TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük, siyanürle altın çıkartılmasının doğaya büyük zararlar verdiğini belirterek “Gümüşhane’deki altın madeninden sonra proje aşamasında olan Bulancak, Fatsa, Tonya, Artvin, Yomra, Sürmene ve eklenecek yenileri.Bütün bu saydığım yerlerde, projeler uygulamaya geçtiğinde yaşam bütün canlılarıyla tehlikeye girecektir” dedi.
TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük, “Siyanür Liçi Yöntemiyle Altın İşletmeleri ve Kimyasal Yöntemler Kullanılarak Metal Madenciliği Uygulamaları” ile ilgili Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenledi. Bergama'dan sonra siyanürle altın çıkartan şirketin Gümüşhane'de olduğunu kaydeden Küçük, "Yılardır ülkemizin gündemi tutan ve tartışmaları hala süren, yüzlerce kez yargıya konu olan, alınan yargı kararlarının uygulanmadığı, yıllardır uygulaması yapılan bölge insanı üzerinde her türlü baskının yapıldığı ve artık yasaların değiştirilmesiyle de maden şirketlerinin önünün açıldığı konuda sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. Siyanür liçi yöntemiyle altın işletmeciliği, kısacası halk dilinde siyanürle altın üretimi konusu Türkiye'yi 20 yıldan fazladır meşgul ediyor. İlk olarak Kütahya Gümüşköy’de işletmeye alınan ve ardından Balıkesir havran Küçükdere’de gündeme gelen ve bu konu toz olur turizmi etkiler diye ilk tepkiyle rafa kaldırıldı. Sonra İzmir-Bergama-Ovacık’da gündeme geldi. Yapılan hukuki mücadeleler ve demokratik mücadeleler yok sayılarak, yargı kararları rafa kaldırılarak işletme devreye alındı. Yaptığımız çalışmalarda, çevre açısından ve ekonomik açıdan Türkiye’ye ve bölgeye ağır sorunlar oluşturan işletmeyle ilgili defalarca açıklamalarda bulunduk. Ama hiçbir zaman dikkate alınmadan, şirket yetkililerinin hükümet üyeleriyle olan ilişkisiyle, yayılmayı sürdürerek işletme daha da büyütüldü. Artık Türkiye’nin çeşitli bölgelerine yayılmaktadır. Gelinen zaman içinde daha büyük felaketlerin birikimi söz konusu olmakla birlikte, Romanya’da 2000 yılı Şubat ayında bir altın işletmesi atık barajının taşması ve Tuna Nehri’nden Karadeniz’e ulaşması yine 2010 Ekim ayında Macaristan’da alüminyum işletmesi atık barajının yıkılmasıyla yine Tuna Nehri’nden Karadeniz’e kırmızı çamurun gelmesi gündemimizi meşgul etti. Bu konuda Avrupa’da hükümetler yurttaşlarına çeşitli uyarılar yapılırken, Türkiye’de hükümet yetkilileri Çernobil olayında olduğu gibi tehlikeleri göstermek bir yana, örtbas etmeye çalışıldı” diye konuştu.
“Romanya ve Macaristan’daki atıkların katlarca fazlası daha zehirli kimyasal atıkları barındıran ve hala yığılmaya devam eden bir kısmı bölgemizde projelendirilen tesisler gözlerden uzak tutulmaya, gösterilmemeye, yanlış bilgilendirmeye, yapılacak çalışmalara ve yayınlara yasaklar uygulanmaya çalışmaktadır” diyen Küçük “Sonuçları ileride ağır olacak olaylarla karşı karşıya kalmamız, görmemezlikten gelmek bir yana, engellenmeye çalışılmaktadır, yok sayılmaktadır. Dünyada siyanürle liç yöntemiyle altın işletmelerinde birçok felaket yaşandı. Ancak bunların çoğu gizlenmekte ve kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Artık gündemimiz Karadeniz Bölgesi, Bergama’daki siyanürle liç işlemiyle atın işletmesi yapan şirket artık Gümüşhane’de. Bu konuda beklenen tehlikeleri de sizlerle paylaşacağım. Ayrıca proje aşamasında olan Bulancak, Fatsa, Tonya, Artvin, Yomra, Sürmene ve eklenecek yenileri.Bütün bu saydığım yerlerde, projeler uygulamaya geçtiğinde yaşam bütün canlılarıyla (flora ve faunasıyla) tehlikeye girecektir" şeklinde konuştu.