Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Orman Mühendisleri Odası Doğu Karadeniz Şube Başkanı Doç. Dr. Devlet Toksoy, ''Türkiye'de ormanlara yangınlar ve orman köylüleri değil yasal müdahaleler daha çok zarar veriyor'' dedi.
Doç. Dr. Toksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada toplam 3.9 milyar hektar orman alanı bulunduğunu, bu oranın dünya karasal alanının yüzde 29'unu oluşturduğunu söyledi.
Ormanların gelişmekte olan ülkelerde daha çok tahrip edildiğini, gelişen ülkelerde ise aksine orman alanlarının arttığını belirten Toksoy, ''Dünya genelinde orman alanı her yıl 9.4 milyon hektar azalıyor. Bir kısım verimli orman verimsiz ormana dönüşüyor, verimsiz olan orman ise tamamen orman dışına çıkıyor. Böylece tarım, mera, şehir alanı veya çöl oluyor. Ormanın alan olarak azalması önemli. Çünkü ormanın azalmasına bağlı olarak bitki ve hayvan türleri de azalıyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin 170 yıldır ormancılık politikası bulunduğunu ancak bu politikanın çok sağlıklı şekilde yürütülemediğini savunan Toksoy, şunları kaydetti:
''Türkiye'de orman alanı 21.2 milyon hektar. Bu oran Türkiye alanının yüzde 27'sini oluşturuyor. Türkiye ormanlarının yüzde 50'ye yakını verimsiz ancak yine de bizim için çok önemli. Çünkü komşularımıza bakınca ve çöl görünce ne kadar zor bir kuşakta olduğumuz görülüyor. Bu zor koşullara rağmen yüzde 27 orman alanını sınırladık, koruyoruz ve geliştirmek için çaba harcıyoruz. İmkansızlık nedeniyle çözemediğimiz sorunlarımız var.''
Doç. Dr. Toksoy, her türlü imkansızlığa rağmen cumhuriyet tarihi boyunca 2 milyon hektar alanın ağaçlandırıldığını belirterek, şöyle konuştu:
''Daha çoğunu yapabiliriz ancak sorunsuz ağaçlandırma yapabileceğimiz alan yok. Çok parçalı bir arazi yapımız ve dağınık yerleşim düzenimiz var. Büyük miktarlarda ağaçlandırma yapacak alan yok. Türkiye'de neresinin orman, mera, tarım, yerleşim alanı olacağıyla ilgili arazi kullanımında düzensizlik var. Bir ülke düşünün ne kadarının orman, ne kadarının mera, ne kadarının tarım alanı, ne kadarının yerleşim alanı olacağı belli değil. Tarım alanı olacak yerde yerleşim veya sanayi alanı kurmuşuz. Arazi kullanımında düzensizlik var. Bunu çözmeden ormancılıktaki sorunları çözemeyiz.''
-''ORMANIN DEĞERİ TOPLUM TARAFINDAN ALGILANMALI''-
Ormanın değerinin toplum tarafından algılanmasının ormancılığa yapılacak en büyük katkı olduğunu ifade eden Toksoy, ''Artık ülkemizde ormanın çok önemli bir kaynak olduğu ve değeri biliniyor. Ormanlarımız için bireysel olarak yapabileceğimiz şeyler sınırlı. Ancak ürünleri kullanırken daha tasarruflu olabiliriz ya da orman mekanlarını düzgün kullanabiliriz'' dedi.
Toksoy, ormancılığa yönelik artık yasal, siyasal müdahaleler olduğunu savunarak, şunları söyledi:
''Kamuoyu yasal düzenlemelerden ormana verilecek zararlara karşı tepki oluşturur ve geçit vermezse bireysel olarak yapabileceği en önemli katkı bu olur. Vatandaşa 'ormana en büyük zararı ne verir' diye sorsak bize yangın ya da ağaç kesme gibi birtakım sebepleri göstererek 'köylüler' der. Bu doğru ancak ülkemizde ormanlara verilen en büyük zarar söylenenlerin dışında yasal düzenlemelerdir. Geçmiş dönemlerde de gerçekleştirilen birtakım yasal düzenleme bunu göstermiştir.''
-ORMAN KADASTRO İŞLERİ-
Bu durumun aynı şekilde devam ettiğini söyleyen Toksoy, şöyle konuştu:
''Araştırmalar, Türkiye'de 21.2 milyon hektarlık orman alanına yapılan zararların yüzde 56'sının, 2B ve kadastro alan tespitleri gibi düzenlemelerden kaynaklandığını göstermektedir. Tapu Kanunu'nda 2B orman alanlarının satışının kolaylaştırılması amacıyla yapılan değişiklik 27 Ocakta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Böylece 2B arazilerinin satışına yönelik teknik altyapısı biraz kolaylaştırılmış oldu. Bu kanunda yapılan değişiklikle beraber orman kadastro işlerini gerçekleştiren orman kadastro komisyonları devre dışı bırakılarak bu işlem Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne verildi. Orman kadastro işleri ormanın ne olduğunu bilmeyen haritacılar tarafından yapılacak. Akla ve bilime aykırı bir düzenleme olmuştur. Ormana zarar veren yangın, bıçak, çakı, balta değil, yasal düzenlemeler. Bunlar halka anlatılmalı.''
Türkiye'de ormanların gereği kadar değerlendirilemediğini ileri süren Toksoy, ulusal ekonominin içinde ormancılığın katkısının binde 5'ler seviyesinde olduğunu, bu oranın yükseltilmesi için sağlıklı bir politika izlenmesi gerektiğini kaydetti.