Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'nin açıkladığı 2010 ihracat rakamları, Karadeniz Bölgesi illerinin başarısını tescilledi. Trabzon ihracatta liderliğe otururken, geçmiş yıllardaki başarı trendini 2010 yılında da sürdüren Rize ise yüzde 34 oranındaki ihracat artışı ile ikinciliğe yerleşti. Üretim ve pazarlamadaki büyük gayretlerini başarıyla süsleyen Rizeli iş adamları, kente birinciliği getirmeyi hedefliyor. Ancak iş adamları bu hedefe ulaşmaları için Danıştay'ın yapımını durdurduğu Rize Organize Sanayi Bölgesi inşaatının tamamlanması gerektiğini belirtiyor.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Organize Sanayi Bölgesi bulunmayan iki ilden birisi olan Rize'nin bu hayaline tam olarak kavuşması pek de kolay görünmüyor. Çünkü 1997 yılında temeli atılıp yatırım programına alınan Kalkandere ilçesi Tatlısu mahallesindeki 650 dönüm arazinin 3-4 dönümlük kısmı, Danıştay engeline takıldı. Arazi sahipleriyle uzun yıllar çalışma yürütülmesine karşın istenilen oranda kamulaştırma yapılamayınca, bakanlar kurulu söz konusu arazi üzerinde ''cebri kamulaştırma'' kararı aldı. Arsa sahipleri ise kararı reddederek dava açtı. Danıştay da geçen yıl verdiği ''yürütmeyi durdurma'' kararıyla alt yapı çalışmalarını durdurdu. Böylece tekstil, Rize bezi imalatı, gıda, inşat, ambalaj, orman ürünleri başta olmak üzere bir çok sanayi dalındaki üretim, daha bina yapılmadan engellenmiş olundu. Şimdi iş adamları, illerine daha çok ekonomik girdi ve istihdam kazandırmak için sanayi bölgesinin yapılmasını bekliyor.
OSB serüveniyle ilgili Cihan'a konuşan Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, organize sanayi bölgesinin yapılması halinde bölgenin ihracat ve istihdamına önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Rize'nin buna çok ihtiyacı olduğunu ifade eden Ofluoğlu, "Şu an ilimizdeki OSB inşatının üçte birlik bölümü tamamlandı. Ancak bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda olan arsa sahipleri arsalarını vermemek için cebri kamulaştırmaya karşı Danıştay'a dava açtı. Danıştay da yürütmeyi durdurdu. Dava süreci halen devam ediyor. Bu arsa sahiplerinin arsalarını vermemeleri ilimize kazandırılacak olan bu büyük yatırım için büyük bir kayıp olacak. Bu yılın ortalarında davanın neticelenmesini bekliyoruz. Ama gerçek şu ki ilimizin ihracat ve istihdamda adından söz ettiren iller arasına girebilmesi, yargı sürecine takılan OSB'nin kente kazandırılmasıyla mümkün olacak. " dedi.
Rize'nin tek kurtuluşunun bu sanayi bölgesi olduğunun altını çizen Ömer Faruk Ofluoğlu, seramik, mobilya, makine imalatı, organik bitki gibi sektörlerde faaliyet göstermek için 40'a yakın firmanın kendilerine müracaat ettiğini hatırlattı. Dava sebebiyle inşaatı tamamlayamadıkları için işletmeleri faaliyete geçiremediklerinin altını çizen Ofluoğlu, "İhracattaki bu büyüme de ilimiz adına çok sevindiricidir. Ama bu üretimde değil lojistikte söz konusu. Demek ki sadece nakliyecilik sektörümüz karlı çıkıyor. O nedenle üretime geçmemiz lazım. Bunun için de Organize Sanayi Bölgesi şart. Davanın ilimizin geleceği adına mutlu sonla bitmesini temenni ediyoruz. Aksi halde bu tarihten sonra bu firmaların büyük bölümü, yatırımdan vazgeçecektir. Bu da Rize için büyük bir fırsatın kaçması anlamına gelir. " ifadelerini kullandı.
2010 yılında ihracatta başarılı olan Doğu Karadeniz illerinden Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane, TOBB'un rakamlarına göre 1 milyar 424 milyon 68 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yüzde 25 oranına tekabül eden ihracatta Trabzon, 1 milyar 9 milyon 669 bin 319 dolarlık ihracatıyla yüzde 23 büyüme kat ederek birinciliği hak etti. 2009 yılında 261 milyon 852 bin 684 dolarlık ihracatını yüzde 34 büyüme ile 349 milyon 874 bin 793 dolara çıkaran Rize ise ikinci sıraya oturmuştu.