Ham deri ustası Şekip Duran, el işçiliğini konuşturup eski usullere göre deriden çeşitli eşyalar üretmeye başladı. Eski ustaların çalışma koşullarına göre deriye şekil veren Duran, askerlik yıllarında gördüğü ve üzerinde Asakir-i Şahane yazısı ve ay-yıldız bulunan, Çanakkale’de bazı askerler tarafından kullanılan kemer tokasını görünce aynısını üretmeye karar verdi. Duran, bütün işçiliği kendisine ait olan kemer ve tokasını el becerisi ile üretiyor.
“İlk etapta bu kemer tokalarını, Osmanlı askerleri için Almanlar üretmiş”
Şekip Duran, yıllar önce kullanılan kemerleri günümüze taşımak istediğini ve 6 yılı aşkın süredir üretim yaptığını belirterek, “Burada ham deri ile her ürünü yapabiliyorum ama kemer ana ürünüm. Ben askerliğimi Gelibolu’da yaptım. Orada izin günümüzde kazı çalışmalarını izlerken yeraltından çıkan objelerde bu kemeri gördüm. İlerleyen tarihlerde bu işe girdiğim zaman bunu gündeme taşımak istedim ve öylece başladım. 2016 yılında başladım ve halen devam ediyorum. Kemerin Osmanlıca adı ‘Asakir-i Şahane’ yani şahane askerdir ve hammaddesi pirinçtir. Bunu Osmanlı döneminde Almanların yapıp askerlerimiz için ülkemize gönderdiği kemer tokasıdır. Sonrasında Almanlar bu tekniği bize de vererek, üretimi sağlanmış” dedi.
“Bir kemerin hazırlanması 3 gün sürüyor”
Ham deri kullanıldığı için bir kemerin 3 günlük hazırlanma süreci olduğunu kaydeden Duran, “Ben şuanda burada bunu elimizden geldiğince günümüze taşımaya çalışıyorum. Ham deri ile çalıştığım için derinin bazı ön işlemleri oluyor. Müşteriye göre bel ölçüsü alıyor, bir günde bitkisel yağlar ile yağlanıyor bir gün bekledikten sonra boyama ve montaj işlemleri yapılıyor. Toplamda 3 gün sürüyor. Kemerler genellikle doğa tutkunlarının talep ettiği bir ürün. Çünkü dayanaklı olduğu için ekipmanlarını bellerine rahat asabiliyorlar. Emniyet teşkilatımızdan isteyenler oluyor, yine dağlık arazilerde dolaşanlar için üretimleri devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu.