Türkiye Okul Sporları Federasyonu Başkanı Ayhan Pala, 16. Dünya Okul Sporları Olimpiyatları'nda (Gymnasiade) şu ana kadar 1 altın, 5 gümüş ve 5 bronz madalya kazanan milli takım sporcularının, yarışmada kolu kırılan Yunus Emre için yarıştığını ve verdikleri madalya sözünü tuttuğunu söyledi.
Brezilya'nın başkenti Brasilia'da açıklamalarda bulunan Türkiye Okul Sporları Federasyonu Başkanı Ayhan Pala, şunları söyledi: "Yarışmalar başladıktan sonra yaşanan ve bizi çok üzen olay, Yunus Emre Gündoğdu'nun jimnastik paralel alette yarışırken sakatlanması olmuştur. Ciddi manada iki taraflı kırık var. Anında sağlık kurulu başkanımız Doç. Dr. Bülent Bektaşer'in hastanedeki tedavi ve kontrollerinin ardından, Türkiye'ye gönderilip ameliyat edilmesi kararına varıldı.
Burada yönetimdeki ve antrenör arkadaşlarımızla toplanarak gerekli istişareyi yaptık. Çocuğumuzun da teyzesi olan jimnastik antrenörümüz Aysel Gümüşlü hocamız ile çocuğumuzu, özellikle buradaki büyükelçiliğimizin yardımlarıyla beraber aldığımız destekle Türkiye'ye gönderdik. İstanbul'dan İzmir'e ulaşılmasını sağladık. Orada yönetim kurulundaki arkadaşımız Mustafa Dişbudak kanalı ile ambulansla karşılanarak hastaneye gidecektir. İnşallah çocuğumuzun sağlığı açısından da bir sıkıntısı olmayacaktır. Her türlü tedbiri federasyon olarak aldık. Burada özellikle Türk büyükelçimiz Hüseyin Diriöz'e ve çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Güçlü devletimizin, güçlü büyükelçiliğinin destekleriyle beraber bu sıkıntılı süreci çok kolay atlattık."
SPORCULARIMIZ EMRE'YE VERDİKLERİ MADALYA SÖZÜNÜ TUTTU
Milli sporcuların, yarışmada kolu kırılan Yunus Emre'ye verdikleri madalya sözünü tuttuğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bu, bizim açımızdan özellikle önemliydi. Yunus Emre'nin sakatlığı diğer çocuklarımızı çok olumsuz yönde etkiledi. Ona başarılı olma sözü vererek hareket ettiler ve inanılmaz bir sevgi yumağı oluşturdular. Bu, bizim açımızdan gurur verici bir olaydı. Özellikle bayrak yarışlarındaki üstün performansımızla beraber ilk günkü bronz madalyamızla beraber bu sayıyı bugün 9'a çıkarmış bulunmaktayız. Bu, hedefimize ulaştığımız noktadadır. Okul Sporları tarihinde olimpiyatlarda alınmış iki bronz madalyamız vardı geçmişte ve başka madalya da söz konusu değildir. Yarınki yarışlarda da elde edeceğimiz madalyalar bizi hedeflediğimizin üstüne çıkaracaktır" diye konuştu.
GÖNÜL İSTERDİ Kİ SAĞLIKLI KAMPLAR YAPARAK BURALARA GELELİM
İngiltere, Brezilya, Fransa, Macaristan ve özellikle Rusya'nın madalya branşında çocuklara ciddi anlamda önem verdiğini gördüğünü ifade eden Başkan Ayhan Pala, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiç beklemediğimiz Güney Kıbrıs'ın bile çok farklı bir şekilde hazırlandığını gördük. Bu çocuklar gelecekte olimpiyatlarda olacak olan çocuklar. Buradaki madalya yapısı olimpiyattaki madalya yapısını da bir anlamda öne çıkarıyor. Burası çok önemliydi ve bizim buraya çok daha iyi olarak gelmemiz gerekiyordu. Keşke kamp yaparak buraya gelebilseydik."
JİMNASTİK VE YÜZME, ANAOKULUNDA MECBUR DERS HALİNE GELMELİ
Başkan Pala, jimnastik ve yüzmenin anaokulunda mecbur bir ders haline gelmesi gerektiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "35 yıllık okul sporları hayatı ve geçmişi olan bir spor adamı olarak şunu belirtmek isterim ki, Türkiye'de sporun kalkınmasındaki en önemli rol okullardır. Buna önem verenler gelecekte kendi ülkelerinin madalyalarını garanti altına almaktadır. Güney Kıbrıs da bunlardan bir tanesi oldu. Doğru politikalar, doğru sistemler içerisinde gidiyorlar. Özellikle burada yarışan çocukların hepsinin okul ve spor hayatlarının uyum halinde geçtiğini gördük. Ayrıca spor yapma zamanlarının çok daha fazla olduğunu öğrendik.
800 bin nüfusu var, 27 bin öğrenciye sahipler ve buraya 14 sporcu ile gelerek 14 branşta da madalya almışlar. Hedefleri iyi koyarak planlamalarını iyi yapmışlar. Ayrıca çok iyi destek görmüşler. Doğru destek ve doğru işlerle amacına ulaşılabiliyor. Türkiye açısından baktığımızda özellikle jimnastik ve yüzmenin ana sınıfı ve anaokulunda mecbur bir ders haline gelmesi küçük yaştan başlamamız gerçeğini ortaya çıkarıyor. Baktığımızda sporcu sayımızdaki rekabet ortamının kendi aralarında az olması, bu uluslararası yarışmalarda da rekabeti getirmediği gibi, güçlü mücadele ortamında da başarısız olmalarına sebebiyet vermektedir. Bu bizim açımızdan handikaptır. Bunları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Şunu biliyorum ki buraya gelen tüm ülkelerin tek hedefi var, bu çocukları 2016 Olimpiyatları'nda yarıştırmak."
2016 OKUL SPORLARI OLİMPİYATLARI TÜRKİYE'DE
Dünya Okul Sporları Olimpiyatları'nın 2016 yılında Türkiye'de düzenlenecek olmasının gurur verici bir olay olduğunu belirten Başkan Ayhan Pala, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1972 yılında Dünya Okul Sporları Olimpiyatları'nı (Gymnasiade) yapmıştı. Aradan geçen 41 yıl içerisinde bu faaliyete başvuruda bulunmadı. Biz bu faaliyete başvurmadan önce 2011 yılından 2013 yılına kadar uluslararası federasyon ile sistemli, planlı ve programlı çalışmalar yürüttük. Birinci olarak güçlü ülkenin güçlü bir federasyonu olmayı hedefledik. İkinci olarak da, güçlü ülkenin güçlü federasyonu olurken uluslararası alanda söz sahibi olmayı hedefledik. Üçüncü olarak ise yine ülkemizin gücünden yararlanarak daha aktif bir politika izlemeyi hedefledik. Artık yönetilen bir ülkeden yöneten bir ülke konumuna geldik. Biz bu oyunlara talip olurken gücümüzü Sayın Başbakanımızdan aldık. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı minnet ve şükranlarımızla anıyoruz. Ülkemizin gücünün, varlığının, desteğinin uluslararası alanda yaşanmasından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. 2016 yılındaki olimpiyatlar Türkiye için tarihi bir olaydır. Bu olay Türk sporunun tabana inen en önemli olayıdır. Destek verenlere de teşekkür ediyorum" diye konuştu.
FEDERASYONA VERİLEN DESTEĞİ FARKLI NOKTALARDA DEĞERLENDİRMEK LAZIM
Başkan Pala, federasyona verilen desteği manevi ve ekonomik olarak değerlendirmek gerektiğini ifade ederek, "Açık ve net söylemek gerekirse yaptıklarımızı çok sağlıklı ekonomik şartlarda yaptığımızı söyleyemeyiz. Biz şartnamelere uygun ve Spor Genel Müdürlüğümüzün şartları doğrultusunda yapmayı arzu ediyoruz. Biz biraz daha destek görsek daha iyisini yaparız diye düşünüyorum. Bu sanırım yeterli bir mesajdır. Buna da hakkımız olduğunu biliyoruz. Bizim yaptığımız işlerin zayi olmasını istemiyoruz. Biz ülkemiz adına işler yapıyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum, Türkiye artık uluslararası alanda bir numaralı ülkedir" şeklinde konuştu.
KOLU KIRILAN ÇOCUĞUMUZ İÇİN HİÇBİR YETKİLİ BENİ ARAMADI
Kolu kırılan Yunus Emre ile ilgili Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğünden kendilerini kimsenin aramadığını da vurgulayan Pala, "Sporcu, bizim ve ülkemizin sporcusudur. Onların orada takip edip etmediklerini bilmiyorum. Ama biz gereken tüm tedbirlerimizi aldık. Gönül isterdi ki bu telefon gelsin ve biz çocuklarımız ile ilgili bilgileri sağlıklı bir şekilde verelim. Takdir büyüklerimizindir" dedi.