Türkiye Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen) Trabzon İl Temsilcisi Coşkun Dilber, üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliği sürecinde, halkı tahriklere karşı uyanık olmaya, inanç sahiplerini istismarcılardan uzak durmaya davet etti.
Dilber, sendika binasında yaptığı basın açıklamasında, bu süreçte yaşanan sert tartışmaların kamu çalışanlarını derinden etkilediğini söyledi. Başörtüsünün artık bir problem olmaktan çıkartılması gerektiğinin altını çizen Dilber, "Biz üniversite öğrencilerinin başörtüsünden dolayı eğitim haklarının engellenmesine başından beri karşıyız. Türban konusu ne yazık ki, uzun zamandır siyasi istismar aracı olarak kullanılmaktadır.
Gerek üniversitelerde türbana karşı olanlar, gerekse türbanı savunanlar bu meseleden beslenmektedir. Bu tablo demokrasimize ve hedeflediğimiz değerlere yakışmamaktadır. Bu nedenle bu seviyesiz siyaset düsturunu ilke edinenlere, bunu strateji unsuru olarak kullananlara, hatta bu uğurda başörtüsünü elinde oyuncak yapanlara karşı eğitim hakkının güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz." dedi.
Sorunun çözümüne tüm siyasi partilerin destek vermesini beklediklerine anlatan Dilber, şöyle devam etti: "Milletimizin tüm kesimlerinin çocuklarının eğitim hakkı vazgeçilmez gerçeğimizdir. Eğitim hakkının herkese sağlanması yönünde, Meclis'te yürütülen girişimleri önemli buluyor ve destekliyoruz. TBMM'deki diğer siyasi partilerimizin de ülkemizde huzur ve mutluluk sağlanması adına buna saygı göstermesini ve destek vermesini bekliyoruz. Çünkü bu sorun, sadece bir kaç siyasi görüşü değil; toplumun tamamını ilgilendirmektedir."
"Artık türban bir problem olmaktan çıkartılmalı ve üniversiteler kısır tartışmalardan uzaklaştırılarak, asli görevlerini yerine getirebilmelidir." diyen Dilber, durumdan kendine vazife çıkarma mantığı ile her önüne gelenin bu konuda görüş beyan etmesini de zihin bulandırma olarak algıladıklarını kaydetti. Toplumu germenin kimseye çıkar sağlamayacağına dikkat çeken Dilber, demokrasi ve demokratik yaklaşımdan taviz veren söylem ve talepleri de kabul etmemiz mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Bu süreçte halkı tahriklere karşı uyanık olmaya, inanç sahiplerini istismarcılardan uzak durmaya davet eden Dilber, sözlerini şöyle tamamladı: "Unutulmamalıdır ki, inanç ve değerler üzerinden yapılan kısır ve sonu olmaya çekişmeler, vatandaşımızın inancına gösterilecek tahammülsüzlüklerle birlikte bunların siyasi mücadele aracı haline getirilmesi, siyasi ve sosyal bünyemizde ciddi tahribatlara yol açar. Bu itibarla Türk milletini, temelsiz ve amaçsız tartışmalara, sadece bulundukları yerleri sağlamlaştırmak ve pozisyonlarını kuvvetlendirmek için kısır çatışmalara çekenleri Türk tarihi ve aziz milletimiz hiç bir zaman affetmeyecektir."