SİVAS TESİSİNİ KÜMESE BENZETMİŞTİM
Spor adına önemli ve başarılı çalışmalar olduğu için insanların yapılan hizmetin farkında olduğunu belirten Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, Spor'da çok büyük beklentiler oldu. Valilerimiz, Belediye Başkanlarımız, Rektörlerimiz ile ortak projeler yapıyoruz. Birlikte bütçeler hazırlıyoruz. 1 trilyonluk yatırım yapılacaksa 3 trilyona çıkıyor. Birlikte kendi kaynakları ile planlı olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda 5 trilyonluk işi 2 trilyona yaptırıyoruz. Bütün bunlar illere çok şey kazandırıyor.
2003 senesinde Sivas'a gittiğimde Sivas'ı kümese benzettim. Tesisler olarak inanılmaz kötüydü. Sivas'ta bir karar verdim ve gelir gelmez Sivas'ta hazır projelere başladık. Şimdi herkes beğeniyor. Salonların daha yenisini yapıyoruz. Trabzon'da olduğu gibi Sivas'ta yaptığımız sahaların, salonların hemen yanı başında dev asa bir tesislere başlanıyor. Bunlarda kısa zamanda bitecek. Orası spor kompleksi olacak oranın gençleri spora başlayacak, spora ilgi artacak, bundan daha güzel bir şey olabilir mi? dedi.
Spor her yere girecek. Okullara, mahallelere
Spor'u salonlar ve sahalarla gençlerin ayağına getireceğiz, sportif yapılanmaları ve sporcuları artıcağız.
TAMAM, DEMEK YOK HEP İLERİ GİDECEĞİZ
Spor sahalarını ve salonlarının her mahallede olacağını, gençlerin, okulların ayağına geleceğini ve sportif yapılanmaların artacağını söyleyen Atalay, Her okulun bir spor salonu olsun istiyoruz. Olimpik olup olmaması önemli değil. Gençlerin terini atabileceği, beden eğitimi yapabileceği salonlar olsun yeter. Bütün bunlar ileriye daha daha ileriye olan hedeflerimize eşdeğer. Bu nedenle hiçbir zaman Tamam, biz bu tesisleri bitirdik demeyeceğiz. Büyük organizasyonlar yapacağınız tesislerin kriterleri ve konforu sürekli değişiyor. 2000 yılındaki Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Türkiye'de yer almıştı. Amsterdam Arena Stadı o zaman yeni açılmıştı. Amsterdam Arena Stadı'nda bir maç izleyebilecek miyiz? diye düşünüyorduk. Çünkü bizim milli takımın maçları başka şehirlerdeydi. Bize nasip olmaz diyerek gittik Hollanda- Çek Cumhuriyeti maçını izledik hayran kalmıştık.
Daha sonra Milli Takımımız çeyrek finale yükseldi. Türkiye-Portekiz'le o statta oynadı, herkes dedi ki; Bu stat 21. yüzyıl stadı: Bir örneği daha yapılamaz, ama aradan 3 yıl geçti Schalke Arena Stadı yapıldı, 5 yıl geçti bu gün sizde görüyorsunuz Porto, onları da geçti. Almanya'da ki Münih Arena stadı harika bir stat. Yani çok modern statlar yapılıyor. Bizimde Kayseri Stadımız bitince süper olacak. Antalya stadımız Kayseri'den daha da güzel olacak. Antalya Belediyesi dünyanın çok değişik mimarisi olan kişilerle görüşüyor. Fenerbahçe stadı yapıldı, Galatasaray'a Seyrantepe yapılacak ondan daha modern olacak. H.Avni Aker yerine Trabzon'da yapılacak stadın çok daha modern olacağına inanıyoruz. Bütün bunların 10 yıl sonra daha yenileri daha ileri seviyedekileri istenilecek diye konuştu.
Stat yapılanması modernleşince şiddet ve küfür ortadan kalkıyor. Günümüzde bunun birçok örneği var, statlar modernleşecek, şiddet ve küfür sona erecek
STATLAR ŞİDDETE SON VERECEK
Bilgisayardaki değişimin takip edilemeyecek kadar hızlandığını ve dünyanın artık elektronik çağında olduğunu sözlerine ekleyen Mehmet Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü: Mevcut statta değişiklik yapılacak. Teknolojinin sonu yok. Bilgisayarı görüyorsunuz işte, bu çağda teknolojinin hayata hâkim olduğu bir dönemde hep yeni gelişmeleri kovalayarak en iyi konforu insanlara sunacaksınız. İşte Almanya statlarında öyle görüyorlar. Daha önce statlar dolmuyordu. Şampiyonluğa oynayan takımlar bile tribünleri dolduramıyordu ama Statlar modernleşince küme düşen takımın bile seyirci kapasitesi yüzde 75 arttı. Konfor verince elit insanlar oraya girmeye hata çocuklarıyla gelmeye başladılar. Şiddet azaldı, modern statlarda şiddeti ortadan kaldıracak daha güvenli tedbirler alabiliyorsunuz. Ben eminim ki Türkiye'de statlar yapıldıkça da şiddet azalacaktır. Örnek veriyorum Fenerbahçe stadı yenilendikten sonra o statta şiddet ve küfür yok, bu dönüşümü Fenerbahçe sağladı. Bunu diğer kulüplerimiz neden sağlamasın. İşte onlara bu imkânı verdikçe insanlarda kendilerine verilen değerin karşılığında aynı değeri vererek mukabele edecektir ki bunlar gerçekten büyük işe yarıyor.
5 Yıl gibi bir süre bana yeterli gelmişti aslında Gazetecilik olan asıl mesleğime geri dönmeyi düşünmüştüm ama Başbakanımız bizim liderimizdir, o ne derse yaparız.
GAZETECİLİĞE GERİ DÖNMEK İSTEDİM, OLMADI
Biz sporcu değiliz, doyuma ulaşalım ya da sanatçı değiliz ki çok para kazanalım diyen Atalay, görevde kalma süreci ile ilgili şunları dile getirdi: Bir 5 yıl daha bu görevde kalır mıyım belli olmaz. Başbakanımızın takdiridir, kararnamemizi gelir gelmez köşk'e göndermiş, ben 5 yılın normal süre olduğunu düşünüyorum, şimdiden sonra görev değişikliği yapmak lazım aslında, benim gönlümden geçen Gazeteciliğe tekrar dönmekti ama Sayın Başbakanımız bizim liderimizdir. Yanında çalışıyoruz, verdiği görevleri yapıyoruz. Bakanımızda sağ olsun bizimle devam ediyor. Mehmet Ali Şahin Bakanımızdan sonra Sayın Murat Başeskioğlu'da bizimle devam etmek istediğini belirten açıklamalar yaptı. Bu açıklamalardan sonra Başbakanımız kararnameyi hemen köşke göndermişti. Köşkte kararnameyi imzalandıktan sonra görevimize devam ediyoruz. Ama yarın ne olur, ne biter onu bilemeyiz. Görev değişikliği yapılabilir, görevden alınabiliriz, bu konuda yetki onların ama biz bu süre içerisinde elimizden geldiği kadar görevimizi yapmaya, daha iyisini en iyisini bulmaya çalışırız. Çünkü Türkiye'de spor adına yapılacak çok iş var sistem kurmak ve sistemi takır takır işletmek lazım. Federasyonları özerkleştirmekle bu ülkeye en büyük iyiliği yaptığımızı düşünüyorum. Artık Federasyonlar zaten çalışarak düşünerek, konuşarak, sorgulayarak en iyisini bulacaklar bilimsel çalışacaklar ve çok fazla sporcu yetiştirip çok fazla şampiyon çıkaracaklardır.
Bu sene KPSS sınavı ile büyümeyi ülkemize taşıyabilecek yetenekte olduğuna inandığımız 500 kişi civarında eleman alacağız ve bir beyin takımı oluşturacağız
KPSS İLE 500 KİŞİ DAHA İŞE ALACAĞIZ
Genel Müdürlük teşkilatının biraz daha yapılanmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Gençlik ve Spor genel Müdürü Atalay , Federasyonları kurtardık. Genel Müdürlük teşkilatı ile daha memuriyetten uzak, dışa acık sivil adamların daha rahat çalışabileceği işe alınabileceği ortamlara kavuşmasını arzu ediyoruz. Biz yinede buna rağmen mevcut teşkilatımıza yeni elemanlar alıyoruz spor akademisinden mezun olanlar artık sokakta gezmesin istiyoruz. Bu sene 500 civarında kişi alacağız. KPSS ile alacağız tabi ki Onlarında çok büyük katkıları olacağına düşünüyorum. Büyümeyi ülkemize taşıyacak, dünyadaki büyüme ile orantılı entegrasyonu sağlayacak dünyadaki bu organizasyonları, dünyadaki sistemi ülkemize adapte edecek bir beyin takımında çok daha güçlü oluşması gerekiyor
Türkiye'nin 2012'ye kadar yapamayacağı bir organizasyon kalmayacak, Akdeniz oyunları'nı kaybettik. Bir gün onu da kazanacağız
OLİMPİYATLARI ALMAK İSTİYORUZ
Türkiye'nin lisanslı sporcu sayısı 30 milyona çıkana kadar işimizi tamamladık dememesi gerektiğinin altını çizen Atalay, Biz ilk başta 2013'e kadar 10 milyon lisanslı sporcu demiştik. 10'n dan sonra 20 milyon 30 milyona kadar ulaşacak lisanslı sporcu sayımız olacak. Ve bu ülke bu sayıyla olimpiyatlara en kalabalık kafile halinde gidecek. Olimpiyatlarda en çok madalya kazanan 5 ülkeden biri olacağız. Daha önce 42. sıradaydık, Atina'da Olimpiyatlardan sonra 21'e yükseldik. Ben inanıyorum ki Pekin'de 20'nin altına ineceğiz. Londra olimpiyatlarında 2012'de ilk 15'e gireceğiz. 2016'da Amerika'da yapılırsa 10'a gireceğiz 2020'de İstanbul'da yapılırsa ilk 5 içinde yer alacağız. Türkiye'nin Olimpiyatları alması lazım çünkü birçok organizasyon yaptık. Türkiye'nin 2012'ye kadar yapmayacağı organizasyon kalmayacak bir tek olimpiyatlar kalıyor. Bir ülke spora ve organizasyonlara aday olup ta bu kadar yüksek düzeyde kazanamadı. Hiç bir ülke yok örnek gösteremezsiniz. Biz şuana kadar talip olduğumuz ve kaybettiğimiz organizasyon neredeyse kalmadı. Bir tek Akdeniz oyunları var. Bir gün onu da alacağız
Türkiye Dünya organizasyonlarının yapıldığı bir ülke oldu artık, İstanbul dünya sporunun merkezi haline geldi. Avrupa'da büyük itibarımız var.
TÜRKİYE SPOR CENNETİ OLDU
"Yüzme şampiyonasından, dünya salon atletizm şampiyonasına, dünya Tenis şampiyonasından, Trabzon da ki gençlik oyunlarına, Erzurum da ki kış oyunlarına kadar, şampiyonlar liginde ki finalinde formulasına kadar her şeyiyle ülkemizi biz spor cenneti haline geldik Dünyanın organizasyonlarının yapıldığı bir ülke haline geldi Türkiye. İstanbul dünya sporunun merkezi haline geldi. Bu gerçekten önemli ve Avrupa'da o itibarımız da var, yani Avrupa'nın göbeğinde bir oylamaya katılıyorsunuz Trabzon'un yarıştığı rakipleri belli 4 tane, Avrupa'nın diğer ülkesi ile yarıştık biz ekspo 2015 için neler yaptık. Yine de Milano'ya kaybettik. Ama biz gençlik olimpiyatlarında birinci turda Riga'yı geçtik, ikinci turda Danimarka'yı geçtik, üçüncü turda İtalya'yı geçtik, 4. turda final'de de Hollanda'yı geride bıraktık ki bunlar az büyük başarı değildir, yüzmede de 8 ülke vardı. Finalde Avusturya ile yarıştık. Viyana'yı geçtik. İstanbul'a aldık. Bunların hepsi İstanbul'un ve Türkiye'nin itibarının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Çünkü biz aldığımız organizasyonu gerçekten iyi yapmaya çalışıyoruz. Biz organizatörlük yapıyoruz.
Stadyum çok yatkında bitecek, 2011'e de yetişecek, gerekenleri konuştuk ve tartıştık. Bu stadyumla birlikte Trabzon muhteşem bir esere kavuşacak
TRABZON'A MUHTEŞEM BİR ESER
"Trabzon'da arazi sorunu var. Geçen sene 5 bin kişilik stat için bütçeyi ayırdık. Ancak arazi olmadığı için başlayamadık. O parada başka yerlere kaydı. Yine 5 bin kişilik salon yatırım programımızda vardı. Araziyi aldık çok şükür, İl Özel İdaresi çok güzel bir arazi tahsis etti bize. Şimdi arazinin imar değişik likleri yapılıyor. Bir taraftan da oraya yapılacak salonun projesi hazırlanıyor. Proje ihalesi yapıldı. Çok güzel bir proje çizilecek oraya, biz bu sene başlayacağız ve bu seneki ödeneğini bitireceğiz. Gelecek senede tamamen bitmiş olacak. Ayırdığımız bütçe bu kez yenmeyecek ve projeyi bitireceğiz.
Stadyuma gelince, stadyumla ilgili bugün toplantı yaptık dolgu alanının dolması ve bunların çet raporlarının işlenmesi konusunda kanunen değişecek zorluklar nelerdir bu konu ile ilgili olarak neler tavsiye edebilir diye. Maliye Bakanlığından, Orman Çevre Bakanlığından, Bayındırlık Bakanlığından elaman gelmedi. Ama onlar yazılı olarak bildirecekler. Trabzon Bakanı, yani bütün birimler oradaydı ve tartıştık dolgu alanı yapılırsa nasıl olur, izinler falan yol haritamız hepsini konuştuk ve orada o stat yapılacak 2011'e de yetişecek. Eksik görmüyorum ben. Trabzon hem Trabzonspor'un futbol oynayacağı bir arenaya kavuşacak. Bu stadyum la birlikte muhteşem bir eser ortaya çıkacak."
Stad kapasitesi konusunda bir karara varamadık. Uygun olan ne ise onu düşünüp yapacağız.
STAT KAPASİTESİNDE KARARSIZIZ
Trabzon'da yeni yapılacak olan stadın kapasitesinin ne kadar olacağını henüz konuşmadık. Proje ihalesinde konuşacağız. Benim gönlümden geçen 50 bin'e kadar çıkarılabilmesi aslında ama 50 bin kişilik bir stadı Akyazı'da yaparsanız Trabzonspor'da istediği gibi yararlanamaz, Tribünlere hep boş oynamak Trabzonspor için zor bir durum olur. 35 bin kişilik yapılıp 2016'da 50 bin'e çıkarılabilecek kapasitede yapılabilir. Böyle belki daha güzel olur. 33 bini çoğumuz uygun görüyor bir karar vereceğiz artık. Trabzon'un şu andaki mevcut stadı zaten bu kapasitenin altında normal koltuklu sistemde koltuksuz sistemde 30 bine yakın, 29 bin alıyordu. İnönü stadı 48 bin alıyordu. Atatürk stadının 80 kişilik değil de 56 bin kişilik kapasitesi var. Koltukladıktan sonra stadların kapasiteleri düştü. Ülkeler çok önemli maçlarda veya 3-4 maçta dolacak diye bir stat yapmıyor, her maçta dolacak bir stad istiyor yani küçük kapasiteli. Dünyanın gördüğü olayı görmemezlikten gelemeyiz buna saygı duyuyoruz.