Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ile Inten Synergy işbirliği ile düzenlenen ve ''Karadeniz'de çevre, denizcilik politikaları ve enerji'' konusunda gerçekleştirilen konferansın açılışı, KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Açılışta konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Karadeniz'in, dünyanın en güzel denizlerinden biri olduğunu belirterek, ''Karadeniz'in içinde bulunduğu coğrafya ve Karadeniz'in içinde bulunan flora, fauna, kalkan balığı gibi dünyanın hiçbir denizinde bulunmayan canlı türleri, çok büyük tehdit altındadır. Bu tehdit, doğrudan Avrupa'dan gelmektedir. Çünkü Bulgaristan'ın ve Romanya'nın AB'ye tam üye olmasından sonra Tuna Nehri'nin sahibi AB'dir'' dedi.
Karadeniz'in bir iç deniz ve ölü deniz olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Anadol, ''çevre hukukunun en temel ve evrensel ilkelerinden biri 'kirleten öder'dir. Karadeniz eğer yok olacaksa, çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaksa bunun müsebbibi AB ülkeleridir. Karadeniz, çok ağır metallerle, Tuna Nehri tarafından tehdit edilmektedir. Bu tehdit, artarak devam etmektedir ve hiçbir önlem de alınmamaktadır'' diye konuştu.
Anadol, AB'deki politikacılardan bir ricada bulunacağını dile getirerek, ''Türkiye'nin iç sorunlarına, iç siyasal gelişmelerine gösterdikleri ilginin yarısını Türkiye'nin muhatap olduğu, tehdit altında olduğu çevre sorunlarına göstersinler'' dedi.
-''ÇOK BÜYÜK TEHLİKELER BEKLİYOR''-
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise çevre kavramının oldukça değiştiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
''Şu anda çevre dediğimiz zaman ben bir hekim olarak insan sağlığına etki eden her şeyi algılıyorum. Gıda, hava, su, toprak gibi. Ama şu küreselleşen dünyada, elektronik ortamda artık dünya bir çevre, bir köy oldu. Kimin yakında kimin uzakta olduğunu anlayamıyorsunuz. Dünyanın en uzak ülkesinden elektronik yolla da etkilenebiliyorsunuz. Bu nedenle çevre dediğimiz zaman sadece yakın çevremizi değil en uzak diyarları bile kendi çevremiz olarak görmemiz gereken bir çağda olduğumuzu düşünüyorum.''
Türkiye'nin çok önemli enerji ve taşıma koridoru üzerinde bir yere sahip olduğunu belirten Erdöl, şöyle devam etti:
''Karadeniz'in büyük bir tehdit altında olması, bu enerji ve taşıma koridorunda bizleri çok büyük tehlikelerin beklediğini göstermektedir. Bunlara bir an evvel tedbir almamız gerekiyor. Yaklaşık 22 yıl önce olan Çernobil'i biz hiç unutmadık. Bu, bölgemizdeki en önemli çevre felaketiydi. Orada etik sorunlar vardı. Gizlenildi başta. Sonuçta tüm Avrupa'yı etkilediği gibi Türkiye'yi de çok etkiledi, hala da etkilemekte. Şu anda hiç tıbbi etkisi olmasa bile psikolojik olarak etkisi altındayız.''
Erdöl, sigarayı ''minik Çernobil'' olarak niteleyerek, ''Çernobil bizi etkiliyor mu diye düşündüğümüzde herkes cebinde minik Çernobillerini taşımaya devam ediyor. Bir paket sigaranın etkisi, Çernobil'in şu andaki etkisinden çok daha fazla. Hiç düşündük mü bir paket sigara içen kişi olarak kaç ağaç kesilmesine sebep olduk şimdiye kadar? Tüm ülkeyi düşündüğümüzde kaç milyon ya da milyar ağaç kestirdik sırf sigara için? Çevreye de ne kadar izmarit attık, ne kadar çevreyi kirlettik?'' diye konuştu.
Erdöl, törende simültane tercüme olmamasını eleştirerek, yabancı katılımcılar için İngilizce de konuştu.
-ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI KADIOĞLU-
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu da Bakanlık olarak denizcilikle ilgili yaklaşımlarda bulunduklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Türkiye hem Akdeniz'in hem de Karadeniz'in kirliliğe karşı korunmasıyla ilgili uluslararası sözleşmelere taraf. Uluslararası hükümler çerçevesinde yaptığımız çalışmalar var. Denizlerimizin kirlenme nedeni büyük ölçüde kara kökenli kirleticilerden meydana gelmektedir. Bakanlık olarak hem Karadeniz, hem Akdeniz hem de diğer denizlerimiz için kirleticilerle ilgili bir eylem planı hazırladık. Bu eylem planı çerçevesinde sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz.''
İzlemeyle ilgili de çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kadıoğlu, şunları kaydetti:
''Örneğin Karadeniz'de 70 noktada kirlilik izleme merkezimiz var. Karadeniz kirleniyor. Bunun yüzde 50 civarı uluslararası nehirlerden kirleniyor. Karadeniz'in korunması noktasında uluslararası boyutta hepimizin el birliğiyle çaba göstermesi gerekir. İklim değişikliği de çok önemli ve güncel bir konu. İklim artık küreselleşen dünyada herkesin çalışması gereken bir konu. Bu bağlamda biz de iklimle ilgili olarak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için çaba harcıyoruz ve 2004 yılında İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne taraf olmuştuk.''
Özellikle Kyoto Protokolü ile ilgili olarak çeşitli düzenlemeler yapıldığını dile getiren Kadıoğlu, ''Ümit ederim ki Meclis tatile girmeden Türkiye, Kyoto Protokolü'ne taraf olan bir ülke olarak karşımıza çıkacak ve bizi uluslararası arenada hak ettiğimiz yerlere getirmiş olacak. Bunlar yapılırken her ne kadar protokole taraf olmasak da en az taraf olanlar kadar yapmış olduğumuz çalışmalar var'' dedi.
-KTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. AYDEMİR-
KTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şinasi Aydemir ise kongre sürecinde çevre, enerji ve denizcilik politikaları ile Karadeniz üzerinde yoğunlaşan bildiri ve poster sunumları yapılacağını belirtti.
Küresel ısınmanın iklim değişikliklerine, dolayısıyla yağış rejimlerinde farklılaşmalara neden olmasının, günümüz ve gelecekte önemli çevre ve enerji sorunlarından birisi olarak gündemde yer aldığını ifade eden Aydemir, şunları söyledi:
''Çevre sorunları, üstesinden gelinmesi en pahalı olan, gecikme maliyeti yüksek bir alandır. Dünyamız ekolojisi pek çok yönden tehdit altında kalmakta, flora, fauna ve türleri yok olmaktadır. Su kaynaklarımız daha önemli hale gelmekte, enerji sağlamada petrol, doğal gaz ve hidroelektrik enerjisine bağımlılık artmakta ve maliyetler yükselmektedir. Petrol ve doğal gaz boru hatları-enerji koridorları geçişleri Karadeniz'i ön plana çıkarmaktadır. Geçiş güvenliği ve kirlilik konularında Karadeniz ülkeleri ve AB ortak politikalar ve projeler üretmek için çaba harcamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme, enerji sorunlarının çözümünde önemli bir alternatif olarak görülmektedir. Kongremiz bu konuları ele alacaktır.''
Açılış töreninde Avrupa Komisyonu Çevre Direktörü George Kremlis, Uluslararası Çevre Mahkemesi Başkanı Amadeo Postiglione ve Inten Synergy Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfaoğlu da birer konuşma yaptı.
Törende Türk konuşmacılardan bazıları, uluslararası bir etkinlik olması nedeniyle simültane çeviri yapılmamasını eleştirdi.
Etkinlik, 4 gün sürecek.