Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu 1. Müşteşarı Stefano Fantaroni, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde karşılaştığı zorlukların diğer ülkelerin karşılaştığı zorluklardan farklı olmadığını söyledi.
AB Türkiye 1. Müşteşarı Fantaroni, Türkiye’nin Avrupa Birliği için birçok şey daha yapması gerektiğini kaydederek, “Türkiye’nin bir dizi reform yapması gerekiyor" dedi.
Türkiye’nin iç ve dış ticaretinin yarısının Avrupa Birliği’nde yapıldığını ifade eden Fantaroni, şöyle konuştu: “Avrupa Birliği'yle haberler duyuluyor fakat geçen yıl ve bu yıl Türkiye’ye akan doğrudan yabancı yatırımların yüzde 80’i Avrupa Birliğinden gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye’ye akan yabancı yatırımları 100 dolar üzerinden alacaksak bunun 80 doları Avrupa Birliği üzerinden gelmiştir. İstihdama bakalım Türkiye’deki yaklaşık otuz bin yabancı sermayeli şirketin yarıdan fazlası Avrupa şirketleri tarafından oluşturulmaktadır. İşin Türkler boyutuna geçmeden ekonomik boyutunu bitirmek istiyorum. Avrupa Birliği her yıl Türkiye’nin modernizasyonu için 850 milyon Euro ayırmaktadır. Buna bazı örnekler veriyorum. Ankara, İstanbul hızlı treninin finansal Avrupa Birliğinin sol finansal yönü yapmıştır. Bunun dışında atık su arıtma tesisleri, çevre koruma gibi projelere için 850 milyon Euro akıtmış ve bu şekilde Türkiye’ye en fazla yardımda bulunan ülke ya da birim olarak işler göstermiştir.”
Avrupa Birliği’yle birlikte Türkiye’ye yaklaşık 50 bin öğrenci geldiğini söyleyen Fantaroni, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültürel bağlara bakacak olursak kültürel değişim programları Türkiye ile AB arasında düzenlenmekte ve her yıl 50 bin öğrenci, bilim insanı,
akademisyen, araştırmacı bu değişim programlarından yararlanmaktadır. Dış politikaya gelecek olursak burada ortak konularda bir diyalog geliştirmiş durumdayız. Bu ortak konular arasında Suriye, Arap Baharı, Ortadoğu ve Kafkasya sayılabilir. Türkiye ve AB arasında yoğun ve üst düzey ilişkiler bu anlamda bulunmaktadır. Evet, bu şekilde Türkiye AB ilişkililerinin bağlamını görmüş olduk bu ilişkilerin çok güçlü olduğunu görüyoruz. Bu ilişkimiz için çok önemli bir nokta. Şimdi bu kapsamlı sürecin bir parçası olan katılım sürecine bakacak olursak bu süreçte bazı zorluklar oldu açık ve nettir. Biz, iki buçuk yıldır hiçbir kapının açılmamış olmasından memnuniyet duymuyoruz.”
Türkiye’nin katılım sürecinde karşılaştığı zorlukların diğer ülkelerin karşılaştığı zorluklardan farklı olmadığını vurgulayan Fantaroni, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu güvenle söyleyebilirim çünkü Türkiye’ye gelmeden önce Avrupa Komisyonu Hırvatistan’la müzarekelerini sürdüren ekipteydim. Hırvatistan’ın da katılım sürecin de birçok zorluk yaşadığını söyleyebilirim. Bu katılım süreciyle ilgili kanımca çok önemli bir nokta geçen yıl Mayıs ayında Avrupa Birliği ve Türkiye’nin pozitif gündemin lansmanını yapmış olmaları. Pozitif gündemin önemi şundan kaynaklanmaktadır. Tüm üye ülkeler bunda mutabık kalmıştır ve Türkiye’de yetkili merciler tarafından onaylanmıştır. Bu pozitif gündem bir dizi noktadan oluşmaktadır. Bu bir diyalogu öncelikle kapsamaktadır. Bu fasıllarla ilgili teknik diyalogdur. Bu şekilde fasıllar ve bölüm başlıklarıyla ilerlemeler kaydedilecektir."
TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİNE HAZIR DEĞİL
Türkiye’nin Avrupa Birliği için hazır olmadığını belirten Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu 1. Müşteşarı Stefano Fantaroni, Türkiye’nin bir dizi reform yapması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Avrupa Birliği ile kültürel olarak da aslında çok fazla bir açılım görülmemekle beraber sadece öğrenci ve eğitim anlamında bir etkileşim var sadece o görünüyor. Ben sadece ekonomik gelişmelerin güçlü olduğunu söylemedim kültürel ilişkiler ve dış politikada da ilişkiler çok güçlü fakat müzakereler arzulandığı kadar hızlı değil, bazı zorluklar var bu açık ve nettir. Burada önemli olan komisyon görevlisi Füle’nin ilerleme raporu bağlamında verdiği beyanattır. Füle iki tarafta taahhütleri yerine getirmeli demiştir."
İLERLEME RAPORUNA İYİ BAKIN
Türkiye’nin bir dizi reform yapması gerektiğini anlatan Fantaroni, sözlerini şöyle tamamladı: "İlerleme raporunda bu reformlar sayılmaktadır. Ancak, Füle bazı üye ülkelerinde üstlerine düşeni yerine getirmesini söylemiştir. Bu da bazı bölümleri bloke etmeleri için bir neden olmadığıdır. Bu soruya cevaben ilerleme raporuna iyice bakmanızı tavsiye ederim. Burada yapılmış olan ve yapılmış olması gerekenler özetlenmektedir. Bu çok kapsamlı bir belge fakat bir özet sunmaktadır ve müzakereler başladığından beri geçen yedi yıl içerisinde Türkiye bu rapordan anlaşılacağı gibi çok şey yapmıştır aynı zamanda yapacak çok şeyi vardır. Bazı kişiler Türkiye hazır Avrupa Birliği Türkiye’yi istemiyor demektedir. Ancak, Türkiye hazır değil birçok şey yapılmıştır ancak yapılacak birçok şeyde vardır.”