KTÜ'de Ayı araştırması

Artvin'de ayı neslinin yok olmasını önlemek ve ayıların orman köylülerine verdikleri zararların önüne geçmek için proje hazırlayan akademisyenler, bin 641 köylünün katıldığı anketle çözüm arayışına girdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültes

Artvin'de ayı neslinin yok olmasını önlemek ve ayıların orman köylülerine verdikleri zararların önüne geçmek için proje hazırlayan akademisyenler, bin 641 köylünün katıldığı anketle çözüm arayışına girdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu yaptığı açıklamada, “insan-ayı çatışması”nın çözüm bekleyen bir sorun olduğunu ve ayıların en çok korktuğu şey insanlarla karşılaşmak olduğunu söyledi.

Bu sorunun orman teşkilatı ve halk ilişkileri ile sosyal ormancılık çalışmalarının ilgi alanına girdiğini belirten Kurdoğlu, “Ormancılık politikası içinde son yıllardaki en önemli yaban hayatı yönetimi sorunlarından biri ayı-insan çatışmasıdır. Doğa Derneği ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce yürütülen 'Bozayı Araştırma ve Koruma Projesi'ne yönelik çalışmalar ayı insan çatışmasının yoğun olduğu illerden Kastamonu, Rize, Erzurum ve Artvin'de devam ediyor.” dedi.

Kurdoğlu, özellikle ayı popülasyonunun en yoğun olduğu Artvin'de  insan-ayı çatışması üzerine Dr. Emre Can ile “İnsan-Ayı Çatışmasında Kamuoyunun  Tutumunun Belirlenmesi Projesi”ni yürüttüklerini ifade ederek, “Çalışma, orman  köylülerinin zararının önlenmesi ve mümkünse zararlarının tazmini için önerileri  geliştirilmeyi amaçlıyor. Öte yandan orman ekosistemin en önemli memeli hayvanı olan ayıların neslinin tükenmesinin önlenmesi için koruma çalışmalarını toplum ile yapmayı hedefliyor” diye konuştu.

Proje kapsamında hazırlanan 45 soruluk anketi Artvin'in 312 orman  köyünden 113'ünde, bin 641 köylünün katılımıyla gerçekleştirdiklerini anlatan  Oğuz Kurdoğlu, şöyle devam etti:

 “Türkiye'deki en önemli ayı popülasyonunun bulunduğu Artvin, son  yıllarda artan ölçüde çok ciddi ayı insan çatışmasına sahne olmaktadır. Hem  ekonomik anlamda hem de doğrudan insanlara zararlar vermektedir. Ayıların yaşam  alanları insanlarca yerleşim ya da tarım alanı olarak işgal edilmeye devam  ediyor. Yaban hayvanlarının habitatlarının bozulması, besin azalması, rekabet  gibi faktörler, yerleşim alanlarına kadar girmelerine ve insanların üretmiş  olduğu besin kaynaklarına yönelmelerine neden olmaktadır.”

Kurdoğlu, yürürlükte bulunan hukuki düzenlemelerde hayvanların insanlara  verdikleri zararlarla ilgili hiçbir hüküm bulunmadığını anımsatarak, şunları  söyledi:

 “2002-2010 yılları arasında toplam 133 ayı saldırısı ve 5 kurt saldırısı  ile ilgili resmi makamlara dilekçe verilmiş olmasına rağmen, hiçbir zarar tazmin  edilmemiştir. Bu saldırılarda iki kişi ölmüş, 11 kişi ise ciddi şekilde  yaralanmıştır. Milli Parklar ve Doğa Koruma Örgütü görevlileri saldırı sayısının  en az 5 katı daha fazla olduğunu, tazminat durumu olmayacağı için köylülerin  dilekçe vermediğini, bunun yerine gizlice ayıları öldürme yoluna gittiklerini  bildirmektedir.”

Ayı öldürmenin cezasının dar gelirli kırsal halk için çok yüksek olması  nedeniyle öldürmelerin azaldığının söylenebileceğine dikkati çeken Kurdoğlu,  “Örneğin ayıyı öldürenin bilinmesi durumundaki ceza miktarı 18 bin 500 liradır.  Bununla birlikte yüksek dağ ve ormanlarda yeterli kontrollerin olmaması nedeniyle  kırsal alanda ciddi sayıda ayı öldürülmektedir” dedi.

Kurdoğlu, Artvin'de yapılan bu araştırmada 67 köyden 178 kişinin ayı  öldürdüğünün ortaya çıktığını vurgulayarak, “Diğer deyişle ankete katılan bin  642 kişinin yüzde 11'i ayı öldürmüş. Araştırmada ayı saldırısına maruz kalmış  köylülerin neredeyse yüzde 90'ı sonuç alınamayacağı ve tazminatın verilmeyeceği  için resmi makamlara bilgi vermediği tespit edildi” diye konuştu.

ANKETLE ELDE EDİLEN TESPİTLER

Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Artvin'de orman köylerine yönelik olarak  yapılan çalışmada, vatandaşların ayıların korunmasına karşı olan tutumlarının,  Avrupa ve Balkan ülkelerine göre daha olumsuz olduğunu ortaya koyduğunu  belirterek, “Bu da, ayıların vatandaşlara verdiği yoğun zararlardan  kaynaklanmaktadır. Bu nedenle özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde ve Artvin'de  vatandaşların ayı zararlarının giderilmesi konusunda bilgilendirilmelerini ve  zararları önleyici tedbirlerin yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır”  görüşünü aktardı.

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yürüttüğü mevcut yaban hayatı  rehabilitasyonuna yönelik başarılı çalışmalarının artarak devam etmesinin, ayı  zararlarının azaltılması konusunda büyük önem taşıdığını ifade eden Kurdoğlu,  şöyle devam etti:

 “Ayı-insan çatışmasının çözümünde vatandaşların çalışmalara katılımının  önemi çok büyüktür. Artvin yöresinin doğal zenginlikleri açısından Avrupa'nın  önemli ekoturizm yörelerinden biri olacağını söylememiz gerekir. Ancak bozulmamış  kalan nadir orman ve vadi ekosistemleri ayılar için son sığınaklar durumundadır.  Ayılar son yirmi yıldır yasal değişikliklerin getirdiği sonuçlar, habitat tahribi  ve yaşam alanlarının daraltılması gibi nedenlerle evcil hayvanlara, ziraat  alanlarına ve insanlara zarar vermeye başlamıştır. O kadar ki son on yıldır orman  köylüleri ile kamu ormancılık örgütü arasında yaşanan en ciddi çatışmanın konusu  durumundadır.”

“HALKIN YÜZDE 49'U AYI HAKKINDA OLUMSUZ KANAATE SAHİP”

Kurdoğlu, yine Doğu Karadeniz'deki köylülerle yapılan görüşmelerde  saldırının yoğun olduğu köylerde bazı yıllarda 1-2 ayı öldürüldüğünün  belirtildiğini anlatarak, şunları söyledi:

 “Bunun nedeni olarak Artvin'de yaklaşık 65 bin kayıtlı arı kovanının  bulunuşu ve ayıların özellikle arı kovanları ile meyve ve sebze tarlalarını  tahrip etmeleri sonucunda, dar gelirli halkın büyük maddi zarara uğraması  söylenebilir. Ayıların çoğaldığı şeklindeki yanılgıdan kurtulmak gereklidir.  Ayıların çoğalması için hiçbir sebep yokken tersine habitat tahribi ve yok  edilmesi nedenleriyle sayılarının azaldığı daha doğrudur. Ayı çoğalmıyor  zararları çoğalıyor. Normalde ayı insanla karşılaşmayı hiç istemez, çünkü insanla  karşılaşmanın yaşamı için ne kadar büyük risk olduğunu bilir. Riski göze alıyorsa  bunun nedeni, en temel ihtiyacı olan beslenmedir.”

Projenin bir ilde yapılmış en kapsamlı çalışma olduğunu ve katılımcılara  toplam 45 soru yöneltildiğini belirten Kurdoğlu, “Yapılan çalışmamızda genel  anlamda Artvin halkının yüzde 49'u ayı hakkında olumsuz kanaate sahipken yüzde  27'si olumlu tutum bildirmiştir. Yüzde 24'lük bölüm ise ne olumlu ne olumsuz  düşünmediğini belirtmiştir. Artvin'de gelecek kuşaklar için ayının var olmasını  destekliyor musunuz sorusuna yüzde 50'si olumsuz, yüzde 36'sı olumlu tutum  bildirmiştir” dedi.

Kurdoğlu, katılımcıların yüzde 58'inin, “ayı olan ormanda dolaşmaktan  korkar mısınız” sorusuna “evet” yanıtını verdiklerini ifade ederek, yüzde 60'a  yakınının “Artvin'de ayılar korunmalı mıdır?” sorusuna olumsuz cevap verdiğini,  sadece yüzde 32'sinin bu konuda olumlu tavır belirttiğini kaydetti.

İNSAN-AYI ÇATIŞMASINA ÇÖZÜM ÖNERİSİ

KTÜ Öğretim Üyesi Oğuz Kurdoğlu, insan-ayı çatışmasının çözümünün doğa  koruma, yaban hayatı yönetimi ve sosyal ormancılık açısından hayati önem  taşıdığını belirterek, “İnsan-ayı çatışmasının çözümü, ayı kaynaklı sorunlarda  uygun tedbirlerin alınması ve vatandaşların bu konuda bilinçlenmeleri ile mümkün  olacaktır” dedi.

Kurdoğlu, ayı zararlarının önlenmesi için insana ve ayılara zararı olmayan “elektro şoklu tel çit” sistemlerinin de yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri