2011 yılından günümüze “Terra Futura” ekolojik projeyi hayata geçirmekle uğraşan Ukrayralı bilim adamları tarafından Karadeniz’in kirlilik durumu bir rapor ile tekrar gündeme geldi.
Bilim adamları: Karadeniz’de kirlilik oranı hızla artıyor. Rusya ve Türkiye de içinde, tüm bölge ülkeleri tarafından bu benzersiz denizde deniz çevresinin korunmasına ilişkin sözleşme hazırlanıp imzalanması gerektiğini ifade ettiler
Bilim adamlarına göre insanın ekonomik faaliyetleri, Karadeniz bölgesinin ekolojik sistemine bilhassa olumsuz etki yapıyor. Gemi ile deniz taşımacılığı giderek daha yoğun karakter kazanıyor. Kuzey ve Doğu’dan petrol,Rus ve Ukrayna malı tahıl, hammaddeler ve kimyasal mallar, Batı ve Güney’den de tarım ürünleri taşınıyor.
Tranzit sayesinde mal mübadelesi hızla artmaktadır. Hazar denizi bölgesinden Karadeniz’in kıyısındaki limanlara kadar yeni petrol boru hatları döşeniyor. TRASEKA Avrupa ulaşım koridoru işletiliyor ve Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan arasında feribot ulaşımı gerçekleştiriliyor Türk gemi sahipleri Karadeniz –Tuna güzergahında en büyük miktarda mal taşınmasını sağlamada üçüncü yeri tutuyorlar. Türk gemilerinin yanı sıra tüm diğer gemiler de yanıcı maddeler ve yağlama maddeleri ile Karadeniz’i kirletiyor.
Karadeniz gerçekte bir kapalı denizdir. Bu denizde su yenilenmiyor. Ve petrolün dökülmesi ile ilgili her kaza Karadeniz’in ekolojik sistemini ve dolayısı ile tatil mevsiminde turizm faaliyetlerini temelinden sarsabilir. En kötüsü de, bölge ülkelerinin hemen hemen tümü tarafından Karadeniz’deki kıta sahanlığında petrol ve doğalgaz arama işleri sürdürülüyor ve petrol yatakları işletiliyor.
Rusya’nın yanı sıra Gürcistan tarafından Poti limanı yakınında ilgili faaliyetler yürütülüyor. Ukrayna ve Türkiye de aynı işlerle uğraşıyor. Örneğin Türkiye tarafından kıta sahanlığında petrol rezervi bulunduğu sanılan üç alan belirlendi. Bu alanlardan birinde,Azerbaycan’ın Hazar denizindeki yataklarında çıkarılan hafif petrole benzer kalite petrol bulundu. Genellikle Karadeniz’de 100-ü aşkın sondaj platformu bulunuyor.
Sözün kısası yüzyıllarca Karadeniz bölgesindeki halkların ve ülkelerin yaşamına ivme veren Karadeniz, şimdi kendisine borcun geri ödenmesini istiyor. Bunun için tüm bölge ülkeleri tarafından Karadeniz de deniz çevresinin korunmasına ilişkin ortak konseptin kabul edilmesi zamanı geldi. Bunu yapmak için hala vakit vardır.