Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, Ovit Tünelinde bakanlık müfettişlerinin tüneldeki karbonmonoksit gaz birikimini zamanında tespit etmesinin ileride yaşanacak büyük bir felaketi önlediğini söyledi.
Bektaş, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en uzun, dünyanın 2'nci uzun çift tüplü tüneli olan Ovit Tüneli'nde çalışmaların durdurulmasının ana nedeninin, tünel yapımı planlamasında bölgenin tektonik özelliklerinin ve depremselliğinin yeterince dikkate alınmaması olduğunu ifade etti.
Yaşanan problemlerin, Ovit ve İspir Fay zonlarının tünel çalışmaları için önemli risk kaynağı oluşturduğunun göstergesi olduğunu belirten Bektaş, Ovit ve İspir Fay Zonları Doğu Anadolu'nun en önemli deprem kaynağı olan Erzurum-Narman Fay Sistemi içerisinde yer aldığını söyledi.
Kandilli Rasathanesinin verilerine göre Ovit Tüneli'nin yakın çevresinde 1900 ile 2013 yılları arasında kaydedilen depremlerin 4 ile 5 büyüklüğünde olduğuna dikkati çeken Bektaş, "Bu küçük depremlerin, tünel çevresinde aktif fayların varlığını kanıtlar. Bu tür faylarda zehirli gaz birikim alanları oluşturur" dedi.
Bektaş, tünel çalışmalarının durdurulmasına neden olan zehirli karbonmonoksit gaz birikimi ve can kaybına neden olan göçüklerin büyük olasılıkla Amerika, İtalya ve Japonya'da tespit edildiği gibi tünelin fay zonuna sürülmesi ile 20 kilometre aralıkta bulunan Ovit ve İspir faylarının enine kat edilmesinden kaynaklanmış olabileceğini ifade etti.
- "İleride yaşanabilecek büyük bir felaket önlenmiştir"
Ovit Tüneli'nin 14 bin 300 metre uzunluğunda olmasının planlandığına dikkati çeken Bektaş, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin en uzun tünel planlamasında bölgedeki faylarının ve depremselliğinin yeterince incelenmemesi, bu tür fay zonlarındaki olası gaz birikimlerinin denetlenmemesi ve buna bağlı etkin bir havalandırmanın yapılmaması tünel çalışmalarının durdurulmasına neden olmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin tünelde biriken ve felakete neden olabilecek karbonmonoksit gaz birikimini zamanında tespit etmeleri, ileride yaşanabilecek büyük bir felaketi önlemiştir."