Kendi adına kayıtlı otomobili satamayan Kandemir, "Devir işlemlerini sorunsuz hallettiğim otomobili satamıyorum, ticaretim durdu" dedi. Avukat Cansu Muzaça ise “Savcılık makamınca ilgili kurumlara şerh talimatı yazılmasına kadar geçen sürede bir gecikme yaşandığından noterde devir işlemi usulüne uygun bir şekilde tamamlandı veya noterin devir anında sorgu yaptığı ekranın hata vermemesi durumu söz konusu olabilir" dedi.
İlkadım ilçesi Toybelen mevkisindeki Galericiler Sitesi'nde esnaf Hüseyin Kandemir, 31 Ağustos'ta bir müşterisinden otomobil satın aldı. Kandemir, noter devri ile birlikte plakasını da değiştirerek kendi adına aldığı ve satışa çıkardığı otomobile bir süre sonra satın aldığı kişinin bir önceki sahibine verdiği çekin karşılıksız çıkması nedeniyle mahkeme kararıyla şerh konulduğunu öğrendi. Otomobili satamayan Kandemir, yargıya başvurarak şerh kararına itiraz etti.
‘BU İŞİN SONUNA KADAR GİDECEĞİM’
Otomobili kapısının önüne gelen bir müşteriden satın aldığını anlatan Hüseyin Kandemir, “Otomobille ilgili devir işlemlerini sorunsuz olarak hallettik. Bu araca şu an satışı yapılamaz şerhi konmuş ve rehin geldi. Eskişehir'den alınan bir araç bu. Alan şahıs getirip bize satıyor. Biz devletin huzurunda noterden satış alıyoruz. Yalnız şu an bize ait olan aracın üzerinde rehin bulunuyor. Bize aracı satan kişi, arabayı Eskişehir'den alıyor. Aldığı kişiye de çekle ödeme yapıyor. Noterde satış yapılırken satan kişiye, 'Paranı aldın mı?' diye sorulur. Satan kişi 'aldım' diyor ve işlem oluyor. Ardından alan kişi getiriyor ve aracı ben alıyorum, noterden işlemim geçiyor, parasını ödüyorum. Sonrasında bana Eskişehir'de ilk satışı yapan adamdan şerh geliyor. Adamın çeki ödenmemiş. Bu nedenle benim ticaretim durdu. Yasada böyle bir açık var ve ben bunun sonuna kadar üzerine gideceğim. Mağdur durumdayım” dedi.
‘KAPIMIN ÖNÜNE GELEN ARABALARI ALMAYA KORKUYORUM’
Mağduriyetinin giderilmesini isteyen Kandemir, “Parasını ödeyerek satın aldığım, noterde üzerime aldığım aracın üzerinde şerh var. Ve aslında benlik hiçbir durum yokken benim arabamı dava sürecine sokuyorlar ve satışıma engel olunuyor. Dosyayı araştırdığımda ben bir muhatap bulamıyorum. Şu an resmen kapımın önüne gelen arabaları satın almaya korkuyorum. Ben geçmişte ne çıkacağını bilmediğim bir işten sorumlu tutuluyorum şu an. Yani sen bugün kapıya gelip bana arabanı satsan, parasını ödesem ve devrini alsam bile yarın sen benim arabama şerh koydurabiliyorsun. Durum bu vaziyette ve ben mağdurum. Bu olayla alakalı gidebileceğim her yere gideceğim. Şu an bu arabanın bedeli 235 bin TL. Böyle bir maddi zararımız var" diye konuştu.
‘AÇIKÇA HUKUKİ BİR İHMAL GÖZÜKÜYOR’
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Cansu Muzaça ise şöyle konuştu:
“Aslında ceza yargılamasında yani savcılık aşamasındaki dosyalarda ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz diye koruyucu bir hukuki kurum söz konusu değildir. Ancak ceza yargılamasında özellikle yaralamalı ve ölümlü ceza dosyalarında Karayolları Trafik Kanunun 85’inci maddesi uyarınca ve mal kaçırmak kastıyla hareket eden borçluların alacaklılarını dolandırma kastını önüne geçmek; çek ve senetle işlem yapılan durumlarda dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarında daha fazla mağduriyet yaşanmaması adına CMK 128’inci maddesi gereğince cumhuriyet savcılıklarınca araç üzerinde devir ve başka hak tesisini önlemek için trafik kaydına şerh düşülmesi talimatı verilir. Görüldüğü üzere bu şerhi savcılığın doğrudan koyma yetkisi bulunmamaktadır. Savcılıkça ancak ilgili makamlara talimat verilebilir. Söz konusu olayda açıkça bir hukuki ihmal olduğunu söyleyebiliriz. Olayda satıcı olan şahıs, savcılıkta sahte/karşılıksız çek düzenlemek suretiyle dolandırıcılık dosyasının şüphelisi durumundadır. Savcılık makamınca ilgili kurumlara şerh talimatı yazılmasına kadar geçen sürede bir gecikme yaşandığından noterde devir işleminin usulüne uygun bir şekilde tamamlandığını söyleyebiliriz. Veya noterin devir anında sorgu yaptığı ekranın hata vermemesi durumu söz konusu olabilir. Bu iki ihtimal dışında üzerinde şerh olan bir aracın devri mümkün değildir. Zira herkesçe bilindiği üzere noterde araç devri sırasında alıcı ve satıcı anlaşsa dahi üzerinde trafik cezası, haciz şerhi, rehin ya da vergi borcu, mahkeme tedbiri olan araç üzerindeki takyidat temizlenmedikçe devir mümkün değildir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında şerhi koyan makama veya ceza mahkemelerine yazılı bir başvuru yapılması gerekmektedir, sonrasında bu şerhin kalktığına ilişkin yazı ile trafik şubelerine başvuru yapılmalıdır.”