Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Hakan Leblebicioğlu, ekolojik değişiklerin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı taşıyan hiyoloma cinsi denilen kenelerin çoğalmasına yol açtığını söyledi.
Özellikle Orta Karadeniz Bölgesi'nde KKKA hastalığı virüsü taşıyan kenelerin artmasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Prof Dr. Hakan Leblebicioğlu, 2002 yılından itibaren Karadeniz Bölgesi'nde ağırlıklı olarak Amasya, Tokat ve Çorum bölgelerinde, Samsun ve Ladik ve Vezirköprü ilçelerinde KKKA vakalarının artan bir sıklıkta görüldüğünü hatırlattı. Bu sıklığın artmasında yapılan çalışmalar sonucunda 2002 yılından önce aynı bölgelerde toplanan kenelerde daha farklı kene popülasyonu varken, 2002 yılından sonra görevli uzmanların araştırmaları sonucunda hiyolama cinsi kenelerin arttığının belirlendiğini ifade eden Leblebicioğlu, "Bu artışlarının nedeninin kestirebilmek tabii ki zor. En azından şunu biliyoruz ki: Bir ekolojik değişiklik oldu ki bu kene popülasyonunda bir farklılaşma oldu. Bu durum uzmanlar tarafından iklim değişiklikleri ve küresel ısınmanın etkili olabileceği tartışılmaktadır. Ama bu küresel ısınma genelde hemen hemen bütün bölgeleri etkilediği için bunun etkisinin az
olabileceği de bildirilmektedir" dedi.
Diğer bir faktörün avcılığa dayandığını belirten Leblebicioğlu, "1995-2000 yılları arasında bölgede avcılığın kuvvetle yasaklanmış olması ya da sınırlı bir alanda yapılmış olması bu bölgede özellikle yaban hayvan popülasyonunun artmasına ve dolayısıyla kene popülasyonunun artmasına neden olabilir. KKKA hastalığı kuşlarla da taşınabileceğini biliyoruz. Ağırlıklı faktörün özellikle kene popülasyonunun fazla olduğu yerlerin son dönemlerde tarıma açılması ve evde beslenen hayvanların bu bölgelerde beslenmesi
ve sonra tekrar köylere yaşam alanlarına dönmeleriyle birlikte insanlarla temas söz konusudur" diye konuştu.
KKKA hastalığından korunma yöntemlerine değinen Leblebicioğlu, şöyle konuştu:
"Bu sonuçlar doğrultusunda baktığımızda karşımıza iki önemli faktör çıkmaktadır: Birincisi kişisel korunmadır. Bu alanda çalışan kişilerin mutlaka evlerine döndüklerinde kendilerinde kene olup olmadığı konusunda kontrol etmeleri gerekmekte ve kırsal alanlara da çıktıklarında kapalı açık renkli giysiler giyerek ya da kene kovucu ilaçlar kullanarak kişisel korunma ile en azından hastalık oranını daha aza indirebiliriz. İkinci konu ise hayvanların ilaçlanmasıdır. Ülkemizde hayvanlar düzenli olarak bu konuda
ilaçlanmaktadır. Bu ilaçlamanın otoriteler belirtmektedirler ki bir yıllık bir ilaçlama ile bunun etkinliğinin görülmesinin çok söz konusu olamayacağını ancak birkaç yıl üst üste ilaçlamadan sonra etkinliğin görülebileceği şeklinde belirtmektedirler."
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bulunan KKKA hastalığı vakaları ile ilgili bilgiler veren Leblebicioğlu, "OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi referans hastanedir. Vakaların artmasıyla birlikte bizim hastanemizde gelen vaka sayıları artış söz konusudur. Hastanemize biraz daha seçilmiş vakalar gelmekte ya da diğer kliniklerde 2. basamakta takip edilen, genel durumunda bozulma gözüken hastaları kinliğimizde takip ediyoruz. Şu anda da kliniğimizin büyük bir bölümü KKKA hastaları ile dolu durumdadır. Doktorlarımız ve sağlık personelimiz hastaların bakım ve tedavisi ile ilgilenmektedirler" şeklinde konuştu.