TRABZON – Eğitim Sen dönem sözcüsü Muhammet İkinci, Ülkemiz toplumun en meşru ve haklı taleplerinin demokratik ve barışçıl şekilde ifade edilmesinin siyasi iktidar tarafından bastırıldığı bir süreçten geçiyor ifadelerine yer verdi. İkinci, “ Eğitimde piyasacı-gerici, laiklik ve bilimsellik karşıtı uygulamalara karşı toplumun laik, bilimsel ve demokratik eğitim talepleri baskı ve şiddet ile bastırılmaya çalışılıyor. Kuruluşundan bugüne değin ekonomik, özlük, sosyal ve kültürel haklar ile laik, bilimsel, demokratik, kamusal eğitim mücadelesi veren eğitim ve bilim emekçileri türlü yöntemlerle sindirilmeye çalışılıyor. Galileo 1615 yılında “Dünya yuvarlaktır ve güneşin etrafında dönmektedir” dediği için Engizisyon mahkemelerinde yargılanmıştı. Aradan 500 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün, eğitim ve bilim emekçileri bilimi savunduğu için soruşturmalara tabi tutulup yargılanıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu karanlık tabloyu açıklamak için başka söze gerek.”dedi.
İkinci, “ Ancak bu çabalar nafiledir. Bilim ve laiklik savunumuzdan bir adım dahi geri atmamız mümkün değildir. Eğitim ve bilim emekçilerinin laik, bilimsel, demokratik eğitim mücadelesinin soruşturma, yıldırma ve korkutma politikaları bastırılabileceğini düşünmek siyasi iktidarın içine düştüğü akıl tutulmasını ve kavrama noksanlığını göstermektedir. İktidara tavsiyemiz, hukuksuzlukta ısrar etmek yerine halkın ve eğitimcilerin taleplerini karşılayacak adımlar atmasıdır. Bir istismar aracı olarak eğitimde dinselleştirme ve piyasalaştırma politikalarına son verilerek bir an önce laiklik, bilimsellik, demokratik ve kamusal eğitim ilkesinin gereği yapılmalıdır.”ifadelerine yer verdi.
İkinci, Sendikamız Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu 5 Aralık 2014 günü Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurmuş,
“1. Öncelikle nöbet hizmetinin ortak-yasal bir zemine dayandırılması ve uygulamadaki farklılıklara son verilmesini,
2. Nöbet görevlerinin en fazla haftada bir gün olmak üzere, Yönetmeliklerle koşulları belirlenmiş biçimde, bütün öğretmenlere eşit olarak dağıtılmasını,
3. Öğretmenlerin nöbetçi oldukları günlerde ders ve diğer görevlerinin azaltılmasını, öğretmenin nöbeti sırasında dinlenecek zaman ve mekân yaratılmasını,
4. Diğer meslek gruplarında nöbet hizmeti “Fazla Çalışma” olarak kabul gördüğü ve bunun için ek bir ücret ödemesi yapıldığı halde öğretmenlere nöbet hizmetleri için herhangi bir ek ücret ödemesinin yapılmamasının Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğundan; nöbet hizmetinin angarya olmaktan çıkarılıp “ek ders” olarak kabul edilmesi ve ücretinin ödenmesini” talep etmiştir.
İkinci, “ Milli Eğitim Bakanlığı aradan üç ay geçtiği halde bir girişimde bulunmamış, sendikanın başvurusuna yanıt verme gereksinimi de hissetmemiştir.
Bunun üzerine Merkez Yürütme Kurulunun 5 Şubat 2015 gün ve 11 sayılı kararıyla taleplerimizin karşılanıncaya dek nöbet görevinin yerine getirilmemesi kararı alınmıştır.
Sendikamızı gelen bilgiler, eğitimcilerin sendikamızın aldığı karar uyarınca yerine getirdikleri sendikal etkinlik karşısında bazı AKP iktidarının okul müdürlerinin korkutma, baskı, yıldırma yöntemleri ile engelleme çabası içine girdiklerini göstermektedir.”ifadelerine yer verdi.
“Sendikamızın Nöbet Eylemi Yazılı Emirle Engellenemez “
Hükümetin müdürlerini uyarıyoruz.
Sendikamızın aldığı karar gereği nöbet eylemini askıya almaya, engellemeye dönük yazılı emirler 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “sendikal faaliyetlerin engellenmesini yasaklayan 118. Maddesi” uyarınca suç niteliğinde bir emirdir. Bu nedenle eğitimcilerin iç hukuk hükmündeki uluslararası sözleşmelerin güvenceleri doğrultusunda nöbet eylemine katılarak sendikal faaliyette bulunmalarında hukuki bir engel yoktur. Sendikal etkinlikleri engellemeye dönük her türlü girişimin takipçisi olacağımız bilinmelidir.
Milli Eğitim Bakanı öğretmenlerin nöbet eylemi ile ilgili taleplerine dair bir çalışma yapıldığını ifade etmektedir. Sayın bakan elini çabuk tutmalıdır. Metal işçilerinin grevini yasaklamada gösterilen hız ortada iken çözümsüz her gün hükümetin eğitimcilere ve taleplerine yaklaşımındaki samimiyetini ortaya koymaktadır.
Son olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki taleplerimiz karşılanıncaya dek sendikal haklarımızı kullanarak nöbet görevini yerine getirmeyeceğiz. Bilinmelidir ki iktidarın ve idaresinin hukuksuz baskı ve yıldırma politikaları laik, bilimsel, demokratik eğitim mücadelemizdeki kararlılığımızı artırmaktan başka sonuç vermeyecektir.
Kaynak : Haber61