Artvin'in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı tamamlanan kemer baraj sınıfında 275 metreyle gövde yüksekliğiyle Türkiye'nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı 22 Kasım 2022 tarihinde su tutmaya başladı. Baraj kapaklarının kapanmasıyla, su seviyesi 78 metrenin üzerine çıktı. Depolanan su miktarı ise 83 milyon metreküpe ulaştı. Karayolları başta olmak üzere, köy evleri ve mahalleler birer birer sular altında kaldı. İlçe merkezine ulaşan baraj suları, sanayi sitesi olmak üzere esnafın kapısına dayandı. Mevcut ilçenin hemen üst kısmında bulunan Yansıtıcılar-Sakut mevkiinde 144 hektarlık alanda inşa edilen yeni yerleşim yerine hak sahiplerinin taşınması sürüyor. Hak sahibi olamayan bazı esnaflar ise çözüm bekliyor. Farklı sebeplerden dolayı hak sahibi olamayan bazı esnaflar, baraj sularının ilçe sınırına girmesine rağmen taşınamadı. Yeni yerleşim yerinde işyeri bulamayan esnaflar, son güne kadar iş yerlerinin açacaklarını belirttiler.
“Hatıralarımız sular altında kaldı, bu bize acı veriyor”
"Yusufeli’nin en son biz terk edeceğiz" diyen terzi Kibar Boyacı, yaklaşık 40 yıldır terzilik yaptığını belirterek “Bu benim baba mesleğim. Babadan oğula geçti ve mesleğimi seviyorum. Kuzeydoğunun en ücra köşesinde bu mesleğin hayatta kalması için bu terzi sınıfının mücadelesini veriyorum. Taşınma süreci devam ediyor. Sular ise kapımıza dayandı, biz hak sahibi değiliz. Bakalım yeni yerleşim yerinden bir iş yeri kiralamayı düşünüyorum. Hatıralarının sular altında kaldı bu bize acı veriyor, sızı veriyor, hüzün veriyor. Biz buranın tozunu, toprağını yuttuk” dedi.
“Çocukluğum bu caddelerde geçti”
Berber İbrahim Kılıçlıoğlu ise 11 yıldır aynı iş yerinde hizmet verdiğini belirterek “Burada doğduk, burada büyüdük, çocukluğumuz burada, bu sokaklarda geçti. 16 yaşından beri bu sokakta esnaflık yapıyorum. Çıraklıktan kalfalığa ustalığa derken yıllar geçti. Burada doğup hep burada büyüdüğümüz için yukarıya gittiğimiz zaman ne kadar yakın olsa da tamamen bambaşka bir ortam. Komşular değişik, farklı komşular var, yer değişik, ev değişik. Ben müstakil evde kalıyordum. Şimdi apartmanda kalıyorum, apartman kültürüne ben alışık değilim. Çok tuhafıma geliyor. Böyle değişik şeyler oluyor hayatımızda bir yandan üzücü fakat devletimiz için, milletimiz için de gerekli olan bir şey bu yapılması lazım buna da bir şey diyemiyoruz” diye konuştu.
“Burası bizim vatanımız kolay bırakılmıyor”
Yeni yerleşim yerini çok güzel yapıldığını belirten Nurettin Aydemir ise “Şu an biz de Yusufeli’ne gezmeye geldik, yeni yeri gezdik şimdi eski yere bakıyoruz. Bizim ömrümüz buralarda geçti. Yusufeli ne kadar da dere içi olsa da vatandır, yani kolay değil bırakmak” ifadelerini kullandı.