Ordu'nun Perşembe ilçesinde balıkçılık yapan kadınlar, ekmeğini denizden çıkararak aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Medreseönü Balıkçı Barınağı'nda eş, çocuk ve kardeşleriyle yıllardır denizde nasibini arayan kadınlar, çalışkanlıklarıyla örnek oluyor.
Bazı kadınlar açıldıkları denizde ağ bırakıp ardından topluyor. Bazı kadınlar ise sabahın erken saatlerinde kıyıda bekledikleri kayıklarda ağdan balık temizliyor.
Ev işleri yapıp çocuklarını da büyüten kadınlar, ailelerinin sağlık sorunu, çocuklarının eğitimi, mutfak masrafı gibi giderlere kazançlarıyla destek oluyor.
İki çocuk annesi 50 yaşındaki Nurşen Aygün, evlendikten sonra başladığı balıkçılığı 30 senedir sürdürdüğünü söyledi.
Mesleğin yazın güzel, kışın ise çok zor olduğunu vurgulayan Aygün, "Kışın hava soğuk oluyor. Pisliği çok oluyor, balık olmuyor. Bu anlamda bize eziyeti çok. Sabahın soğuğunda saat 3.00'te gidiyorsun ağı kaldırmaya. Yani zor. Bazen denize gidiyorum, bazen de ev işinden dolayı gitmiyorum. Gece saat 03.00-4.00'te ağ kaldırmaya gidiyoruz. Eğer gitmezsem sabah geliyorum, yardım ediyorum." diye konuştu.
53 yaşındaki Ayfer Sezer ise senelerdir eşiyle birlikte çalıştığını, hasta olan eşi diyalize gittiğinde kardeşiyle beraber mesleğini sürdürdüğünü anlattı.
Ekmek parası için 15 senedir bu işi yaptığını dile getiren Sezer, "Eşimle denize açılıyorum. Çünkü rahatsız, bir elini kullanamıyor. Kullanamadığından ben de ona yardımcı oluyorum." dedi.
İki kızını da buradaki kazançlarıyla yetiştirdiklerini anlatan Sezer, şöyle devam etti:
"Hem ev hem de deniz işi bizi yoruyor ama yapmak zorundayız. Bir de soğuk havalarda çok zorlanıyoruz ama ne yapalım? Destek için çalışmaya mecburuz. 8 kişiye bakıyorum ben, nüfus kalabalık, onun için çalışmak zorundayız. Eşim de hastalığı nedeniyle yalnız yapamadığı için yardımcı oluyorum."
- "Kadın olarak çok zor ama ne yapacaksın?"
59 yaşındaki Halime Demir de eşinin ve çocuklarının balıkçı olduğunu, kendisinin de 10 yıldır bu işte çalıştığını söyledi.
Bir oğlunun hastalığı nedeniyle ameliyat olduğunu, diğer iki oğlunun ise balıkçılık yaptığını anlatan Demir, "Hava iyi olduğunda denize oğullarımla gidiyorum, hava bozuk olduğunda gitmiyorum. Genelde kıyıda ağları temizlemeye yardım ediyorum." ifadesini kullandı.
Demir, "Kadın olarak çok zor ama ne yapacaksın? Maddi durum öyle gösteriyor. Nüfus kalabalık. İki gelinim, üç oğlum, 5 torunum var. Herkesin evi ayrı ama yememiz, içmemiz bir olduğu için çalışıyoruz." diye konuştu.
Eşinin iki sene önce vefat ettiğini, zor olsa da hayatın devam ettiğini dile getiren Demir, denizden kazandıklarıyla oğullarına ev yaptırdıklarını kaydetti.
30 yaşındaki Selda Üren de denize açılmanın kendisini rahatlattığını ve bu işi severek yaptığını söyledi.
Hem iki çocuğuna baktığını hem de eşine yardımcı olduğunu aktaran Üren, okul ile mutfak masraflarına katkı sağlayabildiğini belirtti.
- "Balıkçılıkta eşim bana her zaman yardım eder"
Medreseönü Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Mutlu Demir ise balıkçılık konusunda kadınların daha etkin olmaya başladığını ifade etti.
Önceden babaların çocukları ve kardeşleriyle çalıştığını aktaran Demir, "Şimdi çocuklar okuyor. Burada kimse durmuyor. Burası artık emekli yeri oldu. Kadınlar emekçidir. Kadınlar sosyal, ekonomik alanda, evde, her alanda bu işin içindeler. Kadınlarımızın özellikle deniz konusundaki yardımları mecburiyete dönüştü." dedi.
Demir, denizi seven kadınların, kendileri için önemli olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"Balıkçılıkta eşim bana her zaman yardım eder. Buradaki kadınların hepsi böyle. Teknelerinin olması önemli değil. Burada teknesi olmayıp da balıkçılığı dört dörtlük bilen bayanlar var. Ağ yapımı, ağ temizliği yapanlarımız, hatta denize çıkıp kaptanlık yapıp ağ kuranlarımız da var. Yani genel olarak durum böyle."