Trabzon'un Maçka ilçesinin Akarsu köyünde yaptırılan hidroelektrik santrali (HES) inşaatı nedeniyle sularının kirlendiğini ileri süren köylüler, içme suyunu kullanmadıklarını belirtti.
HES inşaatını yapan firmanın yetkilisi ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Trabzon'un Maçka ilçesi Altındere Vadisi üzerindeki Akarsu köyü Değirmendere üzerinde yapımı devam eden HES çalışmaları sırasında dereye zararlı maddelerin karıştığı ve köy içme suyunun bozulduğu iddia edildi. Akarsu köyü sakinlerinden Cevat Öztürk, İller Bankası tarafından iki sene önce köye getirilen içme suyunda, baraj inşaatındaki çalışmaların ardından bozulma meydana geldiğini ve suyu içen köylülerde çeşitli rahatsızlıklar görüldüğünü söyledi.
Suda bozulmanın dere yatağında yapılan çalışmaların ardından ortaya çıktığına dikkat çeken Öztürk, "İçme suyunu kullanan köy halkında ishal görülmeye başlandı. Bunun arkasından ne gibi rahatsızlıklar gelecek bilmiyoruz. Yapılan tahlillerde suda bakteri bulunduğunu söylediler ama kesin sonuç henüz açıklanmadı. İçme suyu da zaten şu an kullanılmıyor. Suyu klorladılar ve ikinci bir açıklamaya kadar içmememizi söylediler. Köy halkı içme suyu ihtiyacını köydeki çeşmeler veya bakkallardan damacana su alarak karşılıyor" dedi.
HES'lerin doğaya olduğu gibi insan sağlığına da zarar vermeye başladığını ileri süren köy sakinleri, değişik mercilere bu konuda yaptıkları müracaatlardan sonuç alamadıklarını bildirdi.
RÜZGAR PANELİ KURSUNLAR
Enerji üretimine karşı olmadıklarını ancak doğaya ve insan sağlığına zarar veren çalışmalara karşı olduklarını vurgulayan bir köylü, "Biz enerji üretilmesine karşı değiliz. Ancak birileri para kazanacak diye bunu yapmaya gerek yok. Biz doğaya ve insana zarar verilmesine karşıyız. Gelsinler, çıksınlar bizim dağlarımızda rüzgar tribünü, rüzgar paneli kursunlar ve elektrik üretsinler. Buralar müsait. Biz de onlara yardımcı olalım" diye konuştu.
İDDİALARI İNCELEYECEĞİZ
Cevher Hidroelektrik Santrali firma yetkilisi Makine Mühendisi Taşkın Köse, dere üzerinde biri 7 diğeri de 9 megawatt güçte iki santral inşa ettiklerini söyledi. Bu santrallerin kanal yerine tünel sistemiyle inşa edildiğini belirten Köse, kanal sistemine göre daha zor ve maliyeti de 6-7 kat artırmasına rağmen doğaya verilen zararı minimuma indirmek için tünel sistemini kullandıklarını belirtti.
Dere üzerindeki sanat yapılarına henüz başlamadıklarını ve şu an geçiş noktaları ile manevra alanlarını oluşturduklarını dile getiren Köse, şu ana kadar dereyi rahatsız etmediklerini ifade etti.
Köydeki içme suyunun baraj inşaatı dolayısıyla bozulduğu şeklindeki iddialarla ilgili olarak da Köse, şunları söyledi: "Benim aldığım bilgi, sudaki bozulmaya bakteriyellerin sebep olduğu yönünde. Biz de inceleme yapacağız, rapor hazırlayacağız. Ancak yapılan incelemede deredeki bakteri oranı yüksek çıktı. Rahatsızlık bundan kaynaklandı. Kimyasal bir madde karışımı söz konusu değil." Bunun nedenlerinin araştırılabileceğini anlatan Köse, sözlerine şöyle devam etti: "Burası bol yağmur alan bir yöre. Yağmur mevsimlerinde ormandaki çürümüş bakteriyel artıklar içme suyuna karışmış olabilir.
Ama içme suyundaki bozulmaya biz de sebep olmuş olabiliriz, bunun da önlemleri alınır. Fakat şunu tekrar edeyim ki, içme suyu olmasa da bizim dereye malzeme bırakma yasağımız var. Biz inşaat sırasında çıkarılan malzemeyi yapacağımız çalışmalarda kullanacağız."
HES'LER BULUNDUĞU YÖRENİN DOĞASINI KORUYOR
Köse, HES'lerin doğayı bozduğuna ve çevreye zarar verdiğine dair iddialarla ilgili olarak da şöyle konuştu: "HES'ler yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bu projeler eğer düzgün bir şekilde inşa edilirse, bu alanlarda 50 yıl boyunca başka çalışma yapılmayacağından yörenin doğasının da 50 yıl boyunca korunacağı anlamına gelir."
ALABALIK TESİSLERİ SAHİPLERİ HES İNŞAATINA KARŞI
Öte yandan dere üzerinde alabalık çiftlikleri bulunan vatandaşlar da HES inşaatlarının kendilerini olumsuz yönde etkilediğini ileri sürdü. Coşandere Köyü Muhtarı, Coşandere Alabalık Tesisi sahibi Salim Şahin, "Biz sularımızın değerlendirilmesine karşı değiliz. Ancak 30 kilometrelik vadi üzerinde altı tane HES inşaatını anlamış değiliz. Bunlar yapılırken kimseye sorulmadı. Yukarıda bir köyde içme suyuna azot karıştığı için insanlar ishal olmuş. Biz de çiftliğimize bu dereden su alıyoruz. Yarın bugün ne
olacağı belli değil" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK'ya konuyla ilgili defalarca yazı yazdıklarını ancak cevap alamadıklarını belirten Şahin, HES'lere karşı mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini sözlerine ekledi.