İşlenen birçok suçun temelinde uyuşturucunun yer aldığı ve AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük failin uyuşturucu ve bunu kullanan bağımlılarının olduğu belirtildi.
Trabzon Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından 'Madde Kullanımı ve Bağımlılığı ile Mücadele Bilgilendirme Semineri' düzenlendi. Ailelere yönelik eğitim seminerinde anne ve babalara düşen görevler anlatıldı. Seminerde konuşan Trabzon Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli komiser yardımcı Orhan Aksan, uyuşturucu kullanımının özellikle genç yaştaki insanlar arasında, gruptan bir yada bir kaç kişinin kullanması, diğerlerinin de en azından bir kez denemesi ile yayıldığını söyledi. Eroin bağımlılığının ilk adımının 'arkadaş kıyağı' ile atıldığını kaydeden Aksan Eğer arkadaşınız, gerçekten arkadaş değil de bir ayakçı ise, bir kaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı 'bombalama' denilen ikinci aşama izler. Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, (her nasılsa) yanındaki yüklüce miktarda eroini almayı unutuverir. Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız. Bir kaç gün gelip almasını beklersiniz, gelmez. Bir gün yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki dersiniz. Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde 'bombalanmışsınız' demektir. Artık eroin bağımlısı olarak her yerde kıyakçınızı, daha doğrusu ayakçınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz. Özellikle genç yaştaki insanlar arasındaki, gruptan bir yada bir kaç kişinin uyuşturucu kullanması, diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir nedendir" dedi.
Gençlerin, birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağladıklarını kaydeden Aksan "Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor yada 'arabesk' türü tanımlamalarla, kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar. Okul önleri yada artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan İstanbul'da bulunan pek çok okulun kapısında özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor. Okul yöneticileri de genellikle okullarında uyuşturucu kullanan öğrenci olmadığını belirtirler. Esrar bağımlıları, kullandıkları malın içine eroin karıştırarak bu uyuşturucuya da alıştırabilirler. Eroin krizleriyle birlikte bağımlılık başlar" diye konuştu.
Orhan Aksan, uyuşturucunun etkileri üzerinde de bilgi vererek şunları söyledi:
"Bütün uyuşturucular, en büyük zararı ve tahribatı beyin merkezi sinir sistemine verir. Merkezi sinir sistemi zarar görünce akıl ve irade işlemez hale gelir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırır. Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu, akıl ve sinir hastalıkları arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, heyezan (sayıklama, suçmalama, akıl dışı davranışlar) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme ) zeka ve hafıza kayıpları. En kısa ifade ile akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar. Sindirim sisteminde ise bulantı, kusma, karın ağrısı, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaralar, gastrit ve ülser gibi. Gözlerde ise ışık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adale felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir."
İşlenen suçların temelinde uyuşturucunun olduğuna dikkat çeken Aksan "İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır. İç ve dış düşmanların en büyük silahı, uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürüdür. Cemiyetleri felakete götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temelinde uyuşturucu vardır şeklinde konuştu.