Valimiz A. Celil ÖZ Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 90. yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayınladı. Valimiz mesajında şunları kaydetti:
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90’ıncı yıldönümünü Millet olarak büyük bir coşku, mutluluk, onur ve gurur içinde kutluyoruz.
Hiç şüphe yok ki Mustafa Kemal, ulusal kurtuluş mücadelesi için yola çıktığında zihninde cumhuriyet kavramını şekillendirmiş ve bu idealini gerçekleştirmek için sağlam bir program hazırlamış ve adım adım uygulamıştır. Cumhuriyet Dönemi, hiç şüphesiz, Milletimizin tarihindeki en önemli aydınlanma, gelişme ve modernleşme dönemidir.
Cumhuriyet dönemi Türk milletinin her alanda çağdaş uygarlık seviyesine yükselmek için çaba sarf ettiği ve bu uğurda yapılan çalışmalarla gerek sosyal alanda, gerek siyasi alanda, gerekse ekonomi alanında önemli başarılara ulaştığı bir dönemdir.
Kurtuluş Savaşındaki destansı başarı ve Cumhuriyet dönemindeki bu hızlı dönüşüm, başta mazlum milletler olmak üzere tüm dünyayı etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Bugün ülkemiz; gücü ve tarihi birikimiyle bölge ve dünya barışının sağlanmasında sözü dinlenen, katkısı beklenen en önemli aktörlerden birisidir ve bölgesel bir güç olmaktan küresel bir güç olmaya doğru hızla ilerlemektedir.
Ülkemiz aynı zamanda sahip olduğu çağdaş yönetim anlayışıyla medeniyetler çatışmasını önleyebilecek, en önemli model olarak görülmektedir. Bütün bu gelişmeler, elbette ki Cumhuriyetin yarattığı demokratik, hür, akılcı ve katılımcı ortamda bireysel ve toplumsal kabiliyetini ve üretim gücünü arttıran milletimizin başarısıdır.
Her karış toprağı şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu kutsal vatanın ebedi Türk yurdu olmasını ve bu bölgede güçlü bir Türkiye bulunmasını istemeyen düşmanlarımız her dönemde olmuştur. Bunlar, tarihin her döneminde kendilerince şartların uygun olduğunu düşündükleri zamanlarda ülkemize ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne örtülü veya açıktan saldırmaktan kaçınmamışlardır. Dün Çanakkale’de, Sakarya’da destan yazan bu millet, bugün de birliğine, bütünlüğüne ve bağımsızlığına yönelik her türlü saldırıyı yok etmeye muktedirdir.
Bu vesileyle bir kere daha aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, bu hain saldırılar karşısında milli hassasiyetimizi en vakur şekilde gösteren tüm Trabzon halkına şükranlarımı sunuyorum.
Bildiğiniz gibi, içinde bulunduğumuz yüzyılda küreselleşme ile birlikte bütün dünyada, hiç bir dönemde görülmemiş bir hızla toplumsal, ekonomik, siyasal alanlar başta olmak üzere, hayatın tüm alanlarında büyük değişimler ve gelişmeler yaşanmaktadır. Bu değişim sürecinde; bilgi, toplumların itici gücü haline gelmiş; yüksek düzeydeki bilgi ve beceriler ile bilgi teknolojilerine sahip olmak üstünlük aracı olmuştur.
Artık, değişimleri doğru algılayan, bilgi çağının gereklerini karşılayabilecek donanımı edinmiş nitelikli insan gücüne sahip ülkeler ve bu ülkelerin insanları günümüz dünyasında söz sahibidirler. Bu ülkeler; dünyanın gücünü, refahını, zenginliklerini ve kaynaklarını da sahiplenmekte ve yönlendirmektedirler.
Türkiye Cumhuriyetinin de bu güçlü ülkelerden biri olması için dünyadaki gelişme ve değişmeleri iyi tahlil etmemiz, kendimize gerekli payı çıkarıp adımlarımızı hızlandırmamız gerekmektedir. Bunu yaparsak, dünyada değişen roller ve yeni güçler dengesinde, bulunduğu bölgede AB tam üyelik hedefi, güçlü demokrasisi, güçlü ekonomisi ve istikrarlı yapısıyla Türkiye 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacaktır.
Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 hedeflerinin gerçekleşmesiyle birlikte 21. yüzyıl Türkiye'nin asrı olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.