Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Karadeniz’de bir zamanlar 300’ü bulan balık türü sayısının son yıllarda 15-20’lere kadar gerilediğine dikkat çekerek, “Ordu kıyılarında balık çeşidi sayısını arttırmak için çalışma yapıyoruz. Sadece mezgit ve istavritlere mahkûm olmamalıyız” dedi.
Karadeniz’de balık türü sayısının 30 yıl öncesine kadar oldukça azaldığını, Ordu kıyılarında bir zamanlar avlanan balıkların artık tezgâhlarda görünmediğini belirten Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, bu tabloyu değiştirmek için çalışma yaptıklarını ifade etti.
Ordu’nun 6 bin km2 toprağa sahip olmasına rağmen kıyılarındaki kendisine ait deniz sahanlığının da yaklaşık 3 bin km2 olduğunu vurgulayan Başkan Güler, “Ordu’nun yarısı kadar bir deniz sahanlığına sahibiz ancak değerlendiremiyoruz. Bu durumu aşmak için balık çeşidi sayısını arttıracak ve bunu ekonomiye katma değer haline getirecek çalışmaları başlattık” bilgisini verdi.
Güler, “Belediye içerisinde çalışanlarımızdan su ürünleri diye bir grup oluşturduk. Bu grupta su ürünleri uzmanları ve balıkçılarımız yer alıyor. Bu grupla denizlerimizde neler yapabiliriz, yepyeni neler üretebiliriz, Ordu’ya ve Türkiye’ye neler kazandırabiliriz diye toplantılar yapıyoruz. Amacımız deniz ürünleri ve balıkçılık sektörünü daha da canlandırmak ve ekonomimize daha büyük katkılar sunmasını sağlamak” diye konuştu.
“MEZGİT VE İSTAVRİTLE MAHKUM OLMAYACAĞIZ”
Deniz ürünlerinin çeşitliliğinin ve miktarının nasıl artırılabileceği konusunda çalışmalar yaptıklarını belirten Başkan Güler, “Bu çalışmalarda çok ilginç sonuçlara doğru ilerliyoruz. Daha evvelden olan ama sonradan nesli tükenmeye yüz tutan balıklarımızın tekrar canlanması ve üretilmesini sağlamak üzere çalışmalar yapıyoruz. Kanunda bazı yasal boşluklar var. Onlarla ilgili yasa önerisinde bulunacağız. Sektörün canlanması için kooperatifleri nasıl düzenleyebileceğimizi düşünüyoruz. Soğuk hava depoları düşünüyoruz. Balıkçılığın gelişmesi ve daha büyük kaynaklara sahip olabilmemiz için çalışmalar yapıyoruz. Seracılıkta nasıl diğer bitkiler ve ürünler yetiştiriliyorsa bizim denizimizde de ıstakoz, karides, yosun gibi ürünlerin yetiştirilmesi için uğraşıyoruz. Midye üretimini yapabilmek için halatları denize nasıl indirebileceğimizi düşünüyoruz. Kısacası biz burada mezgitlere, istavritlere mahkûm olmamalıyız. Deniz ürünlerinin çeşitliliğini ve miktarını nasıl arttırırız diye çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu.