Atatürk Alanı'nda toplanan platform üyeleri, ellerinde ''Nükleere inat, yaşasın hayat'' ve ''Radyasyon sınır tanımaz'' yazılı dövizlerle slogan attı.
Doğu Karadeniz Çevre Platformu Sekreteri Mustafa Yazıcı, grup adına yaptığı açıklamada, Çernobil nükleer kazasının etkilerinin halen görüldüğünü, son yıllarda Türkiye'de kurulan nükleer santrallerin potansiyel tehlike olarak halk sağlığını tehdit ettiğini öne sürdü.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde pek çok yerde gömülü tonlarca çayın radyasyon yaymaya devam ettiğini savunan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Başta Sinop ve Mersin Akkuyu nükleer santrali olmak üzere çeşitli nükleer projeler yetkililerce yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Çevre dostları olarak sesimizi her zamankinden daha yüksek çıkarmalıyız. Türkiye'nin ve dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz.''
Nükleer atık sorununu dünyada çözebilmiş ülke olmadığını belirten Yazıcı, şunları söyledi:
''Nükleer santraller yalnızca çevre ve insan sağlığına zarar vermekle kalmıyor turizmi de öldürüyor. Nükleer santraller ülkemizde faaliyete geçerse ülkemizde üretilen gıda ürünleri gerek içeride gerekse dışarıda alıcı bulmayacaktır. Karadeniz Bölgesi yalnızca nükleer santrallerle tehdit edilmiyor. Bölgemizin tüm derelerinde kurulmakta olan nehir tipi hidroelektrik santrallerle ekosistemimiz yok ediliyor.''
Nükleer enerji santralleri yerine temiz enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini ifade eden Yazıcı, ''Rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Çünkü bu kaynaklar tükenmeyen, çevreye zararı olmayan alternatif enerji kaynaklarıdır'' dedi.