Afyonkarahisar’da cephanelik patlamasında hayatını kaybeden 25 asker için düzenlenen ‘Şehit Personel Formu’nda “Görev sırasında doğal afet nedeniyle şehit olan personel” yazılmasına olayda hayatını kaybeden Trabzonlu şehit Piyade Er Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger'i isyan ettirdi.
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012 günü akşam saatlerinde meydana gelen patlama sonrasında hayatını kaybeden 25 asker içerisindeki Piyade Er Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger, şehitler için düzenlenen personel formuna “Görev sırasında doğal afet nedeniyle şehit olan…” ibaresinin konulmasıyla ilgili olarak, “Madem oğlum ve silah arkadaşları doğal afet şehidi peki 3 askeri görevli neden tutuklandı ?” sorusunu sordu.
Hazırlanan raporun, şehitlere ve ailelerine yeterince ilgi gösterilmediğinin göstergesi olduğunu dile getiren Zekai Fırat Dülger, ”Bir defa şehit haklarının neler olduğunu pek bilmeyen ve olayın maddi yani tazminat tarafını hiç düşünmeden hareket eden bir şehit babasıyım.
Zaten daha önce de belirttiğim gibi buradan bize verilecek olan tazminatı Şehit Aileleri Derneği’ne bağışlayacağımı belirtmiştim. Hazırlanan formda kullanılan ‘Doğal afet şehidi’ ibaresini ben bugünkü gazetelerden öğrendim.
Böyle bir şeyi asla kabul etmiyoruz, böyle bir ifade olamaz.
Piyade Yarbay Şehit Gazi İşlem Şube Müdürü Sezgin Altay’ın Şehit Faruk Ergenç ailesinin başvurusu üzerine kendilerine verdiği bir belge.
Yönerge gereğince bizim şehitlerimiz ancak bu kapsama alabildiğini ve böyle bir yazı gönderdiğini telefonda bana iletti. İstersem yazıyı bana da gönderebileceğini de ekledi” dedi.
Böyle bir durumu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kararın kendilerini daha da yaraladığını ifade eden Dülger, “Rapor kabul edilebilir bir sonuç değil. Yani Uludere de ölenler şehit kabul edildi, bunlara bilmem şu yapıldı bu yapıldı, çeşitli maddi manevi yardımlar yapıldı. Bu güne kadar devlet tarafından ve Genel Kurmay tarafından bana ulaşmış hiçbir şey yok. Bu durum bizi daha da yaralıyor.
Bu güne kadar sadece Trabzon Askeri Savcılığı’na gittim ve durumla ilgili bana, ‘Çocuğunuzun daha önce psikolojik bir sorunu var mıydı, en son kimlerle görüştü’ gibi sorular soruldu. Hazırlanan yönergede ‘Şehidinizi ancak buraya sığdırabildik’ demek insanlara acı çektirmekten ve saygısızlıktan başka bir şey değil.
Daha ağır konuşacağım ama yazının kendi tarafıma gelmesini bekliyorum” diye konuştu.
"BEN DEVLETİM ADINA UTANIYORUM"
“Burada bir patlama oldu. Devlet, Yürütme veya Genelkurmay nasıl olayı bu kadar basite indirgeyip böyle bir rapor hazırlar" diyen Dülger, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Esef verici bir şey, ben devletim adına utanıyorum. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağım, diğer şehit aileleriyle de görüşüyorum.
Başbakanımız çıktı başka bir açıklama yaptı, Genelkurmay çıktı başka bir açıklama yaptı. Bakanımız ayrı bir açıklama yaptı. Fevkalade tutarsız, fevkalade utanç verici ve şehit ailelerinin acısını arttırmaktan başka bir işe yaramayacak bir sonuç.
Avukatlarımı görevlendirdim, sonucu nereye giderse gitsin, tüm haklarımızı almak için mücadele edeceğiz. Bu patlamada ihmali ortaya çıkarana kadar bu işin peşini bırakmayacağım. Genelkurmay Başkanı’na, bu olayda ihmali olan kişilerin hukuka teslim edilmemesi durumunda hakkımı helal etmediğimi söyledim.
Bu ağır suçu işleyenlerin bir an önce yargıya teslim edilmesini istiyorum. Yok doğal afet, yok merak saikiyle, yok kaza diye geçiştirilmesine tahammül edemiyorum.”
Son olarak olayda tutuklu askeri görevlilerin olduğunu bu duruma rağmen nasıl doğal afet diye bir sonuca vardıklarına anlam veremediğine değinen Dülger, “Eğer bu olay doğal afet ise, olay sonrasında Mühimmat Bölge Komutanı, Bölük Komutanı ve bir Üst Teğmen neden tutuklanmıştır.
Bir tarafta tutuklu askeri görevliler bir tarafta anlamsız bir sonu. Bunun içerisindeki mantığı Sayın Genelkurmay Başkanı bize çıkıp açıklasın. Doğal Afet varsa bu tutuklamalar neden, tutuklamalar gerekliyse doğal afet sonucunu oluşturan unsurlar nedir?
Bunu bize açıklasınlar” diyerek hazırlanan raporun tutarsızlığının bir an önce giderilmesini talep etti.