Rusya ile Gürcistan arasında Güney Osetya'da başlayan ve daha sonra devam eden gerginlik nedeniyle Türk ihracatçıları sıkıntılı bekleyiş içinde.
Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi'nin Gürcistan Ülke Raporundan derlediği bilgilere göre, Sovyet Cumhuriyetlerinden biri olan ve 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Gürcistan'da 1993 yılından itibaren ekonomide yapısal değişim süreci başladı.
Yapısal değişim süreci, ilk aşamada bir program üzerinde anlaşılamaması nedeni ile küçük ölçekte kalırken, 1995 yılında Şevardnadze'nin iktidara gelmesiyle ciddiyet kazandı. 1995 yılında, IMF desteğinde ülkede bir reform programı uygulanmaya konuldu.
Gürcistan, 2000 yılında dış ticaretini canlandırmak ve ticaret politikalarını belirgin hale getirmek için Dünya Ticaret Örgütüne üye olurken, 2002'de IMF'in telkinleriyle vergilerini yeniden düzenlemeye gitti.
Gürcistan ekonomisi, 2006 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,4 oranında büyüdü. Gürcistan ekonomisine en önemli katkıyı tarım sektörü sağlarken, diğer önemli sektörler de ticaret, hizmet, sanayi ve taşımacılık.
Türkiye ile Gürcistan arasında 1990'lı yıllarda bavul ticaret olarak başlayan ticari ilişkiler, zamanla normal şeklini alırken, ilişkiler Türkiye lehine gelişme gösterdi.
Türkiye'den Gürcistan'a çoğunlukla sanayi mamulü mallar giderken, Gürcistan'dan da Türkiye'ye daha çok ham madde ve kereste geldi.
-''EN FAZLA KARADENİZ BÖLGESİ'NDEKİ İŞ ADAMLARI ETKİLENDİ''-
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Eren, yaptığı açıklamada, Kafkasya'daki çatışmalardan dolayı Türkiye'nin ticari açıdan büyük kayıplar yaşandığını söyledi.
Eren, ticari kayıplardan en çok Karadeniz Bölgesi ve özellikle Doğu Karadeniz'de faaliyet gösteren iş adamlarının etkilendiğini belirterek, şunları söyledi:
''Gerek tüketici nüfusu ve geliri gerekse talep açısından oldukça mütevazi olan Gürcistan, Türkiye için önemli bir pazardır. Bu pazar konusunda ihracatçı ve ithalatçı iş adamları arasında artık çatışmalardan dolayı bir kaygı var. Bir çoğu işini yavaşlatma, hatta durdurma içinde. Bir an önce savaş bitmeli. Masum insanların ölmesini, yaralanmasını evlerini terk etmesini istemiyoruz. Artık sorunların diplomatik ortamlarda çözülmesi gerekiyor.''
Eren, çatışmalardan sonra oluşan zararın tespit edilmesinin zor olduğunu, çatışmaların durmasının ardından bu tespitlerin daha kolay yapılabileceğini söyledi.
-''ACİL EYLEM PLANI HAZIRLANMALI''-
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan da, Gürcistan ekonomisininde dengelerin yavaş yavaş yerine oturmaya başladığı sırada çatışmaların yaşandığını kaydetti.
Para piyasalarında eksikliklere rağmen istikrarın oturmaya başladığı bir dönemde gergin bir ortamın oluştuğunu belirten Gürdoğan, şöyle devam etti:
''Gürcistan, başta Azerbaycan ve Ermenistan olmak üzere, Rusya ve tüm bölge ülkelerinin ticaret için buluştukları bir kavşak ülkedir. Serbest piyasa ekonomisine geçme çabası içerisinde olan bu ülkenin gerekli üretim tesislerine sahip olabilmesi için sermaye ve yatırım yapacak girişimcilere ihtiyaç duymaktadır. Ülkemiz ile komşu olması ve iyi ilişkiler içerisinde bulunması açısından Gürcistan, Türkiye için yeni fırsatlar taşımaktadır. Fakat bu çatışmalar bu gelişmelere gölge düşürdü.''
Çatışmalardan sonra bu ülke ile iş yapan ihracatçıların çok zor durumda kaldığını da ifade eden Gürdoğan, ''Gürcistan'daki olaylardan dolayı Doğu Karadeniz'deki ihracatçılar göz önüne alınarak Türkiye'nin acil eylem planı hazırlaması gerekli. İş adamlarımızın, alacakları para transferleri durdu. Oranın savaş yükünü, buradaki ihracatçılar çekiyor'' dedi.
Gürdoğan, çatışmalardan sonra oluşan bürokrasi sorunlarının çözülmesi gerektiğini de kaydetti.