Konuyla ilgili açıklama yapan Ermiş, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) Rusya, Kafkasya ve Orta Asya'ya açılan en önemli kapısının Trabzon olduğunu hatırlattı. GAP projesi tamamlandığında ifade edilen üretim miktarının 50 milyon ton/yıl olduğunu kaydeden Ermiş Dolayısıyla bu üretimin çok önemli miktarı özellikle 350 milyon nüfusa sahip eski tabirle Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerine ihraç edilecektir. Şu anda Trabzon Limanı'ndan Sovyetler Birliği'ne veya Rusya'ya yıllık 350 bin ton yük akışı sağlanmaktadır. Yaklaşık 600-700 milyon dolarlık bir girdi ihracatçılarımız sağlamaktadırlar. Bunun dışında Trabzon Limanı'nın bu yıl içersinde eleştirdiği 2 milyon tonluk yükün bölgesel ekonomiye katkısı 1 milyar 350 milyon dolar civarlarındadır. Bu itibarla halkın refahını ve seviyesi yükseltmek için mutlaka ve mutlaka limanın ve liman bağlantılarının hinterlandındaki alanlarının geliştirilmesi bu iş için de demiryolu çok önemli bir faktör olarak ortada durmaktadır dedi.
Trabzon'a ulaşacak demiryolunun güzergah tartışmaları bulunduğunu belirten Muzaffer Ermiş Burada birinci öncelik olarak güzergah ne suretle olursa olsun, zaten bilimsel gerçekler güzergahın nereden geçeceğini teknik anlamda ortaya koyacaktır. En kısa mesafe bu iş için değerlendirilecektir. Bunun için direkt Trabzon-Erzincan Demiryolu'nun Trabzon üzerinden bağlanmasının daha uygun olacağını bu konuda özel yapmış olduğumuz çalışmalarla ortaya koymuş bulunmaktayız diye konuştu.
Ermiş, Türkiye'nin İran gibi ciddi bir ticari ve ekonomik potansiyeli bulunan bir ülkeyi demiryolu faktörü nedeniyle değerlendiremediğini kaydederek 2009 yılının 16 Ocak tarihinde Türkiye'ye İran Büyükelçisi atandı. Rahman Pul Hüseyin Türkiye'yi çok seven bir zat. İlk ziyaretini İstanbul'dan talep edilmesine rağmen Trabzon'a yaptı. Kendisi bana 'biz Dubai üzerinden yıllık ithalatımız 25 milyar dolar. Güneyde sıkıntılar çekiyoruz, iklimsel sıkıntılar çekiyoruz. İnsani yaklaşım sıkıntılarını çekiyoruz. Oysa biz aynı coğrafyayı paylaşan 1639'dan beri sulh içinde geçinen müslüman ülke kardeş toplumuz. Biz Trabzon Limanı'nın faal olarak kullanmak arzusundayız' söyleminde bulunmuştur. 'Başlangıç olarak 6-7 milyar dolarlık bir yükün Trabzon Limanı'ndan özellikle sanayi kenti olan İran'ın Tebriz şehrine taşımayı planlamaktayız' sözünde bulundu. 6-7 milyar dolarlık yükün potansiyel karşılığı 160 bin TIR'ın tekerinin dönmesi sonucunu ortaya koymaktadır. Akaryakıttaki pahalılığın ton başına maliyetini 30 dolar olarak hesaplarsak maliyeti sıfıra indiren tren yolu taşımacığı İran'la ticari ilişkiler açısından çok önemli şeklinde konuştu.
Batı ile doğuyu birbirine bağlayan uluslararası yol projesinde Trabzon'un maalesef yer alamadığını hatırlatan Ermiş Trabzon, Kafkasya koridoruna açılan en kısa yolun başındadır. Dolayısıyla Trabzon'un Erzincan demiryoluyla bağlantısının kurulması halinde tren sefer yoluyla beraber Ermenistan üzerinden, geleceğin enerji yatırım merkezleri olan Orta Asya Cumhuriyetleri'ne ulaşmanın en kestirme yolu ortaya çıkacaktır. İran yolu üzerinden geçmemiz bize çok zaman kaybettireceği gibi maliyetleri de artırmaktadır. Bugünlerde sıkıntılı bir süreç içinde yaşanmakta olan Azeri-Ermeni ilişkileri de hep böyle devam etmeyecek ve bu sorun çözüldükten sonra artık Ermenistan, kendisi için çok sıkıntılı olan Gürcistan'ın Poti Limanı yerine Trabzon'u tercih edecektir. Böylece Trabzon, hem İran'ın hem de Ermenistan'ın Avrupa Birliği'ne açılan alt kapısı olacaktır. Ermeniler'in Trabzon Limanı üzerinden çok büyük beklentileri var, bunu da ancak demiryoluyla sağlayabilecekler ifadelerini kullandı.
Demiryolunun olmamasının her yönden Trabzon ve bölge için mağduriyet ifade ettiğinin altını çizen Ermiş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Trabzon-Tebriz arasında 750 kilometrelik mesafe varken Mersin limanı ile Tebriz arasında bin 150 kilometrelik bir mesafe var. Dolayısıyla Mersin Limanı'nın demiryolu avantajını kullanırken Trabzon ve bölgedeki limanlarda demiryolunun olmaması tamamen buradaki insanların mağduriyetine sebeb teşkil etmektedir. Çok kısa bir mesafe içerisinde olan Trabzon-Hapur kapısı karayolu ve demiryolu ile desteklenmesi halinde Rusya, Ukrayna ve Karadeniz ülkelerinden gelecek yüklerin boğazları geçmeden Irak'la kucaklaşmasının en kısa ve en kestirme yolu olacaktır.