Trabzon'daki bacasız sanayi

Trabzon'da, özellikle ev hanımı kadınların el emeği göz nuru olan ve bacasız sanayi kabul edilen telkari, kazaziye ve hasır sektörü, yaklaşık 4 bin 400 kişiye ekmek kapısı oluyor.  Doğu Karadeniz'in 4 bin yıllık geçmişe sahip kenti olan ve yeterli sanayi

Trabzon'da, özellikle ev hanımı kadınların el emeği göz nuru olan ve bacasız sanayi kabul edilen telkari, kazaziye ve hasır sektörü, yaklaşık 4 bin 400 kişiye ekmek kapısı oluyor.

 

Doğu Karadeniz'in 4 bin yıllık geçmişe sahip kenti olan ve yeterli sanayi kuruluşunun bulunmadığı Trabzon'da, el sanatları deyince yüzükten kolyeye, bilezikten küpeye, bileklikten çeşit çeşit takı ürünlerine, tespihten plaketlere kadar sayısız ürünün el emeğiyle üretildiği hasır, telkari ve kazaziye sanatları akla gelir.

 

Kaliteli bir ürünün usta ellerde günlerce çalışılarak ortaya çıkartılması sebebiyle büyük emek isteyen bu sektörde özellikle herhangi bir işte çalışmayan ancak evlerinin geçimine katkı sağlamak isteyen ev hanımları öne çıkıyor.

Ev hanımlarının yanı sıra atölyelerde el sanatları ustalarının el emeği ve göz nuruyla üretilen yöreye has hasırın yanı sıra telkari ve kazaziye sektörü, yaklaşık 4 bin 400 kişiye ekmek kapısı oluyor.

 

El sanatlarına meraklı olan ve bu sanatların tanıtımı amacıyla konuklarına benzer ürünler armağan eden Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Atatürk Köşkü yanındaki benzer ürünlerin satıldığı bir iş yerini gezerek, işletmecisi Hamdi Levent Seyhan'dan bilgi aldı.

Kızılcık, Trabzon'a gelen konuklarına yöresel el sanatları ürünlerinin yanı sıra genellikle 'Bir yıl kahvenin kırk yıl hatırı var'' sözü gereği kahve fincan takımı armağan ettiğini anlatarak, konuklarının son derece memnun kaldığını ifade etti.

Kazaziye, telkari gibi el sanatlarının Trabzon'un el işçiliğinde çok önemli yer teşkil ettiğini anlatan Kızılcık, ''El emeği göz nuru olan ve özellikle kadınlarımızın ürettiği bu ürünlerin tanıtımını gerçekleştirmek için çaba sarf ediyoruz. İlerleyen yıllarda altın ile gümüş olarak yapılan kazaziye ve telkari ürünlerinin ülkemizde daha da tanınır, görünür ve beğenilir olmasını ümit ederim ki çok daha fazla vatandaşımızın da bu işten ekmek yemesini sağlamış olacağız'' dedi.

Kızılcık, büyük sanayi görülmemekle beraber Trabzon'da evlerde 4 bine yakın insanın el sanatları ile uğraşarak üretime katkı sağladığını vurgulayarak, ''Bu açıdan bu sanatı desteklememiz, teşvik etmemiz ve tanıtmamız gerekir'' diye konuştu.

    

KAZAZİYE, GELECEK VAAT EDİYOR

Trabzon Valisi Kızılcık, AA muhabirine yaptığı açıklamada da Trabzon'da el sanatları deyince akla ilk önce telkari ve kazaziyenin geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Hasır ve telkari sektöründe yaklaşık 4 bin kişi çalışıyor. Üretilen bu ürünlerin aynı zamanda satılması gerekiyor. Trabzon, el sanatı deyince hasır ile bilinir ama son dönemde özellikle kazaziyede de çok ciddi gelişmeler oldu. Yaklaşık 400'e yakın vatandaşımız da bu alanda iştigal ediyor ve 10 yıllık geçmişi olan bu sanatın 400 kişi gibi bir rakama bağlı olması bizim açımızdan ciddi gelecek vaat ediyor.''

     

KONUKLARINA EL SANATI ÜRÜNLER HEDİYE EDİYOR

Kızılcık, yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlerine de Trabzon'a özgü el sanatı ürünleri hediye ettiğini belirterek, şunları söyledi: ''Misafirlerime, bizden ayrıldıktan sonra Trabzon'u hatırlamaları ve kendi etrafına daha iyi anlatabilmeleri için bu ürünleri takdim ediyoruz, özellikle kahve fincanları ve tespih... Hanımefendiler olduğu zaman takı gibi ürünleri hediye ederek her an bizleri hatırlamalarına yardımcı oluyoruz. Kendileri bu tür hediyeyi ilk gördüklerinde son derece memnun olduklarını ve bunu ömürleri boyunca bir hatıra olarak saklayacaklarını ifade ediyorlar, bu da bizleri memnun ediyor ve gittikleri yerlerde, çalıştıkları yerlerde bunu göstererek, Trabzon işi olduğunu anlatarak bizim tanıtımımızı gerçekleştirmiş oluyorlar.''

Kente gelen turistlerin Trabzon'u unutmaması için yöreye has el sanatı ürünlerinden almasını öneren Kızılcık, ''Telkari ve kazaziyede ülkemizin yüz akı işler yaptığı için bu konudaki sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bir anda çok kazanmaktan ziyade kaliteyi ve standardı korumamız lazım, zaten onun arkasından kazanç da gelecektir. Bu konuda işletme sahiplerinin duyarlı olmasını temenni ediyorum'' dedi.

 

İşletmeci Seyhan da çoğunluğu ev hanımlarından olmak üzere sektörde yaklaşık 4 bin 400 kinin çalıştığını anlatarak, ürünlerde kaliteyi korumaya çalıştıklarını vurguladı.

    

TRABZON EL SANATLARI

Yörenin en tanınmış el sanatlarından olan ve geçmişi 1900'lü yılların başlarına uzanan Trabzon hasırının kente göç eden Kafkasyalılardan öğrenildiği belirtiliyor. 0,32 mikron kalınlığında 22 ayar altın veya 900 ayar gümüş teller kullanılarak örülen, geçmişten günümüze kadar değişik ustaların marifetiyle geliştirilen altın hasır, Trabzon ile özdeşleşti. Yoğun bir işçilik ve emek gerektiren hasır sanatında değişik tarzlarda kemer, bilezik, kolye ve küpeler özellikle bayanların ilgisini çekiyor. Son yıllarda zümrüt, yakut, safir gibi yarı kıymetli taşlar kullanılarak ve oksitlenerek tasarlanan otantik başlıklı gümüş hasır çeşitleri de hasır işine yeni bir renk kazandırdı.

 

''Tel işi'' anlamına gelen telkarinin ilk örneklerinin ilk çağ Anadolusunda üretildiği ifade ediliyor. 15. yüzyıldan sonra Güneydoğu Anadolu'ya yayılan bu el sanatı Trabzon'da da yerleşmiş ve kentteki ustalarca geliştirilerek yöreye özgü farklı tarzlarda üretilmeye başlanmıştır. Trabzonlu ustaların yetiştirdiği yeni nesil ustalar gümüş nalınlar dışında ürün yelpazesini geliştirerek gerek takı gerekse ev aksesuarları yapımında çeşitliliği artırdı. Kentte telkari çalışması geçmişte olduğu gibi saf gümüşle üretilen ürünler ya da resim çerçevesi, şekerlik gibi daha kalın işçilikle ve bakırla üretilip gümüş kaplama yapılan ürünler olmak üzere iki şekilde yapılıyor.

 

Yöreye has ürünlerden olan kazaziyede, önce 24 ayar saf altın veya bin ayar saf gümüş, 0,008 mikron kalınlığında ince tel haline getirilir. Saç teli kalınlığındaki bu tel, bir çıkrık yardımıyla ipek iplik üzerine sıkı bir yay gibi sarılarak belli bir esneklik ve kalınlığa ulaşır. Bu kalınlığa getirilen tel, kazaziye sanatının ana ham maddesidir. Bu telden tamamen tel örgü teknikleri kullanılarak değişik parçalar üretilir. Tasarlanan ürüne göre bu küçük parçacıklar birleştirilerek takıya dönüştürülür. Eskiden sadece tespih püskülü olarak bilinen kazaziye işinde artık modern ve klasik kolyeler küpeler, bileklikler, kolye uçları, kol düğmeleri gibi değişik ürünler üretilebiliyor.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri