Türban KTÜ'ye nasıl yansır

İnsan Hakları Derneği (İHD) Trabzon Şube Başkanı Gültekin Yücesan, Türkiye'nin birinci gündem maddesini oluşturan türban konusunda önemli açıklamalar yaptı. Yücesan “Türban sorununun yasaklarla çözülemediyse özgürlükle çözülecektir” dedi.  Türban konusuna

İnsan Hakları Derneği (İHD) Trabzon Şube Başkanı Gültekin Yücesan, Türkiye'nin birinci gündem maddesini oluşturan türban konusunda önemli açıklamalar yaptı. Yücesan “Türban sorununun yasaklarla çözülemediyse özgürlükle çözülecektir” dedi.

 

Türban konusuna demokratik bir yorum getiren İHD Trabzon Şube Başkanı Gültekin Yücesan, “Bir insan hakları savunucusu olarak, Türkiye'nin demokratikleşmesini savunan birisi olarak türban yasağını kabul etmek mümkün değildir. Bugün başörtüsü takanların yarın başka bir düzen isteyeceği (bu da suç olarak görülemez) yada başkalarına başka düzen isteyeceğini düşünerek, türbanlıların bu isteklerini yok sayamazlar. Direnç gösterenlerde bir sonuç çıkaramayacaklarını görmelidirler. Trabzon'daki üniversitede başını açmak zorunda kalan öğrencilerin türbanlı bir şekilde üniversiteye girmesi beni çok mutlu edecektir.

Türkiye'nin çok daha büyük sorunları var. Türkiye'nin demokratikleşme sorunu var, barış, işsizlik, yoksulluk sorunu var. Esasen Türkiye'nin gündemini bunlar oluşturmalıdır. İktidar, muhalefet çatışmaları bu gündemler üzerinden olmalıdır. AK Parti bu politikayı çok güzel beceriyor” şeklinde konuştu.

 

Türkiye'nin asıl gündeminin türban olmaması gerektiğini ifade eden Yücesan, “Ülkeyi kendi gündeminden, insanların geleceğini etkileyen gündeminden uzaklaştırıyor. Türkiye'nin iç ve dış politikasını uluslararası politikaya terk etmiş olmanın getirdiği esas mağduriyetler iktidar ve muhalefet tarafından tartışılmalıdır. Dış güçlerde Türkiye gündeminin türbandan oluşmasından memnun. Dünya borsaları çalkalanıyor. Böyle bir durumda olası krizden mağdur olanların ayağı kalkması zor olacaktır. Dolayısıyla halkın uyanık olması gerekir. Türkiye halkı bu oyunu görmeli ve kendi gündemine dönmelidir” dedi.

 

“Özgürlüklere karşı durmak, bindiğin dalı kesmektir” diyen Gültekin Yücesan, “Özgürlük insanın kendini rahat ifade edeceği demokrasiyi çağrıştırır. Dolayısıyla özgürlükler ne kadar sağlanırsa toplum ile devlet arasındaki mesafe o kadar kapanır. Kendini ifade edebildiği sürece de başka bir düzen arayanların legal veya illegal örgütlenme sağlamak isteyenlerin önü kesilir.

Türkiye bu konu da kötü sınav vermiştir. Dilini kullanırsa ayrılıkçı, inancını kullanırsa şeriatçı, milli duygularını ifade ederse faşist. Türk insanı tüm insan davranışlarını tek tipleştirmeye yönelik anlayışa sahip olmuştur. Örneğin kadın haklarını savunuyoruz ve kadının şiddet görmemesi için çaba sarf ediyoruz, bu çaba yarın kadının eşiyle kalmak istememesi özgürlüğünü mü doğurur. Aile kurumunu mu bozar. Buradan ortaya çıkması gereken kadının şiddetten uzak tutulmasıdır. Özgürlükler beraberliği geliştirir.

Özgürlüklerden korkarak asla özgür bir ülke kurulamaz.  Türkiye insanı farklılıkları hazmetme açısından, demokrasi açısından yeterince donanımlı mı? Hayır. Mesela 85 yıl önce bu konuştuklarımızı konuşsaydık. Bu adımlar 85 yıl önce atılsaydı, bugün daha donanımlı hale gelirdik. Sorun yasakla çözüme ulaşmadığına göre özgürlükle olacak.

 

En önemli sınavı verecek olan öğrencilerdir. Ben inanıyorum ki Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde başörtülü kızların başörtüsüz kızlarla kardeşçe gezebileceği bir fotoğraf oluşacaktır” şeklinde konuştu.

 

'HEPİMİZ TÜRKÜZ' DEMELERİNİ BEKLİYORUZ

 

Sabotaj mı yoksa kaza mı olduğu belli anlaşılamayan Almanya'daki yangını da değerlendiren İHD Başkanı Gültekin Yücesan, yaptığı açıklamada, “Almanya'da yaşanan bu olayı nefretle kınıyorum. Bunun iktisadi ve psikolojik nedenleri var. Kendi haklarını alamayan insanlar, yabancıların olan insanların gitmesiyle haklarını alacakları inancındalar. İkincisi de kültürel yapılarının bozulduğu düşüncesinden hareketle yabancıların gitmesiyle kendi kültürlerini koruyacaklarını düşünüyorlar. Doğru olan bütün kültürlerin, bütün farklılıkların bir arada yaşayacak demokratik bir ortamdır. Alman hükümetinin konuyu detaylıca araştıracağını ve bu yabancı düşmanlığı ve kıyımı karşısında suçluları yakalayacağını umuyorum. Alman halkı, Türk vatandaşlarımızın cenazelerinde 'Hepimiz Türk'üz' 'hepimiz bu insanların soyadını taşıyoruz' diyebilecek erdemi insanlığı göstermelidirler. Böyle bir yaklaşımı gösterilirse hepimiz farklı kimliklerin yaşama haklarını savunduğumuzu belirtecek bir kültürü yansıtmış oluruz ve güzel bir örnek olur. Keşke böyle olaylar olmasa. Acının şiddetli olduğu anda bunları söylemek daha anlamlı oluyor” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri