Trabzonlu Haznedar manşette

Yeniçağ Gazetesi bugünkü manşetine Trabzonlu Şinasi Haznedar'ı taşıdı. Ama nasıl? Haberde Haznedar'a öyle hakaretler var ki Haznedar neredeyse 'vatan haini' ilan edilmiş. Trabzon'da bir yerel gazetede yazdığı köşe yazılarından alıntılar yapan Yeniçağ Gaze

Yeniçağ Gazetesi bugünkü manşetine Trabzonlu Şinasi Haznedar'ı taşıdı. Ama nasıl? Haberde Haznedar'a öyle hakaretler var ki Haznedar neredeyse 'vatan haini' ilan edilmiş. Trabzon'da bir yerel gazetede yazdığı köşe yazılarından alıntılar yapan Yeniçağ Gazetesi'nin haberine göre Haznedar, devlet büyüklerine hakaretler yağdırmış. Yeniçağ, Haznedar'ın Çanakkale Kültür Müdürlüğü'ne atanmasına anlam veremiyor.


İşte Şinasi Haznedar'ın yerden yere vurulduğu o haber;

Trabzon'da yayın yapan bir yerel gazetede “Kıçlarına cop sokan anlayış” diye köşe yazısı yazan Şinasi Haznedar, Çanakkale Kültür Müdürü oldu...
Bölücübaşı'nı savunan dernekte genel başkan yardımcılığı yapan, eski cumhurbaşkanları Demirel ve Sezer'e hakaret eden, Baykal'a saldıran, yerel gazetelerdeki yazılarında, “kıçlarına cop sokan anlayış...” ifadesini rahatlıkla kullanan Şinasi Haznedar, şehitler diyarında göreve başlamadan önce bakın kimlere, neler demiş..

Küfür, hakaret, alay, gırla...

Cumhuriyet, tek tip bir vatandaş, yeni bir ulus inşası, yeni bir dil, hatta hatta resmî bir din ve inanç inşası projesiydi Kemalist terör örgütü, Atatürk ilke ve inkılaplarının yılmaz savunucusu bir gazeteye bomba attırıyor.... Baykal'ı izlerken utandım. En “sosyal demokrat” CHP en “devlet” gibi davranan, en askerci olmadı mı? Van savcısı Ferhat Sarıkaya meslekten men edildiğinde 100 bin kişi “Adalet Bakanlığı” önünde yığılabildik mi? n “Ergenekon her yere kon” diye bir zamanlar arkadaşlarının kıçlarına cop sokan anlayışların 2008 uzantılarına kol kanat germeye, “sürekli faşizm” mühendisliğine su taşımaya devam ettiler. 7 defa “darbe” görüp 8 defa “şamar oğlanı” pozisyonunda devleti idare ettiğini sanan zat....
Şinasi Haznedar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapıyordu...

Süleyman Demirel, A. Necdet Sezer ve Deniz Baykal'a hakaret eden devlet memuru(!) Şinasi Haznedar'a tepki yağıyor. CHP, skandalı Meclis'e taşıyacağını açıkladı.

Kültür Müdürü'ne bak!


Şinasi Haznedar... Devletin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra AKP tarafından Çanakkale'ye Kültür ve Turizm Müdürü olarak atandı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi iken aynı zamanda önceki görev yeri Trabzon'da yerel bir gazetede skandal denilebilecek köşe yazılarına imza attı.

Köşesinde CHP lideri Baykal'a saldıran Haznedar, 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e isim vermeden “şamar oğlanı” dedi. “Kıçlarına cop sokmak” gibi küfürlü ifadelere de yer verdiği yazılarında, Türk ordusunu hedef aldı. En büyük övgülerini ise AKP hükümetine dizdi. İşte Haznedar'ın skandal ifadeleri:

Kemalizm ve terör örgütü kelimelerini bir araya getirdi


“Kemalist terör örgütü, Atatürk ilke ve inkılaplarının yılmaz savunucusu bir gazeteye bomba attırıyor, medyayı, sanatçıları, YÖK'ü ve aklınıza gelen her bir şeyi TSK çizgisine getirmeyi planlayıp projelendiriyor.”

Taraf gazetesinin yakın takipçisi


“Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur'un da yazdığı gibi ”Kemalist“ bir terör örgütünü destekliyor yaptıklarını görmezden geliyorsunuz.”

Deniz Baykal'a; “Baykal'ı izlerken utandım. Belki ” Yassıada“ya gönderirler diyerek ”Ergenekon“ sanıklarının suçsuzluğunu savunayım derken vahim bir demokrasi ayıbını da dile getirdi. CHP genel başkanına şöyle söylemek yakışmaz mıydı? Biz ”sol“ bir partiyiz, ”darbe“lerle, ”çete“lerle işimiz olmaz.
”

Halkı isyana çağırdı; En “sosyal demokrat” CHP en “devlet” gibi davranan, en askerci olmadı mı? Tayyip Erdoğan'a devlet içindeki bu “derin” organizasyonlarla uğraşması yönünde cesaret verebildik mi? Van savcısı Ferhat Sarıkaya “iddianame”de bulunduğu ve meslekten men edildiğinde 100 bin kişi “Adalet Bakanlığı” önünde yığılabildik mi?


Mustafa Balbay'a; “Erkenekon her yere kon” diye bir zamanlar arkadaşlarının kıçlarına cop sokan anlayışların 2008 uzantılarına kol kanat germeye, “sürekli faşizm” mühendisliğine su taşımaya devam ettiler. Yoldaşlarının anılarını incittiler

Süleyman Demirel'e: “Darbeden sıtkı sıyrılmış, 7 defa ”darbe“ görüp 8 defa ”şamar oğlanı“ pozisyonunda devleti idare ettiğini sanan zat hala daha ”darbe seviciliği“ yapıyorsa Türkiye'de ”demokrasi“yi yerleştirmek isteyenlerin işi nasıl zor olmasın ki?”

Ahmet Nejdet Sezer'e : “Cumhuriyetin koruyucusu ve kollayıcısı kabul edilen, halkın en güvendiği kurum olarak gördüğü, laikliğin savunucusu, ”türban“ın kamusal alanda serbest olmamasının en büyük ”fren“i konumundaki cumhuriyet ordusunun ”başkomutan”ı


Şinasi Haznedar kimdir?

Öcalan'ın avukatlığına soyunan MAZLUMDER'in yöneticisi


Kemalizm'le terör örgütü kelimelerini bir arada kullanan, TSK'ya saldıran, devlet büyükleri ve siyasi parti liderleri hakkında ağır ifadeler kullanan Haznedar'ın ilginç bir geçmişi var. Jeoloji Mühendisi olan Haznedar, çeşitli kademelerde devlet memurluğu yaptıktan sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bağlı Devlet Su İşleri'nin Trabzon İl Müdürlüğü'nde mühendis olarak görev yaptı. Daha sonra Van'a tayin edildi. Ancak bir doktordan 'psikolojik bozukluk' yaşadığı yönünde rapor aldığı için Van'a tayini durduruldu ve İstanbul'a Köy Hizmetleri'ne atandı. Köy Hizmetleri de kanunla kapatılınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde istihdam edildi.

Hatırlı dostlar edindi
Haznedar, Trabzon'da oluşturulan 'Empati'adlı bir gurubun da kurucusu. Ali Değirmenci, Osman Çıtlak ve Aşkın Bakkalcı'dan oluşan Empati Grubu, düzenlediği sempozyumlarla yurt çapında ünlendi. Özellikle 'dinler arası diyalog've '2. Cumhuriyet' tezini savunan gazeteci ve yazarla yakın ilişki içerisinde olan Haznedar, aynı zamanda Trabzon'da yerel bir gazetede yazılar kaleme aldı Empati Grubu'ndaki çalışmalarıyla bazı gazetecilerin övgülerini üzerine toplayan Haznedar, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar ve Mustafa Karaalioğlu gibi tanınmış isimlerle dostluklar kurdu.

Bebek katili Öcalan'a arka çıkanlarla yoldaş oldu


Trabzon'da görev yaptığı sırada Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Trabzon Dönem Başkanı da olan Haznedar, İstanbul'a tayini çıktığında da köşe yazılarına devam etti. İstanbul'a gelinceye kadar bu süreçlerden geçen Haznedar, DSP-ANAP ve MHP'den oluşan hükümet yıkılınca MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı kimliğiyle kamuoyu karşısına çıktı. Haznedar'ın yöneticiliğini yaptığı MAZLUMDER, Öcalan'ın zehirlendiği iddiaları üzerine bir açıklama yaparak Abdullah Öcalan'a destek çıkmış ve 'yaşam hakkının takipçisi'olacağını bildirmişti. Haznedar'ın Çanakkale'ye böyle bir göreve atanmasıyla ilgili de ilginç iddialar var. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile yakın ilişki içinde olduğu öne sürülen Haznedar, Ertuğrul Günay'ın AKP geçmeden önce Mehmet Bekaroğlu ile birlikte başlattığı “Müslüman sol hareketi” ne verdiği destekle de tanınıyor.


CHP için “führer” dedi

Haznedar, sadece yazılarında değil, verdiği röportajlarda da CHP'yi hedef aldı. 4 Şubat 2007'de Zaman gazetesinde Nuriye Akman imzasıyla yayımlanan röportajında Haznedar, şunları kaydetti:

“Sosyalist Enternasyonal'e katılan, ama Türkiye'de sosyal demokrat ” führer “liğe soyunan CHP'den hiçbir umudum yok. Düşünce özgürlüğünün önündeki engel 301 için bile ” başka kapıya “ dediler. O başka kapının ne olduğunu Hrant Dink cinayeti bize gösterdi. Şemdinli konusunda 'sonuna kadar gideceğiz'diyen AKP de sonuna kadar gidebilseydi Hrant Dink olayı gerçekleşmezdi.

AKP'ye akıl
” Ben 2003'te gerçekten söyledikleriyle toplumun büyük kesiminin umudu olan Tayyip Erdoğan'ın ve bu hükümetin bu olayda sonuna kadar gitmesini istiyorum. Ben AKP'nin Trabzon için değil tüm Türkiye için bir şeyler yapmasını istiyorum. Zaten bunu yapmazsa en büyük zararı AKP'nin kendisi görecek. Çünkü yapmadıkları, yapamadıkları bumerang gibi dönüp AKP'yi vuran, onun toplum bağını zayıflatan bir mekanizmaya dönüşecek. Şemdinli'nin üzerine gidemediler. Umarım Hrant Dink akıllarını başa getirir.

Şemdinli için
“Şemdinli olaylarına karışanlar 36 yıla mahkum oldu. Ne oldu sonra, takip edemedik? Bütün bunların devlet içindeki bağlantıları çıkartılamadı. Savcının başına gelenleri biliyoruz. Türkiye'de hiç kimse Şemdinli olayının tam olarak açığa çıkartılabildiğini söyleyemez. AKP belli bir noktadan sonra 'bundan sonrası yassah hemşehrimle durduruldu. Durduranlar daha ötesini niye tahayyül etmesinler?” “Evet, cumhuriyet, tek tip bir vatandaş, yeni bir ulus inşası, yeni bir dil, hatta hatta resmî bir din ve inanç inşası projesiydi. Demokratikleşmiş cumhuriyet ne? Kimsenin kimliğiyle uğraşmayan, diliyle, diniyle, geçmişiyle, geleceğiyle uğraşmayan, kimseye kimse olma dayatması içerisinde bulunmayan bir değerler bütününün tarifi değil mi? Demokratikleştiremediğimiz için bu ülkenin talepleri bu cumhuriyete tehdit ve yük geliyor. O yük de bu eksik hali savunanlarca bazen şiddeti araç olarak, bazen istihbari bilgilerle hiç şiddete bulaşmadan psikolojik imha unsurlarıyla bertaraf edilip bastırılıyor.”


SKANDAL MÜDÜR HAKKINDA KİM, NE YAZDI?

Empaticilere teşekkür!


Mustafa Karaalioğlu/ Yenişafak Gazetesi/ 16 Haziran 2001: ...Empaticilere ve gösterdikleri ilgiyle bizleri mahcup eden bütün Trabzonlu dostlara teşekkür ediyorum. Empati Grubu, her şehirde çok sayıda olduklarına inandığım ” Ali Değirmenci, Osman Çıtlak, Osman Haznedar ve Aşkın Bakkalcıların artık harekete geçmesi için de bulunmaz bir modeldir. Son zamanlarda daha sık muhatap olduğumuz “Ne yapmak lazım?” sorusunun cevabı burada yatıyor: Herkesin, düşünce özgürlüğü ve demokrasi için elini taşın altına sokması lazım!


Hakkında ihale davaları var
Hasan Kurt/ Kuzey Ekspres gazetesi/ Trabzon: 2. Cumhuriyetçi olarak bilinen Şinasi Haznedar gibi, emeklilik sınırındaki bir kişinin tarihi ve turistik bir bölgeye Kültür ve Turizm müdürü olarak atanması ilginç! Şinasi Haznedar'ı, bu hükümet içersinde ve dışında kim veya kimler bu müdürlüğe önerir? ...Trabzon'dan birileri ismini Ertuğrul Günay'a verir mi? Verdiğini kabul edelim. Kim verebilir? Trabzon'un en güçlü ismi Faruk Özak. Faruk Özak, yakın dostlarının ricasıyla bu işe yeşil ışık yakar mı? Hiç sanmıyorum ve ihtimal de vermiyorum. O zaman bu atama işini kim yapmıştır?Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay. Şinasi, Ertuğrul Günay ile tanışır mı?Eskiden aynı kulvarda yürüdükleri için belki! (...) Burada birkaç iddia var. Şinasi'nin Köy Hizmetleri Müdürlüğü döneminde ihalelerden ötürü hakkında 3- 4 dava açılmıştı. Bu davalar bitti mi? Devam mı ediyor? Bilmiyorum.


Fehmi Koru övgü yağdırdı


Fehmi Koru/ Yenişafak Gazetesi/ 2 Mayıs 2001: Trabzon'un tanınmış aydınlarından Şinasi Haznedar'ı, kendisinin de aktif yöneticilerinden biri olduğu 'Empati Grubu'faaliyetleri vesilesiyle tanıdım. Her yıl, değişik eğilimden aydınları bir kaç günlük bir program çerçevesinde Trabzon'a topluyor 'Empati Grubu've büyük bir hoşgörü ortamında ülkeyi yakından ilgilendiren konuları tartıştırıyor. Son iki yıldır Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'nin karşılaştığı devâsâ sorunlar üzerinde duruyor 'Empati'davetiyle Trabzon'a koşan aydınlar...


TEPKİLER Kalemi alan bizi eleştiriyor

Trabzon'da yerel bir gazetede siyasi içerikli yazılar yazan ve yazılarında başta CHP olmak üzere bir çok kesime hakarete varan ifadeler kullanan Şinasi Haznedar'a CHP'lilerden tepki geldi. CHP Trabzon İl Başkanı Necip Yıldız, Haznedar'ı Trabzon'da herkesin tanıdığını belirterek, “Bu arkadaşımızı herkes tanıyor. Eski sosyalisttir. Sonradan ikinci cumhuriyetçi oldu. Şimdi de AKP'nin bürokratı olarak görev yapıyor. Bu çizgide olan bir şahsiyete fazla bir şey söylenmez. Eline kalem alan CHP'yi eleştiriyor. Çok fazla
ciddiye almıyoruz” dedi. Devlet memuru sıfatıyla görev yapan bir kişinin gazetede hakarete varan içerikli yazılar yazmasının tüm kamuoyu tarafından sorgulanması gerektiğini belirten Yıldız, “Kendisi daha önce Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yaptı. Oradan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin personeli olmuş. Şimdi de Çanakkale'de İl Kültür Müdürü. Devlet memuru olan bir insanın bu tür yazılar yazmasını basın başta olmak üzere herkesin sorgulaması gerekiyor” şeklinde konuştu.


Devlet memuru böyle bir yazı yazamaz
CHP Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ise, devlet memurlarının siyaset ile ilgili yazı yazmasının mümkün olmayacağını belirterek, “Bir devlet memuru ya da bürokrat herhangi bir gazetede sıfat kullansın ya da kullanmasın siyasi içerikli yazılar yazamaz. Devlet memuru
kanununa göre bu mümkün değildir. Bu tür bir fiil en hafifinden disiplin cezası gerektirir. Bu tespit edildiği taktirde soruşturma başlatılır ve gereken ceza verilir. Yalnız bürokrat olarak görev yapan bir kişinin bu içerikte yazılar yazması çok vahim bir durumdur” diye konuştu.


Bu işin peşini bırakmayız
CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan vekili Kemal Kılıçdaroğlu da, devlet memurlarının siyasetle uğraşmalarının yasak olduğunu belirterek şunları söyledi : “Son AB Uyum yasaları çerçevesinde herhangi bir değişiklik yapılmadıysa devlet memurlarının herhangi bir basın organında yazı yazmaları mümkün değildir. Devlet memurlarının basın organlarında yer almaları ilgili bakanın izniyle olur ve asla siyasal içerikli açıklama yapamazlar. Sadece halkı bilgilendirmek amacıyla vergi konularında, sigorta meselelerinde, buna benzer konu
larda yazı yazabilirler, televizyon programına katılabilirler. Bunun dışında hiçbir faaliyette bulunamazlar.” Bu yazıları yazan memur hakkında soruşturma açılması gerektiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, “Konunun üstüne gideceğiz. Önce kendisi inkar edecektir. Soruşturma için bağlı bulunduğu bakanlıktan izin istenir. Konu yargıya gittiğinde izin de verilir. CHP olarak bu tür uygulamaların peşini asla bırakmayız” dedi. Edinilen bilgiye göre CHP kurulları ve örgütü konuyla ilgili olarak çalışmalara başladı.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri