Rize'de, üzerinde çok sayıda HES projesi bulunan İkizdere Vadisi'nin Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmesi projelerin durmasını gündeme getirirken, SİT yetkisinin bu kurumdan alınarak Çevre ve Orman Bakanlığı'na devrini ön gören yasa tasarısının gündeme gelmesi çevrecilerin tepkisine neden oldu.
Tasarı kapsamında önceden alınan SİT kararlarının yeniden gözden geçirilmesi yer alıyor. Buna göre İkizdere Vadisi için alınan SİT kararının da iptali mümkün
olabilecek.
Konuyla ilgili ilk tepkiyi Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan yaptı. Şan, düzenlediği basın açıklamasında, tasarının çevrenin kontrolünü tamamen iktidarın eline verdiğini belirterek şöyle konuştu: "İkizdere Vadisi'nde yapımı devam eden ve projelendirilen HES çalışmalarını durduracak SİT kararının verilmesinin ardından ilginç bir gelişme yaşandı. İktidar bu SİT yönetmeliğini aşmak için, HES'lerin önünü aşmak için, yerli ve yabancı firmaların; bölgelerimizde, vadilerimizde, doğal yaşam
alınlarımızda Hidroelektrik Santrallerini yapabilmeleri için çevreye ve doğaya geri dönüşümü mümkün olmayan zararlar verdiği bilimsel olarak kanıtlanmasına rağmen bu projelerin önünü açmak için TBMM'ye yeni bir yasa tasarısı gönderdi."
Şan, özellikle İkizdere Vadisi'nin SİT alanı ilan edilmesinin ardından ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Senoz'un SİT olma özelliğini yitirdiğine dair kararının Rize İdare Mahkemesi'nin iptal etmesinin ardından böyle bir yasa tasarısının TBMM'ye gönderilmesinin ilgi çekici olduğunu anlattı. Bu tasarı ile doğal yaşam alanlarımız ve yaşam mücadelemizin iktidar partisinin eline teslim edilmiş olduğunu anlatan Şan, şunları söyledi: "Doğal SİT alanlarının kontrolü, iptali, oralardaki
yapılaşma gibi her şey Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan alınıp Çevre ve Orman Bakanlığı'na veriliyor. Bu tasarı ile taş ocaklarının da önü açılmış olacak."
Şan, HES'lere karşı başlattıkları mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Unutuluyor ki; bu bölgede bu derelerin etrafında, bu vadide yaşayan bu halk kitleleri kendi doğal yaşam alanlarında bu güne kadar demokratik ve anayasal haklarını kullanarak nasıl sahip çıkıp mücadele ettiyse bundan sonra da aynı mücadeleyi artırarak devam ettirecektir. Atalarımızın ve dedelerimizin koruyarak bize bıraktığı bu mirası yarın bir gün emperyalist ülkelerin rant hesaplarına bırakacağımızı
akıllarının ucundan geçirmesinler."
Şan, Rize'de 'Enerji' konulu bir panele katılacak olan Taner Yıldız'a da şöyle seslendi: "Sayın bakan buradan bugün bir mesaj verecek. O salonda bulunacak insanlar zaten kendi etrafındaki insanlar. Esas Rize'de mücadele eden halk, kendi derelerinin etrafında, kendi yaşam alanlarında hayat mücadelesi veriyorlar. Sayın bakan gitsin oradan versin mesajını verebiliyorsa."
Ömer Şan, konuşmasında söyleyecekleri tek sözün 'HES SİT'tir' olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim tek söylemek istediğimiz budur. Başta iktidar partisi olmak üzere TBMM'deki tüm partilerin gerekli çalışmalarda bulunarak bu kanun tasarısının önünde durmasını istiyoruz. Eğer durulmazsa derelerimizde akar coşkun sular gibi bu halk kitlelerinin kendilerine akacağını, bu halkın gücünün önünde durulmayacağını anlamaları gerekir. Nerede ne şekilde akmamızı istiyorlarsa oraya o şekilde akacağımızı da unutmasınlar. Kendilerini mecliste olsun, bakanlıklarda olsun ya da kendi seçim bölgelerinde olsun çalıştırtmayacağız."