Doğu Karadeniz'deki önemli kültürel miraslardan Santa Harabeleri, Rumların bölgeden göç etmesi ve sonrasında yöre insanın ekonomik gerekçelerle başka illere gitmesiyle yaklaşık yarım asırdır sessizliğini koruyor.
Doğu Karadeniz'deki Rum-Pontus Devleti'nin kültürel mirası olan Santa'nın, 17’nci yüzyılda inşa edildiği biliniyor. Rumlar'ın 1923'te imzalanan Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi'nin ardından kaderine terk edilen yapılar, Gümüşhane’ye 72, Trabzon’a ise 42 kilometre uzaklıkta; Gümüşhane’nin Dumanlı köyü sınırlarında yer alıyor.
Rum sivil mimarisine özgü eserleri barındıran Santa Harabeleri,ulaşım zorluğu nedeniyle az sayıda yerli- yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Rumlar tarafından 17. yüzyılda kurulduğu bilinen ve arkeolojik, doğal sit alanı olan bölgede, taştan inşa edilen tek katlı konutlar ve her mahallede en az bir kilise, her sokakta da bir çeşme bulunuyor. Santa Harabeleri 7 mahalleden oluşuyor.
Santa Harabeleri, 1999'da Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunca birinci ve üçüncü derece arkeolojik sit alanı ilan edildi.
Rum-Pontus Devleti'nin topraklarının Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethinin ardından bölgede yaşayan Rumların özellikle Santa Harabeleri'nin bulunduğu alana yerleşmiş ve bu bölge 1700'lü yıllarda etkin şekilde Rumlar tarafından kullanılmıştır.
Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürü İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, Santa Harabeleri'ni şöyle anlatmıştı: "1700-1900'da 5 bine yakın nüfusun yaşadığı bir bölge. Burası çok etkin birçok kuyumcu dükkanı ve alışveriş merkezinin olduğu bir yer. 1900'lü yılların başında özellikle Rumların mübadele sonucu ülkemizden göç etmeleri sonucunda da tamamen boşalıyor. Daha sonra vatandaşlarımız gelip oralarda yer satın alarak yerleşmeye başlıyor. 1950'li yıllardan sonra da vatandaşlarımız değişik nedenlerden dolayı buradan göç ediyor. Son 50 yıldır sessizliğe bürünmüş, kaderine terk edilmiş bir bölge. Santa'da 7 mahalledeki mimarinin aynı elden çıkmış olduğunu görürsünüz. Gerek doğal güzellikleri gerekse Rum mimarisine ait örnekleriyle tek bir ırka sahip mimari söz konusu bölgede. Aynı zamanda müthiş bir doğal güzelliğe sahip. Doğaseverlerin ve tarihi kültürel mirasa ilgisi olanların kesinlikle gelip görmesi gereken bir yer."