Rize'de geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans yöntemi ile başlatılan kentsel dönüşüm yıkımları ilginç bir mağduriyeti ortaya çıkardı.
Rize'nin Yeniköy mahallesinde kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması gereken 40 dairelik İnanç Apartmanı'nda yaşayan ve daire sahibi olan 30 kişinin tapularının bulunmadığı ortaya çıktı.
Aynı zamanda kendilerine daireleri satan müteahhidin öldüğü, dairelerin bulunduğu arazinin ise Samsun'da yaşayan bir kişi tarafından üzerine geçirildiği anlaşıldı.
Yaklaşık 15 yıl önce bir müteahhitten daireleri satın alan 30 kişi tapu yerine sadece kanuni bir hükmü bulunmayan yazılı bir kağıt aldı. Bir süre sonra müteahhit vefat etti.
Kentsel dönüşüm anlaşmaları başlayınca daire sahipleri dairelerinin bulunduğu arazinin Samsun'da yaşayan bir kişi tarafından satın alındığını, kentsel dönüşüm kapsamında kendilerinin değil de bu yeni arazi sahibinin hak sahibi odlunu öğrendiler.
Oturdukları dairelerin kendilerine ait olduğunu ispatlayamayan daire sahipleri şimdi hak sahibi olabilmek için açtıkları mahkemenin sonuçlanmasını bekliyor. Daire sahipleri yaptıkları açıklamada, konunun yargı aşamasına taşındığını, yargılamanın sonuçlanmadığı için evlerinden çıkamadıkları ve proje kapsamında hak sahibi olamadıklarını belirttiler.
Çimento kağıdından tapu
Konuyla ilgili açıklama yapan Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, projenin tamamlanması ile Rize'nin elit bir yaşam alanına kavuşacağını belirterek, 'Yıkımlarımız devam ediyor. 534 konutun yıkımı gerçekleştirilecek. Az sayıda da iş yeri var. Yapım ihalesi bu hafta sonu itibariyle askıya çıkmış olacaktır. 1.5, 2 ay içerisinde de ihalesi yapılır. Yer tesliminden sonra 1.5 yıl içerisinde inşaatların biteceğini tahmin ediyoruz. İnşaatlar bittiğinde bölge çok elit bir yer olacak. İçerisinde projelendirilen ırmaktan 24 saat temiz su akacak. Bu su içme suyu şebekesi ve iki derinin birleştirilmesi ile temin edilecek' dedi.
Problemli bina ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Halil Bakırcı 'Biz direniyoruz diyen veya evlerden çıkmayacağız diyenler şu anda yok. Olsa bile kanunun verdiği yetki ile kamulaştırma yapılıyor.
Tahliye edilecekler. Bu projenin birkaç ay gecikmesine bölgede bulunan İnanç Apartmanı neden oldu. Bu 40 daireli bir apartman. 90'lı yıllarda kaçak yapılmış. Bu 40 daireden 10 daire hisseli olarak tapu almış. Kalan 30 daire de ise dairelerin kendilerine ait olduğuna dair her hangi bir belgeleri yok. Bir müteahhide para vermişler. O dairelere oturmuştur. Çimento kağıdının arkasında bu daire senin diye yazmış. Onlarda gidip orada oturmuş. Bir sıkıntı olmaz düşüncesi ile bunu yapmışlar.
Bunu yapan müteahhit ölünce üzerindeki arazinin tapusunu Samsun'da yaşayıp bu tip işlerle uğraşan birisi üzerine geçiriyor. Biz bu daire sahipleri mağdur olmasınlar diye onlara dava açtırdık. O davayı kazanırsalar hak sahibidirler. Kazanamazlarsa zaten yapacak bir şey yok. En azından mahkeme konu ile ilgili tedbir koydu. Tedbirin ardından biz tahliyeye başladık. Yoksa çoktan proje başlamış olacaktı. O hemşehrilerimizi mağdur etmemek için projeyi geciktirdik' şeklinde konuştu.