvik paketi olarak bilinen bir uygulama hayata geçirilmişti. Bu da hükümetin öngörüsü olarak değerlendirilebilir'' dedi.
''TÜRKİYE'DE İŞ GÜCÜ VASIFSIZ''
Mustafa Kemal Biçerli, sıkça kullanılan ''Türkiye'de iş gücü vasıfsız'' sözünün haklılık payının oldukça yüksek olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Türkiye'de iş gücünün yarıdan fazlası lise altı eğitimdir. Yaklaşık yüzde 40'ı ilköğretim ve daha aşağı eğitim seviyesine sahiptir. Gelişen bir ülke olarak bir yandan gençler arasında okullaşma oranı artmakta ve üniversiteye devam oranları yükselmekte, yani alttan eski nesle nazaran çok daha kaliteli eğitim seviyesi olarak bir nesil gelmekte, ama bir yandan da eski zamanların bakiyesi olarak elimizde vasıf düzeyi düşük insan gücü sermayesi bulunmakta. Dolayısıyla bu emek piyasalarında birkaç tür sıkıntıya sebep veriyor. İşverenlerin aradıkları vasıfta eleman bulamamalarına neden oluyor.''
''ÇOK SAYIDA MAİL ALIYORUM''
İşsiz bir diğer kesimi ise ''ne iş olsa yaparım'' diyenlerin oluşturduğunu, bununla ilgili olarak her gün çok sayıda mail aldığını belirten Biçerli, ''Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü olarak her gün çok sayıda mail alıyorum. Yani, 'işsizim, bana iş bulun, ne iş olsa yaparım' diye, bunları da saklıyorum. Amacımız burada 'ne iş olsa yaparım' mantığını kırmak. Bunun yolu da açıkçası eğitimden geçiyor. Eğitim sayesinde insanlara beceri kazandırarak halk tabiriyle birer altın bilezik vermek zorundayız'' diye konuştu.
Biçerli, aktif iş gücü programlarıyla iş gücünü eğitmek ve vasıfsızlık problemini ortadan kaldırmak için çalışmalarına hızla devam ettiklerini sözlerine ekledi.
Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak devam etti.