MHP Doğu Karadeniz'de Ocak ayında

 

MHP Giresun İl Başkanı Orhan Erzurum, görevini 25 Ocak tarihinde yapılan kongrede il başkanlığına seçilen İbrahim Dizdar’a devretti.

 

Parti binasında düzenlenen törende konuşan Orhan Erzurum, görevini Dizdar’a devretmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

 

Erzurum, 6 yıldır il başkanlığı görevinde bulunduğunu aktararak, ”Bu süre zarfında partimizi Giresun’da birinci parti yapmak için çabaladık. Görevimizi layıkıyla yerine getirdiğimizi düşünüyorum” dedi.

 

Orhan Erzurum, 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerde partisinden milletvekili aday adayı olacağını da kaydetti.

 

MHP Giresun İl Başkanlığı’na seçilen İbrahim Dizdar ise, Orhan Erzurum ve ekibine yaptıkları çalışmalar için teşekkür etti.

 

Dizdar, MHP’yi Giresun’da birinci parti yapmak için çalışacaklarını söyledi.  

 

Törende Erzurum, görevini Dizdar’a teslim etti.

 

 

 

MHP Bayburt İl Kongresi yapıldı. Mevcut başkan Suat Doğan'ın yeniden aday olmadığı 2 adaylı kongrede Süleyman Burç başkanlığa seçildi.

 

Şair Zihni Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kongreye MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, MHP Erzurum İl Başkanı Ahmet Anatepe, Gümüşhane İl Başkanı Ali Ateş, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, il başkan adayları Süleyman Burç, Cüneyt Keskin ile partililer katıldı.

 

Yeniçeri, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye'de "üç yaralı, hasarlı, arızalı siyasi organizasyonun" olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:

 

"Bunlardan bir tanesi bölücüler, bir tanesi ana muhalefet ve bir de iktidar partisi var. İktidar partisi de 13 senedir Türkiye'yi yönetiyor. Şimdi AKP ve CHP, birisi Türkiye Cumhuriyeti devletini içine sindirememiş, diğeri Osmanlı devletini içerisine sindirememiştir. Birisine Osmanlı'yı sevdiremiyoruz, diğerine Türkiye Cumhuriyeti'ni sevdiremiyoruz. Birisine 'Türküm' dedirtemiyoruz, diğerine 'Müslümanım' dedirtemiyoruz. Birisi devletin karşısında, diğeri milletin karşısında duruyor. Birisi Abdülhamit Han'a düşmanlık yapıyor, öbürü Mustafa Kemal Atatürk'e düşmanlık yapıyor."

 

Politik duruş açısından aldıkları oy oranları ne olursa olsun bu yaklaşım tarzlarının ayırıcı ve ötekileştirici bir yaklaşım tarzı olduğunu öne süren Yeniçeri, "Buradan yüksek sesle ifade etmek istiyorum. Türk de bizim, Müslümanlık da bizim, devlet de bizim, millet de bizim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Osmanlı İmparatorluğu da bizim. Bunları birbirinden ayırarak, birini diğerine karşı konumlandırarak, onların üreteceği gerilimler, siyaset üretmek, her şeyden evvel siyaset değil hıyanettir" diye konuştu. 

 

Hiçbir zaman olmayacak şeyleri söyleyen ya da yapılamayacak, yerine getirilemeyecek vaatler içerisinde olan bir siyaseti doğru bulmadıklarını vurgulayan Yeniçeri, şöyle devam etti:

 

"Biz bu millete rahatına kıymayı öğreteceğiz, bu millete terini silmeyi öğreteceğiz, uykusuz kalmayı öğreteceğiz. Bunun başka bir çaresi yoktur. Geliri olmayanın gider yapma hakkı yoktur. Tasarruf yapmayanın yatırım yapma hakkı yoktur. Olmayanı harcayanlar şerefinden taviz vermek zorunda kalırlar. Onun için herkesi terlemeye, herkesi üretmeye, herkesi bir şeyler meydana getirmeye, topluma, kendisine, ülkeye katkı yapmaya çağırmak durumunda ve konumundayız."

 

Yeniçeri, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin getirmiş olduğu bütün yasalarda seçim sonrasına ciddi bir hazırlık yaptığını savunarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

 

"Seçim sonrasında Öcalan'ı dışarı çıkarmak ve Güneydoğu'ya demokratik özerklik adı altında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi bir projeyi devreye sokmaya çalışıyorlar. Bu projeye karşı ayağa kalkacak olan Bayburtlunun, ayağa kalkacak Gümüşhanelinin ve ayağa kalkacak Türk milletinin elini kolunu bağlamak için de yasa üzerine yasa getiriyorlar. Soruyorum 'Ey İçişleri Bakanı, ey Türkiye'nin iki şehri arasındaki yolu 26 gün PKK'nın güdümüne bırakan, egemenliğine veren İçişleri Bakanı sana soruyorum. Sen terörle mücadele etmiyorsun da sözüm ona terörle mücadele yasası niçin getiriyorsun? Demek ki terörle mücadele yasası terörle mücadele etmek için değil, teröre karşı çıkmak için sokaklara çıkacakları zapturapt altına almak için bunu getiriyorsun. Ama o bize sökmeyecektir. Biz bu toprakları bugün ki hükümetin zihniyetinden almadık. Bu topraklar kanla alındı, bu topraklar bedel verilerek alındı, bu topraklar bize miras toprağın altındaki şehitlerden kaldı. Biz bu toprakların pazarlığını ancak şehitlerimizle yapabiliriz, AKP bu toprağın pazarlığını yapamaz. Çünkü AKP zihniyeti bu topraklar kazanılırken başkaları ile birlikteydi. Onlar İslam Teali Cemiyeti'nin üyeleriydi, Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkıyorlardı. Diğerleri Kürdistan Teali Cemiyeti'nin üyeleriydi ve dolayısıyla da zaten bölmek istiyorlardı. Öbür liberaller, liboşlar ve yumoşlar da zaten İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin çocukları. Zaten bu ülkeyi onlar almadı ki onlar bu ülke üzerinde bir tasarrufu kendilerinde hak olarak görsünler."  

 

Toplam 600 delegeden 374'ünün katıldığı seçim sonucunda geçerli oyların 207'sini alan Süleyman Burç yeni il başkanı olurken diğer aday Cünety Keskin 166 oyda kaldı,  1 oy geçersiz sayıldı.

 

 

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Şu anda Türkiye'de her 4 gençten biri işsiz durumda. Bu, Türkiye açısından riskli ve önemli bir durum. MHP'nin önümüzdeki aylarda açıklayacağı seçim beyannamesinde de birinci öncelik, işsizliğin önlenebilmesi ve gençlere iş bulunabilmesi olacak" dedi.

 

Tanrıkulu, partisinin, bir otelde düzenlenen il başkanlığı kongresinde yaptığı konuşmada, MHP'nin kongre süreci ve takviminin, ülkenin genel seçim takvimiyle çakıştığını belirterek, bir yandan il kongrelerini yaptıklarını diğer yandan da 7 Haziran'da yapılacak milletvekilliği genel seçimlerine hazırlandıklarını söyledi.

 

Ülke genelinde 81 kentin 25'inde, 923 ilçenin de 850'sinde kongrelerin tamamlandığını ifade eden Tanrıkulu, "Kongre takvimi düzenli bir şekilde işliyor, gidiyor. Sıkıntımız yok. Ama bu sürecin MHP'yi iktidara getirecek, mevcut yolsuzlukları, rüşveti, hainliği, satılmışlığı önleyecek ve bunun önüne geçecek, set çekecek olan kadro ve iktidarın getirileceği bir süreç olması gerekiyor. Bu nedenle tüm partililerimize büyük iş düşüyor" dedi.   

 

- Seçim beyannamesinin önceliği "işsizlik" olacak

 

Türkiye'de bir illüzyon ekonomisi olduğunu, aslında ekonominin büyümediğini savunan Tanrıkulu, ülkenin "sanal ve hormonlu" bir büyüme ile karşı karşıya olduğunu ileri sürdü.

 

Büyümenin arkasında ekonomik refahın olmadığını, işsizliğin ve vatandaşların yoksullukla mücadelesinin azalmadığını iddia eden Tanrıkulu, "Diğer taraftan baktığımız zaman işsizlik de almış başını gidiyor. Ekim ayı itibariyle işsizlik oranı 10,4'tür. Ama buna kim inanır? İş aramaktan ümidini kaybetmiş gizli işsizleri de koyduğumuz zaman Türkiye'de işsizlik 17,7'ye yükseliyor. Bu salonda bulunan gençleri de işin içine kattığımız zaman yüzde 20'ye yakın bir işsizlik var. Şu anda Türkiye'de her 4 gençten biri işsiz durumda. Bu, Türkiye açısından riskli ve önemli. MHP'nin önümüzdeki aylarda açıklayacağı seçim beyannamesinde de birinci öncelik işsizliğin önlenebilmesi ve gençlere iş bulunabilmesi olacak" ifadelerini kullandı. 

 

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) verilerine göre son 5 yılda bir milyon 200 binin üzerinde esnafın kaydını sildirdiğini, maddi imkansızlıktan dolayı kaydını sildirmeyenlerin de dahil edilmesiyle 1,5 milyonun üzerinde esnafın, son 5 yılda iş yapmaktan vazgeçtiğini dile getiren Tanrıkulu, "Bunlar TESK'in kendi rakamlarıdır. Piyasaların en önemli göstergesinden biri de protestolu senet sayılarıdır. 2014 sonu itibariyle bir milyon 4 bin adet senet protesto edilmiş. Bunun yanı sıra karşılıksız çek de önemli bir konu, kanayan bir yaradır. AKP hükümeti bir kaç yıl önce çıkardığı yasayla bu piyasayı da berbat etti. 2014'te 673 bin adet karşılıksız çek yazılmış. Ciddi bir problem. Bunlar ticaretin durduğunu ve farklı kanallara kaydırıldığını gösteren önemli göstergelerdir" diye konuştu. 

 

Tanrıkulu, dört eski bakanla ilgili Yüce Divan oylamasında AK Parti hükümetinin, güvenoyu sayısının altına düştüğünü dile getirerek, "Yolsuzluk soruşturmasında aldıkları oylara baktınız mı? Mecliste 312 AKP milletvekili var. Ama alabildikleri oy 276'nın altında. Süleyman Demirel'in meşhur bir söz vardı ya 'bulun 276'yı düşürün hükümeti' diyordu. 276 güvenoyu sayısıdır. AKP hükümeti artık güvenoyu sayısının altına düştü. 48-50 milletvekili her halükarda ruhen ve fiziken AKP ile ilişkisini koparmış ve bunların yanında, mecliste tavır almamıştır" dedi.

 

 

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Bu ülke kurulurken nasıl Misak-ı Milli sınırları içerisinde bir ve bütün olarak kabul gördüyse, aynı zihniyet, aynı kardeşlik anlayışının devam etmesinden yanayız. Bu konuda tavizkar değiliz" dedi.

 

Yalçın, bir düğün salonunda düzenlenen MHP'nin il teşkilatı kongresindeki konuşmasında, parti olarak 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere iktidar olmak için hazırlandıklarını söyledi.

 

"HDP’nin, 7 Haziran genel seçimleri sonrası batının da desteğini alarak Diyarbakır’da kendi meclisini oluşturacağını" öne süren Yalçın, "PKK uzantısı HDP,  'Ben müstakil olarak seçimlere gireceğim' diyor. Yüzde 10 barajını aşamayacağını bile bile bunun ardındaki gerçek sebep, geçemedikten sonra yüzlerini batıya dönüp, ‘Bize bu imkanı vermediler, demokratik bir yarış değil, hayat hakkı tanımıyorlar’ diyerek Diyarbakır’a geçip orada kendi meclislerini açmaktır. Amaç budur. Böyle bir yapı içerisinde gelişen ve büyüyen terör örgütü karşısında maalesef siyasi iktidar hiçbir şey yapamamaktadır” diye konuştu.

 

Türk seçmeninin genel seçimlere, "Ülkenin bölünmesine mi, yoksa bölünmemesine mi oy vereceğim" sorusunun cevabını arayarak gideceğini iddia eden Yalçın, şöyle devam etti:

 

"7 Haziran seçimleri çok büyük önem arz ediyor. 7 Haziran'da sandığa giden seçmen şuur altında 'Bu ülkenin bölünmesine mi yoksa bölünmemesine mi oy vereceğim' sorusunun cevabını arayarak gidecektir. Gerçekten de şu anda içerisinde bulunduğumuz şartlar ülkeyi bu hale getirmiştir. İşte 7 Haziran seçimleri bunun için çok önemlidir. 7 Haziran seçimleri sadece siyasi partilerin yarışacağı sıradan saf bir seçim değildir. 7 Haziran’dan sonra Türkiye'de çok şeyler olur. Bunları istemiyoruz MHP olarak."

 

Yalçın, Anadolu’da bin  yıldır süren kardeşliğin devamından yana olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

"46 yıllık bir kardeşlikten bahsediyoruz. Bu bahsediş siyasi bir ağızla söylenmiş değildir. Bin yıllık bir Anadolu birliğinden bahsediyoruz. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyin ağzından düşürmediği bu bin yıllık kardeşlik sadece geçmiş ile de alakalı değil. Yani içinde bulunduğumuz durum içinde bu kardeşliği muhafaza etmek, sonra geleceğe taşımak. Yani MHP, 'bin yıllık kardeş' derken, kardeşlikten bahsederken gelecek yeni bir bin yılın kardeşliğini de tasavvur ediyor. Onu da ön görüyor. Yani bu kardeşlik bizi önce 2023’e, sonra 2071’e, sonra payidar olmak üzere tarihimize kadar taşıyacaktır. Arzumuz, niyetimiz budur. Bu ülke kurulurken nasıl Misak-ı Milli sınırları içerisinde bir ve bütün olarak kabul gördüyse, aynı zihniyet, aynı kardeşlik anlayışının devam etmesinden yanayız. Bu konuda tavizkar değiliz."

 

 

 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çarşıbaşı İlçe Başkanlığına Halil Kul seçildi.

 

Çarşıbaşı Esnaf Odası Toplantı salonunda yapılan ilçe kongresine, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, İl Başkanı Muammer Demeli, İlçe Başkanı Cevat Yılmaz ve partililer katıldı.

 

Tek listeyle gidilen seçimde mevcut başkan Cevat Yılmaz aday olmazken Halil Kul ilçe başkanı seçildi.

 

Kul başkanlığındaki yeni yönetim kurulu Osman Ertuğrul, Gülhan Emir, Alparslan Kul, Nagi Çakır, Uğur Karanlık, Selim Acar, Hakan Kolay, Mümin Nuhoğlu, Mustafa Özkan, Hüseyin Kara, Rıdvan Duman, Lokman Kuşan, Feridun Yılmaz, Osman Çağlar'dan oluştu.