Konuyla ilgili bir açıklama yapan Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Atilla Özdemir, nesli tehlike altındaki ekonomik balık türlerinin kültür yoluyla çoğaltılması çalışmaları olumlu sonuçlarını vermeye başladığını belirterek bu balıkların Türkiye'nin değişik yerlerine bırakılacağını söyledi.
Enstitü olarak son yıllarda nesli giderek tükenen Mersin ve Kırlangıç gibi balık türlerinin tekrar Karadeniz'de görülmesi için çalışma başlattıklarını kaydeden Özdemir, "Enstitümüz kurulduğu yıldan itibaren özellikle nesli tehlike altındaki ekonomik balık türlerinin kültür yoluyla çoğaltılması, kültür balıkçılığı sektörüne kazandırılmasıyla ilgili çalışmalarda bulunmuştur. Bu kapsamda kalkan balığı ile ilgili yaptığımız çalışmalar 1997 yılından beri devam etmektedir" dedi.
Yine kırmızı benekli alabalık konusunda son 10 yıldır yaptıkları çalışmalarla son derece güzel sonuçlar elde ettiklerini anlatan Özdemir, şöyle konuştu: "Şimdi ise son 5 yılda Karadeniz'de yıllar öncesinde havyarı ile etiyle çok ünlü olan ancak maalesef yapılan aşırı avcılık, deniz kirliliği ve özellikle belli başlı nehirlerimiz üzerine yapılan bentler, barajlar ve setler sayesinde Mersin Balığı'na yaşama şansını bırakmadık ve son 20 yıldır artık denizlerimizde gözükmez oldular. İşte bu bilinçten
hareketle bu kadar ekonomik değeri yüksek bir balığı biz tekrar acaba sularımıza kazandırabilirmiyiz. Bunun yanında kültür balıkçılığına kazandırabilir miyiz diye özellikle son 5 yılda yaptığımız çalışmalarda belli bir noktaya geldik."
Tesislerdeki balıkların Rusya'dan ithal ettikleri yumurtalardan büyüyen balıklar olduğunu anlatan Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Bunların bir kısmı Yeşilırmak ve Sakarya nehirlerine bırakılacak, bir kısmı ülkenin değişik noktalarındaki kültür balıkçılığı gösteren çiftliklere dağıtılarak ülkemizde Kalkan, Çupura, Levrek gibi sofralarımıza ulaşmaya çalışacak. Araştırma kurumu olarak daha ziyade doğal stokların zenginleşmesiyle ilgili çalışmalara önem veriyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımız aralıksız sürecektir."
İstavrit balığı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Özdemir, şunları söyledi: "İstavrit, palamut gibi çok hızlı büyüyen balıkların kültüre alınması çalışmaları oldukça ilgi görmekte. Son yıllarda bazı çiftlik sahiplerinin denizde ağ kafesleri, yakaladıkları istavritleri stokladıkları ve bunları besledikleri görülmektedir. Bu kapsamda Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi'nin yaptığı bir çalışma var. O çalışmanın temel amacı çok hızlı büyüyen bu göçmen balıkların belli bir besleme düzenine bağlı
olarak büyümelerini incelemek. Bu çalışmaların sonuçlarını ileriki yıllarda göreceğiz diye ümit ediyorum."
KIRLANGIÇ BALIĞI ARTIK KARADENİZ'DE OLACAK
Nesli hızla tükenen Kırlangıç Balığı'nın artık Karadeniz'de görmek istediklerini ve bu yönde çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle koruma altında olan ve türleri tehlike altında olan balıklarımızdan kırlangıç için bir çalışmamız var. Bunun yanı sıra yine Mavruşgil gibi özel türler konusunda da bazı çalışmalarımız var. Bunlar henüz başlangıç aşamasında olan çalışmalar. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda bununla da ilgili olumlu sonuçlar elde edeceğiz ve bunu kamuoyuyla paylaşacağız."
Kırlangıç balığının dünyanın bir çok yerinde yaşayan bir balık türü olduğunu anlatan Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: "Farklı türlerde olup farklı denizlerde yaşıyor. Örneğin Karadeniz'de yaşayan türü ile Akdeniz'de yaşayan türü farklı. Karadeniz'de yaşayan türü özellikle, Karadeniz halkının yıllar öncesinde çok tercih ettiği, avcılığın bol yapıldığı ancak günümüzde maalesef stokların yok olması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız bir türü. Şimdi biz bunu tekrar kültür yoluyla nasıl çoğaltabiliriz
ona çalışıyoruz. Bu çalışmayla ilgili dünyanın bazı yerlerinde girişimler olduğunu duyuyoruz. Ancak, belirgin olarak bir çalışmaya henüz rastlamadık. Ülkemizde de bu çalışmaları yapabilecek alt yapıya sahip kurum maalesef fazla yok. Biz de bu alt yapı şansımızı iyi kullanarak bu balık üzerinde ciddi çalışma yapmak istiyoruz."