Vali Nuri Okutan Trabzon'da okul öncesi eğitim oranını bir yıl içinde yüzde 36'dan 71'e çıkardı, 3 bin kişiye meslek eğitimi verdi, 1000 kişiyi işe soktu.
"Üç haftadır güreş antrenmalarına geliyorum. Eskiden internet kafeye gidip chat yapıyordum. Şimdi haftanın üç günü buradayım. Kendimi iyi hissediyorum. Yasin Ağabey'i de, O.S.'yi de tanıyordum. Onlar gibi tipler çok burada. Geleceğe yönelik planları yok. Biz Türkiye için çalışmalar yapıyoruz. Onlar yararlı şeyler düşünmüyorlar. Böyle yerler olursa Pelitli daha iyi bir yer haline gelir."
15 yaşındaki Adem Bilici, iki buçuk ay önce açılan Pelitli Gençlik Merkezi'nin başlattığı değişimi bu sözlerle özetliyor. Hrant Dink cinayetinin ardından gündeme gelen yoksul belde Pelitli'de Adem gibi 800 çocuk ve genç, gençlik merkezinde spor yapıyor, kitap okuyor, sanatsal faaliyetlere katılıyor. Beldedeki bu değişim aslında bir halkanın parçası. Çünkü son bir yıldır Trabzon genelinde eğitime ve gençlere yönelik atılan adımlar kentin şiddetle anılan pozisyonunun gelecekte değişeceğinin sinyallerini veriyor. Trabzon'da bir yılda okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 36'dan 71'e çıkarken, okullardaki kitap sayısı iki kat arttı. Eğitim kurumlarından devlet dairelerine kadar birçok kurumda okuma saatleri başladı, 40 bin ilköğretim öğrencisi yetenek testinden geçirildi, 2 bin kişilik ana çalışma grubuyla profesyonel sporcular ve sanatçılar yetiştirilecek...
SOSYAL HAYAT DAHA HAREKETLİ
Daha önce defalarca 'şiddet'le gündeme gelen Trabzon'da son bir yıldır sosyal alanlarda hareketlenme var. Mart 2007'de göreve geldiğinde "Trabzon'un kültürel, sosyal yönden daha iyi anılacağı bir gelecek bekliyorum" diyen Vali Nuri Okutan, hemen kolları sıvadı. Siirt'te, Sakarya'da yaptığı gibi gelecek için umut vaat eden projelere imza attı. Yine okul öncesi eğitimi ön plana alan Okutan'la birlikte kentte yüzde 36 olan okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı bir yılda yüzde 71'e çıktı.
Gençlerle ilgili çalışmalar sadece bununla sınırlı değil. Yaklaşık iki buçuk ay önce faaliyete geçen gençlik merkezleri'nde sosyal, kültürel ve sportif açıdan parlak, şiddetten uzak bir nesil yetiştirilmesi hedefleniyor. Kentte şimdiye kadar dört gençlik merkezi açıldı. İnşaatlar sürüyor, merkezlerin sayısı yakında 19 olacak.
ARTIK O ESKİ PELİTLİ DEĞİL
Gençlik merkezi açılan yerlerden biri ise Pelitli. Pelitli, afetzede köylülerin yanı sıra Gümüşhane, Erzurum ve Artvin gibi illerden göç eden ailelerin oturduğu yoksul bir belde. Pelitli, Hrant Dink suikastinin başrolündeki O.S. ve Yasin Hayal'le birlikte tüm Türkiye'nin gündemine oturdu. Ancak son birkaç aydır cinayetle eş tutulan belde ve Pelitlililerin yüzünü güldüren bir gelişme yaşanıyor. Pelitli Gençlik Merkezi, beldede sayısı bir hayli fazla olan internet kafe ve kahvehanelere yeni bir alternatif oluştururken, sokakta sayıları artan işsiz gençliği sosyal ve kültürel faaliyetlere çekmeye çalışıyor. Spor salonu, resim, iş teknik atölyesi, internet ve kütüphaneden oluşan gençlik merkezi beldenin yoğun ilgisiyle karşı karşıya. Merkeze 1000'e yakın başvuru oldu, şu anda yaklaşık 800 genç ve çocuk burada ücretsiz hentboldan judoya, basketboldan tenise kadar pek çok alanda spor yapıyor, bağlama ve gitar kurslarına katılıyor, kitap okuyor. Onlara ise alanlarında uzman 12 öğretmen eşlik ediyor.
KEMENÇE, KEMAN, SATRANÇ
Dev bir çadırı andıran binadan kemençe sesleri yükseliyor. İlköğretim öğrencisi kızlar uzun bir sıra oluşturmuş horon tepiyor. Küçücük ayaklar hızlı bir şekilde öne çıkıyor, sertçe yere vuruluyor. Bir başka grup yakartop oynuyor. Erkekler ise güreş antrenmanında. Çocukların bir kısmı diğer odalarda.
Resim atölyesindeki çocuklar öğretmenleri eşliğinde boya kalemlerini oynatıyor. 32 öğrenciden sekizi Güzel Sanatlar Lisesi'nin sınavlarına hazırlanıyor. Yan odada ise kimi öğrenciler bilgisayar başında, kimileri satranç oynuyor, kütüphaneden aldıkları kitapların sayfalarını karıştırıyorlar.
SOKAKTAN SATRANÇ MASASINA
Satranç oynayan dördüncü sınıf öğrencisi Emre Yılmaz, okuldan önce soluğu merkezde alanlardan. Merkezde basketbola başlamış. Merkez yapılmazdan önce sokakta vakit geçiriyormuş: "Burada oyun da oynuyoruz. Bilgisayarda bazen araştırma yapıyorum. Burası hem dışarıdan daha sıcak, hem de güzel."
Pelitli beldesinde eğitimini yarım bırakan gençlerin sayısı bir hayli fazla. Kalabalık ailelerde kardeşlerin kaderi hep aynı, beldede üniversite eğitimine devam eden birini bulmak zor. 16 yaşındaki Ferdi Yılmaz da onlardan biri. Sekizinci sınıftan sonra okulu bırakmış. Çaycılık gibi geçici işler yapmış, şimdi işsiz. "Daha önceleri mahallede geziyordum" diyen Ferdi şimdi gençlik merkezine uğrayıp basketbol oynuyor. 15 yaşındaki Enes Yavuz, ailesinin altı çocuğundan biri, merkeze voleybola geliyor. Okul sonrasında internet kafede oyun oynadığını söyleyen Yavuz, "Mahallede böyle güzel bir yer varken burada vakit geçiriyorum" diyor.
'ESKİDEN CHAT YAPIYORDUM'
15 yaşındaki Adem Bilici merkezin kendisi için önemini şöyle anlatıyor:
"Üç haftadır güreşe geliyorum. Eskiden internet kafeye girip chat yapıyordum. Şimdi haftanın üç günü buradayım. Kendimi iyi hissediyorum. Yasin ağabeyi de, Ogün'ü de tanıyordum. Onlar gibi tipler çok burada. Geleceğe yönelik planları yok. Biz Türkiye için çalışmalar yapıyoruz. Onlar yararlı şeyler düşünmüyorlar. Yaptıkları iyi iş değil. Böyle yerler olursa Pelitli daha iyi bir yer haline gelir."
Dedeleri güreş yaptığı için merak edip güreş sporuna geldiğini anlatan Şaban Akyıldız ise "Dışarıda serseriler var. Sokakta onları görmekten çok daha iyi burası. Burada olmasam internete gidecektim" diyor.
Çocuklar ve gençler kadar merkezin öğretmenleri ve Pelitlililer de bu gelişmelerden memnun. Merkezin müdürü Haydar Berkay, ilk başta şimdiki inanca sahip olmadığını ancak ilgiyi gördükten sonra çok umutlandığını anlatarak şunları söylüyor:
"Konuşurken yüzü kızaran, kendi ihtiyacını belirtemeyen çocuklar artık odamıza girerken bizimle çok rahat diyalog kurabiliyor. Bu merkez Pelitli'yi kurtaracak."
18 yıldır Pelitli'de yaşayan Kenan Durna'nın oğlu da basketbol ve judoya başlamış: "Artık çocuklar sokaklarda, internet kafelerde değil. Hocalar eşliğinde spor yapıyorlar. Böyle bir merkez daha olsa çok güzel olur."
İŞSİZ GENÇLER SAHALARDA
Trabzon'da nüfusun kalabalık olduğu mahallelerden Değirmendere'de de gençlik merkezi bulunuyor. Buradan da her gün 100 ile 200 çocuk yararlanıyor. Anneler step dersine geliyor, babalar da futbol maçı yapmak için merkezi kullanıyor. Liseden sonra eğitimine devam etmeyen 18 yaşındaki Eda Özkan, iki aydır koşa koşa voleybol antrenmanlarına gidiyor. "Buranın benim için değeri büyük" diyen Özkan, çok memnun.
19 yaşındaki Barış Kuk da liseden sonra okumamış. Şimdi işsiz. O da voleybol kursuna geliyor. "Yeni arkadaşlar ediniyorum" diyen Barış, sporda kendini geliştirmek istiyor.
* * * * *
Toplum merkezinde kimi stepte, kimi bilgisayar kursunda
Muhsine Söğüt 49, Zeynep Supel ise 15 yaşında. Okuma yazma kursunda aynı sırayı paylaşıyorlar. Heceleri birleştirip kelime haline getirdiklerinde ikisinin de yüzü aydınlanıyor. 15 yaşına kadar hiç okula gitmeyen Zeynep, okumayı Trabzon Toplum Merkezi'nde öğreniyor. Ailesi fakir olduğu için onu okutmayacaklarını söylese de umutlu:
"Doktor olamam ama okuma yazmayı öğrendikten sonra çalışabilirim belki. Keşke çalışsam, çok güzel temizlik ve yemek yaparım".
Kentteki üç toplum merkezinden biri Trabzon Toplum Merkezi'nde sadece okuma yazma kursları yok. Günde 250 -300 kişinin yararlandığı toplum merkezinde 42 öğrenciye okul öncesi eğitim veriliyor, biçki dikiş, gümüş işleme telkari, bilgisayar kursu var. Bu kurslarda meslek öğretilirken aerobik gibi kurslarla da yine kadınlar sosyal bir çevre oluşturuyor. Ayrıca 6, 7 ve 8. sınıflardan 110 öğrenciye de etüt yapılıyor ve sınavlara hazırlanmaları sağlanıyor.
17 yaşındaki Ayşegül Şimşek ailesi izin vermediği için liseye gidememiş. Bir aydır merkezde bilgisayar kurslarına katılıyor ve "İş bulmak için bilgisayar bilmek gerekiyor" diyor.
'Kadın haklarını da öğrendik'
33 yaşındaki Sevire Önaldı ise beş aydır biçki dikiş kursuna katılıyor ve "Geldiğimde iğne tutmasını bilmezdim. Günde 20 dakika da kitap okuyoruz. Aile ilişkilerini, kadın haklarını da öğrendik" diye konuşuyor.
* * * * *
Anasınıfı için yer yoktu, daire kiralandı
Nuri Okutan'ın göreve gelmesinin ardından Trabzon'da neler oldu, kısaca bir göz atalım:
Beş anaokulu ile 140 anasınıfı açıldı. Yer bulunamadığında müdür yardımcılarının odaları anasınıfı oldu, apartman daireleri kiralandı.
Okullardan devlet dairelerine kadar okuma saatleri başlatıldı. Yakında camilerde de okuma saati olacak.
Trabzon'un tüm okullarındaki kitap sayısı 374 binden 710 bine yükseldi.
Kentin istihdam açığı olan alanlarla ilgili kurslarda yaklaşık 3 bin kişi meslek edindi. Bunlardan 1000'i işe yerleştirildi.
Kurulan toplum merkezlerinde okuma yazma kurslarından meslek kurslarına kadar pek çok alanda ailelere ve çocuklara yönelik hizmetler veriliyor. Okullarda anne baba eğitimleri var.
2011'de Avrupa Gençlik Olimpiyatları'na ev sahipliği yapacak Trabzon'da, profesyonel sporcular yetiştirilmesi için de çalışmaya başlandı. 40 bin ilköğretim öğrencisi teste tabi tutularak spor, resim ve müzik yetenekleri belirlendi. Yapılacak diğer çalışma ve testlerle 2 bin kişilik ana çalışma grubu oluşturularak değişik branşlarda profesyonel sporcular, sanatçılar yetiştirilecek.
Dört gençlik merkezi açıldı.
* * * * *
Okutan: Önce algının değişmesi gerekir
Trabzon Valisi Nuri Okutan gençlerin model olarak aldıkları tiplerin değişmesi gerektiğini belirterek şöyle konuşuyor:
"Gençlik ve toplum merkezleri gibi yeteneklerin tespiti ve yönlendirme projelerinin çok üzerinde duruyorum. Çocukları okudukları kitapların yazarlarıyla buluşturacağız, Trabzon'da öne çıkmış spor, müzik insanlarıyla karşılaştıracağız. İşte ağabeyleriniz, ablalarınız bunlar diyeceğiz. Trabzon'da bu altyapı var. Trabzonlunun algısının değişmesi lazım. Bir çırpıda olacak iş değil. Trabzon insanın enerjisi bol, bunu kanalize etmek lazım. Halkla diyaloğum da yeni yeni başladı, onlar da beni anladı