tunceli'de 1998 yılında vatani görevini yaptığı sırada PKK lı teröristler tarafında pusuya düşürülerek şehit olan polis memuru Fatih Tolga Özer'in annesi Nurhan Özer adeta isyan etti.
Yüreği acılı anne öğretmen emeklisi Nurhan Özer PKK'lıların Türkiye'ye giriş yapan teröristler için yapılan karşılama törenini görünce 1998'de oğlunu kaybettiğinde yaşadığı acıyı yine yüreklerinin derinliğinde bir kez daha yaşadı.
Anne Nurhan Özer teröristlerin pişman değiliz şeklindeki açıklamalarına rağmen PKK'lı teröristlerin serbest kalması ile birlikte bir kez daha yıkıldı.
Acılı anne Nurhan Özer Evlatlarının bu vatan için şehit olduğunu ifade ederek Şimdi kafamızda tek soru var. Acaba evlatlarımız boşuna mı öldü? . Onlar vatan için bu kutsal görevi yerine getirirken şehit oldular. Ödül olarak da PKK'lılar Çanakkale kahramanları karşılanır gibi karşılandı dedi.
Tarifsiz acılar yaşadığını belirten anne Özer Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan benim acımı ne bilir, nasıl anlayabilir? Bu acıyı ancak çeken bilir, Oğullarımızı bu vatan için şehit verdik. PKK'lılar Diyarbakar'da kahramanlar gibi karşılanıyor Onların bu şovunu herkes izlerken bizler kaybettiğimiz çocuklarımızın bir kez daha yıkılıyoruz. Bunun tek suçlusu tek sorumlusu mevcut hükümettir.Oğlum 1988 yılında Tunçeli'de çatışma sırasında pusuya düşürüldü. Şimdi acımızın karşılığında aldıklarımıza bakın. Bu PKK'lıları affetme yetkisini kendisinden görenler benim oğlumu geri vermek zorunda.Bu önceden planmış bir şey ve adım adım uygulanıyor. Buna artık birilerinin dur demesi gerekiyor . Maalesef herkes şovu izliyor ve tek tepkili olan biz şehit aileleriyiz.Ne yazık ki ayaklar baş, başlar ayak oldu'' bu böle devam ettikçe hiçbir olayın sonu gelmez dedi.
Acılı şehit annesi oğlu Fatih Tolga Özer'in 1998 yılında şehit düştüğünü dile getirerek yaşadıklarını anlattı.
''Oğlumun eşi telefon etti ve Fatih kaza geçirmiş dedi, Ben acaba dedim insan ümitsiz yaşayamaz Biz de bir ümide sarıldık ve sonra yıkıldık. Oğlum cumartesi günü şehit oldu cenazesi, pazar günü Trabzon'a geldi. İnsanın bu durum karşısında hafızası kaybolur . Benimde hafızam kayboldu. Canımın yarısını toprağa verdim. O bölümü hiç hatırlamıyorum. Cenaze havalimanına gelene kadar içimiz yandı. Bu duygular sözle ifade edilemez. Neler yaşadığımı sadece ben bilirim. Bu vatan için canının verenler bu muameleyi hak etmedi. Bize verdikleri madalyayı da onlara geri vereceğiz. Cumartesi günü sessiz bir şekilde tepkimizi yürüyüş yaparak göstereceğiz