Trabzonlu Hilal Çoşkuner'e, Dünya Fair Play, ödülü verilmesi Trabzon insanı, sporcusu, yere düşen rakibine yardımcı olacak kadar sportmen ve fair play ruhu taşıyan bir kişidir, diye tüm Dünyaya bir mesaj verildi.
Trabzon şehri üzerine dün olduğu gibi bugünde acımasız bir şekilde gelindi. Eline kalemi alan Trabzon şehrini karalayıcı bir şeyler yazdı çizdi, adete Trabzon idam sehpasına oturtuldu.
Trabzon şehri üzerine bu kadar niye geliniyordu, bu konuda bir analiz yaptım, acaba Trabzon şehrinin üzerine Trabzonspor'dan dolayı gelinmiş olmasın mı.? Trabzonspor, Trabzon insanı için her şeyin üstündedir, Trabzon insanının sevdası, Trabzonspor'dur. Bu sevdasına yanlış yapıldığı anlarda bile 10 binlerce yürüyen bu şehirdir insanıdır.
Trabzonspor çeyrek asırdan beri kırılamayan İstanbul hegomanyasını kıran değil mi dir, adeta Anadolu'da ihtilal yaparak, 6 şampiyonluğu Trabzon'a getirmiştir. Trabzonspor, İstanbul hegomanyasına baş kaldırdığı ve İstanbul'a rakip olduğu o yıllardan itibaren karalanmaya başlanmış ve onun uzantıları günümüze kadar gelmiştir.
Trabzon'da kendini bilmez bir kişi çıkıp, Rahip Santoro'yu öldürmüş, Bu kendini bilmez kişinin işlemiş olduğu cinayet bütün şehre mal edilmiştir. Yani öteden beri Trabzon'a önyargılı bakanlar, kinlerini daha da artmış, ellerine geçirdikleri kozla Trabzon'a vurmaya başlamışlar. Bu cinayet olayını kesinlikle hiçbir insanın tasvip etmesi mümkün değildir. Bizim tasvip etmediğimiz bir konu da bir kişinin işlemiş olduğu bir cinayetten dolayı bir şehir idam edilemez.
Yine Trabzonlu bir kişi Hrant Dink cinayetini işler, önceden beri Trabzon düşmanlığı ile prim yapanlar yine sahnededir. Yine çok acımasız bir şekilde Trabzon insanı ağır bir şekilde eleştirilmiş ve eleştirinin dozunu kaçıranlarda olmuştur. Amaçları işlenen bir cinayetten ders çıkartmak, çözüm önerileri getirmek yerine asıl vazifeleri olan Trabzon insanı cinayetlerin, katillerin çıktığı bir şehir diye lanse edilmeye başlanmıştır. Ardından hiç ama hiç arzu etmediğimiz Trabzonspor-Sivasspor maçında sahaya giren bir kişi yüzünden yine oklar Trabzon üzerine çevrilmiş. Tabi bu oklar her zaman Trabzon'un üzerindeydi, yapılacak hatalar bekleniyordu. O hatada bu müsabakada gösterildi. Bu maçlar ilgili çok şey yazıldı çizildi, hatta Santoro ve Dink cinayetini de gölgede bırakacak bir şekilde bu konuda da Trabzon insanı ve taraftarı çok acımasız bir şekilde eleştirilere maruz kaldı. Hep Trabzon suçlu gösterilmeye çalışıldı, hatta daha da ileri gidilerek, Trabzon insanı birbirine düşman pozisyonuna sokuldu. Trabzonspor kulübü ile Futbol Fedarasyonu karşı karşıya getirildi. Trabzon'u öteden beri eleştiren ve bu şehre önyargılı olan kişiler görevlerini bu konuda çok iyi yapmıştı.
Son olarak asıl gelmek istediğim konuya gelmek istiyorum. Ey İstanbul basını siz Trabzon'da en küçük olumsuz olayı bile manşetlerinize taşıyarak, bu şehri linç etmekten eksik olmadınız. Bu şehirde hiç mi olumlu şeyler olmuyor. Ama siz hep önyargılı olduğunuz bu şehirdeki olumlu olayları görmezsiniz, çünkü sizin işinize gelmez.
İşte size, Trabzon'un gerçek yüzü bu değil, sizin görmek istediğiniz Trabzon dışında bir Trabzon var, işte Trabzon'un gerçek yüzü diyebileceğimiz bir olay:
Trabzonlu ilköğretim öğrencisi Hilal Coşkuner, Dünya Fair Play Konseyi'nin büyük ödülüne layık görüldü.
Dünya Fair Play Ödüllerini kazanan sporcular belirlendiği Dünya Fair Play Konseyi'nin Paris'te yaptığı toplantıda, Dünya Fair Play 2006 Büyük Ödülü, Trabzonlu ilköğretim okulu öğrencisi Hilal Coşkuner'e verildi. Coşkuner, geçen yıl Trabzon'da düzenlenen Okullararası Kros Birinciliği'nde, yarışmayı önde götürürken, yere düşen arkadaşına yardım etmiş ve bu davranışıyla çeşitli ödüller de kazanmıştı.
Türkiye'yi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Konseyi Başkanı Erdoğan Arıpınar'ın temsil ettiği toplantıda Coşkuner'e verilen ödül, Modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin'in adını taşıyor ve Fair Play dünyasının en büyük ödülü olarak kabul ediliyor.
Konsey toplantısına katılan Arıpınar da kararın oy birliği ile aldığını belirterek, Türkiye'nin dünyada Fair Play davranışıyla tanıtılması bakımından gurur verici bir olay dedi.
Trabzon'da ilköğretim öğrencisi olan 12 yaşındaki Coşkuner, TMOK tarfından 2006 yılı Davranış Dalı'nda da Fair Play Büyük Ödülü'ne layık görülmüştü. .
Öte yandan, TMOK Fair Play Konseyi'nin 25. kuruluş yıldönümü de 18 Eylül Salı günü törenle kutlanacak. Törende, 1983 yılında Türkiye adına ilk Baron Pierr Coubertin ödülünü alan İsmet Karababa'ya da bir plaket verilecek.
Coşkuner'in ödülünü alacağı Dünya Fair Play Ödül Töreni, 7-8 Aralık'ta Paris'te
İşte Trabzon'un gerçek yüzünü görmek istemeyenlere küçük sporcu kızımız tokat gibi bir cevap verdi. Küçük kızımız, siz ne kadar Trabzon insanını kötü gösteremeye çalışırsanız çalışın, Trabzon insanı budur, Dünya'da Fair Play ödülü alacak kadar Trabzonlu sportmen ve insancıldır. Trabzonlu Hilal, Dünya Fair Play ödülünü nasıl hak etmişti, Okullararası yarışmada birinciliği önde götürürken, yere düşen arkadaşını görerek, yarışmayı bırakarak, kendisine yardımcı olmuş ve yerden kalkmasını sağlamıştır. Bizim insanımız işte budur, sporda bile yarışma esnasında yarışmayı bırakarak rakibine yardımcı olan Trabzonlu kızımızın bu hareketi Dünya tarafından göz ardı edilmemiş ve Fair Play ödülüne layık görülmüştür. Hilal, burada dünyada örnek olmuş, düşünün bakalım, Hilal'in yerinde bir başkası olsaydı, yarışmada birincisin, böyle bir anda yarışmayı bırakarak, düşen arkadaşına yardım eden kaç sporcu olur. Hilal, Trabzon insanının gururudur, bu küçük kızımızla ne kadar gurur duysak azdır. Çünkü o Trabzon şehrinin bozulmaya çalışılan imajı bu değildir mesajını vermiştir. Bu mesaj Türkiye sınırları içerisinde kalmamış tüm Dünyaya da bir mesaj verilmiştir.
Şimdi ben çok merak ediyorum, Trabzon'a önyargılı bakan çevreler Hilal'in Dünya Fair Play ödülü verilmesini nasıl karşılamışlardır. Tabi onlar her zaman ki gibi bu olayı görmezden gelmiştir ve köşelerine çekilmişlerdir. Çünkü onlar spordaki başarımızı çekemeyen, Anadolu İhtilali yaparak, 6 kez şampiyon olan takımımız Trabzonspor'u 4. büyük kulüp kabul etmeyenler onlar değil mi ki. Size en iyi cevabı Hilal vermiştir.
Hilal'i tüm canı gönülden kutluyoruz, onu yetiştiren aileye de sonsuz teşekkür ediyoruz, ne güzel bir evlat yetiştirmissiniz. Ulu Önder Mustafa Kemal'in dediği gibi "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim, işte Atatürk'ün vecilerine örnek olan Trabzonlu Hilal'le ne kadar gururlansak azdır.