TTB ''Hopa'' raporu açıkladı

Türk Tabipler Birliği (TTB) Bilimsel Araştırma Kurulu'nun "Hopa" raporu açıklandı. Raporda Başbakan Erdoğan'ın Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümü ile biber gazı kullanımı arasında nedensellik ilişkis

Türk Tabipler Birliği (TTB) Bilimsel Araştırma Kurulu'nun "Hopa" raporu açıklandı. Raporda Başbakan Erdoğan'ın Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümü ile biber gazı kullanımı arasında nedensellik ilişkisi mevcut olduğu belirtildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümünü araştıran TTB Bilimsel Araştırma Kurulu, raporunu hazırladı. İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısına raporda imzası bulunan Prof. Dr. Özdemir Aktan, Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı, Prof. Dr. Tunçalp Demir ve Uzman Dr. Ümit Ünvar katıldı.

Prof. Dr. Özdemir Aktan, Türkiye'de sıklıkla kullanılan biber gazının içeriği ile ilgili çeşitli dönemlerde Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bilgiler istediklerini belirterek, her seferinde kullanılan gazların sağlığa herhangi bir zararının olmadığı yanıtını aldıklarını hatırlattı.

Rapor hakkında bilgiler veren Aktan, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'daki seçim mitingi sırasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu'yla ilgili olarak ölümün polisin kullandığı biber gazına bağlı olduğu iddia edilmiş, Adli Tıp Kurumu Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nin raporunda ise 'kişinin ölümünün kendisinde mevcut kalpte enfarktüs ve intraalveoler taze kanamaya bağlı kalp ve akciğer hastalığı ile meydana gelmiş olduğu' sonucuna varılmıştı" dedi.

Aktan, konuyla ilgili olarak ailenin isteği üzerine TTB Bilimsel Araştırma Kurulu tarafından rapor hazırlandığını ifade ederek, "Metin Lokumcu'nun ölümüne neden olacak düzeyde bir kalp hastalığı ya da akciğer hastalığı olmadığı, otopsi raporu sonucunda bildirildi gibi kendisinde mevcut bir hastalık sonucu ölmediği, stresli bir ortamda kimyasal gaza maruz kaldığı, ölüm ile kimyasal gaza maruz kalma arasında nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır" diye konuştu.

TTB olarak konuyla ilgili soruşturmanın raporun ortaya koyduğu bilimsel gerçekler doğrultusunda ciddiyetle yürütülmesini beklediklerini belirten Aktan, "Metin Lokumcu'nun Hopa'da hayatını kaybetmesine yol açan gaz kullanımı konusunda sorumluluğu olanların cezalandırılması, insan sağlığına etkileri nedeniyle kimyasal silah olan gazların yasaklanması ve kullanımına izin verilmemesini beklemekteyiz" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı ise Lokumcu ise konuşmasında Adli Tıp Kurumu'nu eleştirerek şunları söyledi:

"Trabzon'da morg ihtisas dairesinde arkadaşlarımız bir otopsi yapmışlar. Otopside anlamlı bir takım bulguları saptamışlar ancak görüyoruz ki saptadıkları bu bulguların yorumlanması ile ilgili sorunlar olmuş. Akciğere ciddi bir sıvı birikimi ödem saptamış olmalarına rağmen, akciğer ağırlığının iki katılan ulaşmış durumda, bunu değerlendirme konusunda eksik kalmışlar. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurumu da bu konuda eksik kalmış. Trabzon'daki morg ihtisas dairesi belki bu bilgileri eksik elde etmiştir ve yorumlamakta belki eksik kalmıştır ancak Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun ki kabul edilemez. Çünkü tüm belgelerle birlikte mahkemeler dosyaları onlara göndermektedir. Pervasızca gaz bombası atabilmek ve bunun üstünü örtebilmek hedefleniyor. Aslında devlet eliyle gerçekleştirilen şiddetin örtbas edilmesinde araç olarak kullanılıyorlar. Lütfen araç olmaktan vazgeçsinler bu gerçekten hekimlik adına utanç vericidir. Bunun yorumlanamaması iki şekilde açıklanabilir. Ya bilgi ve beceri eksikliğidir ya da kullanılmayı kabul etmek ve buna boyun eğmektir. Umarım bilgi ve beceri eksikliğidir çünkü bu giderilebilir."

Prof. Dr. Tunçalp Demir ise gazların zararsız olduğunu iddia etmenin mantığa aykırı olduğuna dikkat çekerek, "Zararsız bir şey niye kullanılsın ki zaten siz karşınızdakini etkisiz hale getirmek istiyorsanız ona bir şekilde zarar vermeniz lazım. En basiti gözyaşı niçin çıkar. Dışarıdan gelen bir zararı korumak için bu ortaya çıkar. Zararsız bir şeye vücut bu tepkiyi vermez. Herhangi bir dumanla karşılaştığınızda bile akciğer kendini korumaya çalışır ve büzüşür. Çok yoğun bir gazla karşılaştığınızda da akciğer kendilerini büzerler ve hava girişi azalır. Bunun sonucunda ölüme kadar giden tablolar gerçekleşebilir" şeklinde konuştu.

 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri