97 sivil toplum örgütünden oluşan Ağ, raporunu Trabzon'da düzenlediği ilk yerel toplantıda kamuoyu ile paylaştı.
Türkiye’deki demokrasinin sağlamlaştırılmasını desteklemek, siyasi süreçlerin uluslararası şeffaflık ve katılım standartlarıyla ne derece örtüştüğünü takip etmek, yapılan reformlarla denge ve denetleme sisteminin ne derece güçlendirildiğini izlemek amacıyla kurulan Denge ve Denetleme Ağı’ nın (DDA) çatısı altında çalışmalarını yürüten İzleme Grubu, “Yeni Anayasa Sürecinde Şeffaflık ve Katılım İzleme Raporu” çalışmasını tamamladı. 97 sivil toplum örgütünden oluşan Ağ, raporu Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliği ile düzenlediği ilk yerel toplantıda kamuoyu ile paylaştı. 2011 genel seçimlerinde siyasi partilerin topluma verdiği yeni anayasa sözünü hatırlatan Ağ temsilcileri, yeni bir anayasa yapımına ilişkin sözlerini, siyasi kırmızı çizgilerinin üstünde tutmaları gerektiğini kaydetti. Sürecin, tüm siyasi partilerin katılımıyla, şeffaf bir şekilde devam etmesine ilişkin taleplerini yinelediler.
Trabzon’da düzenlenen toplantıya, DDA temsilcileri ile Trabzon ve Rize’den basın mensubları katıldı. Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Levent Köker, yaptığı konuşmada, denge ve denetleme mekanizmaları ile hukuk devleti ve demokrasi arasındaki içsel bağlantının önemi üzerinde durdu. Bu bağlantının, kuvvetler ayrılığına dayalı bir denge ve denetleme sistemini neden zorunlu kıldığını vurguladı.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yeni anayasa yapım sürecinde, şeffaflık ve katılım ilkelerinin gereklerini ne ölçüde yerine getirdiğini anlatan İzleme Raporu’nu, DDA İzleme Grubu üyesi ve Yeni Anayasa Girişimi temsilcisi Ayhan Bilgen aktardı. Bilgen, Anayasa Uzlaşma Komisyonu tarafından yürütülen yeni anayasa çalışmalarında vatandaşların sürece dahil edilmesiyle tarihi bir adım atıldığını kaydetti.. Halkın aktif olarak karar alma süreçlerine katılabilmeleri ve hükümet çalışmalarını takip edebilmeleri için; hem bilgiye ulaşmalarının hem de paylaşılan bilgilerin kolay anlaşılabilir ol¬masının vazgeçilmez olduğunu kaydetti. Bilgehan, görüş alma sürecine güven duyulması için karar vericilerin görüş verenlere geri bildirimde bulunmasının önemine vurgu yaptı.
Basın mensuplarının da görüş ve önerilerini dile getirdiği toplantıda DDA temsilcileri, yeni anayasada denge ve denetlemenin ancak vatandaş katılımının ve karar verme süreçlerinin şeffaflığının güvence altına alınması ile sağlanabileceğine vurgu yaptı. Denge ve denetleme mekanizmalarının Türkiye’de güçlendirilmesini talep edip, hangi sistem olursa olsun bu mekanizmaları içermesi gerektiğinin altı çizdi. Ağ temsilcileri, vatandaşların, ‘Duyulma, dinlenme, anlaşılma ve dışlanmama. Kararların kamuoyuna açık bir şekilde alınması. Karar verme süreçlerine her aşamada katılma. Karar vericilerin yasama süreçlerinde şeffaflığı sağlamaları. İşlevsel bir güçler ayrılığı ile toplum ve bireye dayalı bir denge ve denetleme mekanizmasının tesis edilmesi taleplerini paylaşarak; çoğulcu, eşitlikçi, özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasinin ancak denge ve deneteme ile sağlanabileceğine inandıklarını’ belirttiler.
Ağ temsilcileri, 2011 genel seçimlerinde siyasi partilerin topluma verdiği yeni anayasa sözünü hatırlatarak, bütün siyasi partilerin, yeni bir anayasa yapımına ilişkin sözlerini, siyasi kırmızı çizgilerinin üstünde tutmaları gerektiğini kaydetti. Yeni anayasa sürecinin, tüm siyasi partilerin katılımıyla, şeffaf bir şekilde devam etmesine ilişkin taleplerini yinelediler.
DDA Ağı temsilcisi ve İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu Başkanı Nizamettin Bilici’nin de aralarında bulunduğu heyet, daha sonra sivil toplum kuruluşlarının katıldığı ikinci bir oturum daha gerçekleştirdi.