Gazetecilerin yıpranma tazminatlarını kaldıran, böylece mesleğe büyük darbe vuracak olan Soysal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nda Değişiklik Öngören Tasarı, TBMM'de ele alınmaya başlanıyor.
Yıpranma payını kaldıran düzenlemenin tasarıdan çıkarılması için, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, DTP Grup Başkanı Sayın Ahmet Türk, Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Sayın Cevdet Erdöl ve Trabzon milletvekillerine bir mektup gönderilmiştir.
Mektup aşağıdaki gibidir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Soysal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nda Değişiklik Öngören Tasarı, gazetecilerin 30 yıldır uygulanan ve yıpranma hakkı olarak bilinen Fiili Hizmet Süresi Zammı hakkını, geri almayı amaçlamaktadır.
Mevcut SSK Yasası'nda varolan uygulamaya göre, zor ve yıpratıcı bazı meslek gruplarında, 25 yıllık hizmet süresi yerine 20 yıllık hizmet süresinde emeklilik olanağı tanınmaktadır.
Ancak hükümetin yeni tasarısı; sarı basın kartı sahipleri, infaz koruma memurları, PTT dağıtıcıları, TRT çalışanları, ilaçlama ve karantina birimlerinde çalışanlar, devlet tiyatrosu ve CSO sanatçıları ile uçucu personelin, "fiili hizmet zammından" yararlanmasını önleyecektir.
Gazeteciler, zaten çok zor koşullarda, ekonomik ve sosyal kıskaç altında, örgütsüz, güvencesiz olarak habercilik görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu düzenleme, gazetecinin sosyal hakkının budanması yanında, mesleğe olan ilginin azalmasına, ileri yaşlarda çok daha güç durumlarda kalmalarına yol açacaktır.
Yıpranma tazminatını kaldıran değişikliğin, mesleğin özgün konumu, koşulları, ağırlığı ve gerçekleri hesaba katılarak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'ndan çıkarılmasını, tasarı ile getirilecek diğer düzenlemelerde de, çalışanların yaşam koşullarını daha da zorlaştıracak tüm maddelerin gözden geçirilerek, çalışanların lehine yeniden düzenlemesini talep ediyoruz.
Aynı zamanda, giderek kötüleşen, örgütsüzleşen, sosyal ve ekonomik güvencelerden mahrum bırakılan gazetecilerin çalışma koşullarını içeren 212 sayılı yasaya işlerlik kazandırılmasını bekliyoruz.Unutulmamalıdır ki, güçlü bir demokrasi, ancak ve ancak özgür ve bağımsız bir basınla mümkündür. Özgür ve bağımsız bir basın ise, ekonomik ve sosyal güvencelere kavuşmuş, sorumluluk bilinci yüksek özgür gazetecilerle gerçekleşebilir.
Saygılarımızla
Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu
TGC Yönetim Kurulu Başkanı