TRABZON Belediye Meclisi'nin Atapark Kavşağı'nın kuzey kesimine yerleştirmek istediği konut ve işyeri yoğunluğu Trabzon İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Aynı alanda mülk sahibi olan Nuri Demirakın'ın müracaatı üzerine projeyi değerlendiren mahkeme, şehirci öğretim görevlileri, yüksek mimar, Yard. Doç. Ahmet Melih Öksüz ile şehir plancıları Ersin Türk ile Mesut Yeşiltepe'yi bilirkişi heyeti olarak belirledi.
Mahkeme Oybirliği ile
BİLİRKİŞİ heyeti özel proje alanı olarak değiştirilen uygulamanın imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme ayrıca bazı vatandaşların özel proje alanı içine alınmamasının hiçbir nesnel ve bilimsel gerekçesinin olmadığını belirterek, projeyi oybirliğiyle durdurdu.
Trabzon Atapark Mevkii'nde Trabzon Belediye Meclisi tarafından 4 Mart 2008 tarihinde alınan kararla birlikte özel planlama alanı olarak ilan edilen Erdoğdu Mahallesi 469 ada 2, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 18, 19, 20, 22, 36, 37, 38, 39, 47, 48, 49, 50, 53, 55, 63, 69, 70 ve 73 nolu araziyle ilgili düzenlemeye mahkeme geçit vermedi. Trabzon İdari Mahkemesi, alınan kararla ilgili olarak hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Trabzon Belediyesi'nin bu karardan sonra Bölge İdare Mahkemesi'ne başvuracağı kaydedildi.
Atapark'taki özel planlama alanının dışında kalan yerde mülk sahibi olan ve uygulama ile mağdur durumuna düşen Nuri Demirakın'ın, Trabzon Belediyesi'nden şikayetçi olmasından sonra konuyu görüşen Trabzon İdare Mahkemesi, Yüksek Mimar ve Şehirci Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Melih Öksüz, Yüksek Şehir Plancısı Araştırma Görevlisi Ersin Türk, Şehir Plancısı Araştırma Görevlisi Mesut Yeşiltepe'nin katılımıyla mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanarak rapor doğrultusunda mahkeme heyeti yürütmeyi durdurma kararını oybirliği ile aldı. Kararda ticaret alanları ile konut alanlarında artışın yaşandığına dikkat çekildi.
Belediye Meclisi'nde sert tartışmaların yaşanmasına neden olan kararla ilgili mahkeme heyeti yeni uygulanan planın uygulanması durumunda telafisi güç zararlar doğurabileceği yönünde görüş bildirdi. Kararda plan değişikliğinin imar mevzuatı, kamu yararı, şehircilik ilkeleri ve planlama teknikleri açısından uygun olmadığı görüşüne varıldı.
Aynı kararda 469 ada içinde bulunan bazı parsellerin bu kapsama dahil edilmemesinin de hiçbir bilimsel ve nesnel gerekçesinin olmadığı kaydedildi.
Mahkeme heyeti, yapılan düzenlemenin imar mevzuatında belirtilen yapı nizamlarından farklı ve ayrıcalıklı bir yapılanma durumu oluşturduğuna vurgu yaparak, Bu durumda, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yukarıda özetlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu bölge "Özel Proje Alanı" olarak belirlenerek "Özel Planlama Alanının" alternatifiymiş gibi ayrıcalıklı bir durum oluşturulduğu, oysa imar planı değişikliği ile bir alanın "Özel Proje Alanı" olarak belirlenmesinin planlama açısından bazı sakatlıkları olduğu, söz konusu plan değişikliğinde "Özel Proje Alanı" olarak belirlenen alan aslında "Özel Planlama Alanı" olduğundan bu değişikliğin nazım imar planında da yapılması gerektiği, kabul edilen plan değişikliği ile dava konusu alanda Hmax (yapı yüksekliği) belli olmasına rağmen yapı nizamı, çekme mesafeleri ve TAKS ve KAKS belli olmadığı, oysa imar planlarının en önemli varlık nedenlerinden biri yapı nizamını ve emsali belirlemek olduğu, Tip İmar Yönetmeliği'nde yapı nizamları ve bunların en-boy ve çekme mesafeleri belirlendiği, plan değişikliği ile yapı nizamı verilmeyerek alan "Özel Proje Alanı" olarak belirlenerek imar mevzuatında belirtilen yapı nizamlarından farklı ve ayrıcalıklı bir yapılanma durumu oluşturulduğu, dava konusu plan değişikliğinde yapı nizamı tanımlanmadığından yapılan plan değişikliği ile kat artışı olmasına rağmen toplam inşaat alanının artıp artmadığının tespitinin mümkün olmadığı, dava konusu plan değişikliği ile 2002 onaylı revizyon uygulama imar planında konut altı ticaret planlanan alana (mülkiyetin parçalı olmasından dolayı) büyük alışveriş merkezi yapılmasına imkan tanınmasının ulaşım açısından bazı problemlere neden olacağı, 469 nolu yapı adası içinde kalan davacının 41 nolu parselinin aynı yapı adasının bir kısmını içine alan "Özel Proje Alanı" içine alınmamasının hiçbir nesnel ve bilimsel gerekçesinin olmadığı anlaşılmakta olup, tesis dava konusu plan değişikliği ile bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Trabzon Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 30/07/2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi ifadelerine yer verdi.