İlköğretim okulu üçüncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki E.O memleketi Trabzon'da 2008 yılının başlarında şiddetli bacak ağrısı çekmeye başladı. Dört çocuklu olan anne babası, önce küçük kızın en küçük kardeşini kıskandığını düşündü. Ancak aradan 1.5 ay geçmesine rağmen E'nin ağrıları dinmedi. Gıda dağıtımı yapan baba Şaban Okur, kızını Trabzon Devlet Hastanesi'ne götürdü. Küçük kıza burada iltihaplı romatizma teşhisi konuldu. 2 ay süren tedaviye rağmen E'nin ağrıdan kurtulamaması üzerine baba Okur, E.'yi bu kez Trabzon Kemik Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan muayenede küçük kızın leğen kemiğinde tümör olduğu saptandı. Doktorlar, baba Okur'a E'nin İstanbul ya da Ankara'da tedavi edilebileceğini söyledi. Şaban Okur Trabzon'daki işyeri ve arabalarını satarak ailesiyle birlikte İstanbul'a geldi.
İKİ YILDIR HASTANEDE
Okur Ailesi, doktorların tavsiyesi ile küçük E.'yi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Onkoloji bölümüne götürdü. E. aylardır tedavi gördüğü hastanede kendisi gibi olan çocuklar için açılan okulda eğitimine devam etti. Okul öğretmenlerinden, daha önce lösemi olan oğlunun tedavisi için "Var mısın Yok musun"da yarışan Ömer Boran, E. için kolları sıvadı. Gönüllü annelerin de desteğiyle Acun Ilıcalı'nın sunduğu "Var mısın Yok musun"a başvuruldu. E. ile 3 çocuk aday gösterildi. Şans E.'den yana oldu. Program ekibi, E. adına yarışma düzenlenmesine karar verdi. E.O.'yu hastanede ziyaret eden şovmen Cem Yılmaz, adına yarışacağını açıkladı. Şubat ayında yayınlanan programda Cem Yılmaz zorlu bir maraton sonucu 100 bin TL kazandı. E'nin tedavisi bu para sayesinde sürüyor.
RAPORLARI ALDILAR
Ancak bu güzel gelişme, "umut hırsızı" bir çeteyi harekete geçirdi. Küçük E.'yi Cem Yılmaz ile televizyonda gören çete, ailenin Beykoz Çubuklu'daki evini bularak annesinden "Yardım edeceğiz" bahanesiyle kimlik bilgilerini aldı. Bir yandan E.'yi tedavi ettirmeye bir yandan da 3 çocuğunun geçimini sağlamaya çalışan baba Şaban Okur, eşi Fatma Okur'dan raporları alan kişilerin kendi adlarına para topladığını öğrenince şoke oldu. Başta İstanbul ve Trabzon olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinden baba Okur'u arayan hayırseverler, E. için yardım toplayan kişilere para verdiklerini, ellerine geçip geçmediğini sordu. Baba Okur, çete üyelerini kendi imkânlarıyla bulmaya çalıştı, başarılı olamayınca savcılığa şikayette bulundu.
SIRTINDAN İNDİRMİYOR
Kızının yaşama tutunması için mücadele eden Şaban Okur, kötü niyetli bu kişilerin bir an önce yakalanmasını istiyor. E.'yi sırtında taşıyarak hastaneye getirip götüren Okur, Cem Yılmaz'ın kızı adına kazandığı paranın tedaviye büyük katkı sağladığını anlatarak, "Bu parayı son kuruşuna kadar kızımın tedavisi için harcıyorum. Yarışmadan ve Cem Yılmaz'ı görmekten oldukça mutlu olan E., doktorlar uyguladıkları ışın tedavisiyle vücuduna yayılan 4 tümörden kurtuldu sayılır. Cem Yılmaz ve Acun Ilıcalı'dan Allah razı olsun. Onların sayesinde, kızım sağlığına kavuşacak. Kötü niyetli insanların yardımına ihtiyacım yok. E. adına para isteyenlere kimse para vermesin. Polis bu kötü niyetli adamları yakalayacak" diye konuştu. Doktorların çok sevdiği E. de, "Çok mutluyum hem Cem Yılmaz'ı gördüm hem televizyona çıktım. Bu beni çok mutlu etti. Cem Yılmaz beni çok sevdi. Onun ve Acun Ilıcalı'nın sayesinde yapılan tedavinin sonucunda daha iyi oldum. Benim adımı kullanarak para toplayanlar umarım vazgeçerler" dedi.