İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı, bir doğa olayı olan depremin doğal afete dönüşmesini önlemenin yolunun, yapı denetim sisteminden geçtiğini bildirdi.
Yaylalı, yaptığı yazılı açıklamada, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un uygulanacağı iller hakkındaki Bakanlar Kurulu kararının, 13 Temmuz 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Bu karar gereğince 1 Ocak 2011'den itibaren Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un tüm illerde uygulamaya gireceğini ifade eden Yaylalı, şöyle devam etti:
''Kanun, şu anda 19 pilot ilde uygulanmaktadır. Tüm illere yaygınlaştırılması çok önemli bir adımdır. Çünkü ciddi can ve mal kaybı yaşadığımız depremlerin olduğu iller bile bu uygulama kapsamında değildi. 19 pilot ildeki uygulamada kanunun ve ilgili mevzuatın ciddi şekilde ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Pilot uygulamanın gerçekleştirildiği tam 9 yılda, eksik ve aksaklıklarla kanunun temel sorunları açık bir şekilde görülmüştür.''
Oda olarak, yapı üretim sürecinde denetimin hayati önem taşıdığı bilinciyle, Yapı Denetim Kanunu'nun ülke koşullarına ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ivedilikle yenilenmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını bildiren Yaylalı, şu ifadeleri kullandı:
''Yapı denetim sisteminin eksiksiz uygulanması, geleceğin güvence altına alınmasını sağlayacak önemdedir. Bir doğa olayı olan depremin, doğal afete dönüşmesini önlemenin yolu, yapı denetim sisteminden geçmektedir. Bölgemiz her ne kadar 4. derece deprem bölgesi olarak belirlenmişse de yapılarımızın tek riski deprem değildir. Örnek vermek gerekirse bölgesel şartlar sonucunda mevcut 10-15 yıllık binaların özellikle bodrum katlarında korozyon nedeniyle beton ve donatılardaki ayrışmalar ciddi tehdit oluşturmaktadır. Bu gibi tehlikelerin önüne geçilmesi için yerel yönetimlere ciddi sorumluluk düşmektedir.''
Yaylalı, hem belediyeler hem de il özel idarelerinin, bölgede mevcut yapı stokunun çıkarılması çalışması ile birlikte binaların yeniden incelenmesini sağlaması ve halkın binalarının incelettirilmesini sağlamak amacıyla teşvik edici çalışmalar yapması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Tek tek tüm binalardaki mevcut risklerin tespiti yapılmalıdır. Oda olarak, ilgili yönetimlerden talep gelmesi durumunda, bu konuda gerekli katkıyı koymaya her zaman hazır olduğumuzu vurgulamak isteriz. Yakın geçmişimizde deprem olmadan yıkılan binaları herkes dikkate almalıdır. Bahsettiğimiz sorun, tespit edildiğinde kolayca tedbiri alınabilecek bir konudur. Önemli olan, tespit edilebilmesi için gerekli adımların atılması ve çabanın gösterilmesidir. Ülke genelinde yapı üretim sürecenin sağlıklı şekilde denetlenebilmesi için Yapı Denetim Kanunu'nda gerekli değişikler yapılmalıdır. Aksi takdirde yaşanacak acıların vebalından hiç kimse kurtulamayacaktır.''